Sancar: Çare biziz, çare birlikteliğimizdir

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Dersim İl Örgütü’nün 4’üncü Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada eşit ve ortak yaşam kurma inancının büyüdüğünü belirterek, “Çare biziz, çare birlikteliğimizdir” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Dersim’de partisinin il örgütünün “Örgütlü bir yaşam için hep birlikte” sloganıyla düzenlediği 4’üncü Olağan Kongresi’ne katıldı.

DERSİM’DEKİ BASKILAR, SİSTEMİN BİR MODELİDİR

Sancar kongrede gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dersim’deki baskıların Türk devlet sisteminin bir modeli olduğunu belirten Sancar, şöyle konuştu: “Dersim’de bu baskıların kökü de eskidir, şimdi devam eden şekli de ülkedeki genel zihniyetin yansımasıdır.”

Bugün Dersim’e ve Munzur'a saldıranların Kaz Dağları'nı da talan ettiğini ifade eden Sancar,  “Siirt’ten Edirne’ye, Mardin’den Artvin’e her yerde kimliklere, emeğe, doğaya saldıran, talancı, sömürücü, yalancı bir iktidar düzenini ve bu düzenin temelini oluşturan rejimi ancak hep birlikte durdurabilir, değiştirebiliriz. Buna kesin ve samimi inancımız var. O nedenle demokrasi ittifakı diye yola çıktık” şeklinde konuştu.

Ekonomik kriz ve zamlara dikkat çeken Sancar, “Elektriğe yapılan zamlar bir avuç sermayedarı zengin etmeye devam ediyor ama bir yandan da ayrımcılığın aracı olarak kullanılıyor” diye belirtti. Sancar, Galip Dede Cemevi’ne gelen fatura 30 bin TL’lik faturaya işaret ederek, “Cemevlerini ticarethane statüsüne sokmuşlar. Faturayı buna göre kesmişler. Bu ayrımcılıktır, Alevi inancına karşı yürütülen ayrımcı politikaların en rezil örneklerinden biridir” dedi.

DEMOKRASİ İTTİFAKI

Özgürlük meselesinin iş-aş meselesinden ayrı ele alınamayacağını dile getiren Sancar, “Kim sorumluluktan kaçarsa gelecek nesillere hesap vermek zorunda kalacaktır. Bahanelere bu dönemin baskıcı şartlarının tahammülü yoktur” ifadelerini kullanarak demokrasi ittifakının önemine vurgu yaptı.

Demokrasi ittifakının ortak mücadele temelinde kurulması gerektiğinin altını çizen Sancar , “Yan yana yürürken birbirimizi eleştiririz, tartışmalar da yürütürüz ama yeter ki sahada birlikte olalım. Bu zeminde kurabileceğimiz ittifak, seçimleri de mutlaka etkileyecektir. Seçimleri önemsiz görmüyoruz. Seçimler erken olsun ya da zamanında yapılsın fark etmez, tarihi olacaktır. Sadece seçimlere odaklanmak, seçim pazarlıkları yapmak gibi bir lüksümüz yok. Ortak mücadele zemininde seçim ittifaklarını da oluşturacağız. Bu ülkeye iki seçenek dışında bir yolun da mevcut olduğunu göstereceğiz. Bu ülkede kurtuluşun, eşitliğin, adaletin yolu vardır. Bunu inşa etmek için güç vardır, deneyim vardır. Bize düşen bütün bunları somut bir faaliyet programına ve yola dönüştürmektir. Bu yolda birlikte yürümektir. Başarıya, halklarımızın ihtiyacı olan kazanımlara doğru kararlı şekilde yürümektir, bunu başarmak zorundayız” diye konuştu.

Birçok kentte emekçilerin seslerini yükselttiğine dikkat çeken Sancar “Emekçilerin mücadelesi bizim mücadelemiz, emekçilerin hak talebi bizim talebimizdir, bütün mazlumların adalet çığlığı bizim çığlığımızdır. İşte bu büyük talebi ve mücadeleyi ne kadar yaygınlaştırırsak bu sistemin sonunu da getireceğiz” dedi.

DAİŞ, İKTİDARIN SORUMLULUK ALANINDA KARARGAH KURMUŞ

İktidarın savaş politikalarına da tepki gösteren Sancar, “Bu iktidar savaş politikaları ile kendini var etmektedir. Ayrıştırarak toplumu parçalamaktadır” diye belirtti.

Sancar, şöyle konuştu: “Suriye'de yaşananlar bu iktidarın politikalarının ne olduğunu gözler önüne seriyor IŞİD’in önceki lideri El Bağdadi sınırın 4 km ötesinde barınıyormuş, öldürülünce bu gerçek ortaya çıktı. Ondan sonra IŞİD’in başına geçen lider de sınırın 1,5 metre ötesinde yaşıyormuş. Yani bu iktidarın sorumluluk alanı içinde barınmışlar, karargah kurmuşlar. IŞİD gibi tarihin gördüğü en zalim zihniyetin yaşamasına zemin sunmuşlar. Bu iktidarın zihniyetinin, politikalarının, ülkeye ve bölgeye yerleştirmek istedikleri düzenin ne olduğunu bu örnekler ortaya koymuyor mu? O nedenle IŞİD zihniyetine karşı bizim ilkemiz halkların eşitliği, inançların özgürlüğü, ortak ve eşit yaşam, demokratik ve özgürlükçü bir düzendir. Bunu hep birlikte başarmak da boynumuzun borcudur.        

BOYUN EĞMEYECEĞİZ

Herkesi, iktidarın “ayrıştırma, birbirinden koparma tuzaklarını” görmeye çağıran Sancar, dokunulmazlık ve parti kapatma konularında iktidarla aynı dili kullananlardan “kendilerini bin kez sorgulamasını” istedi.

Sancar, “Muhalefet olmak için demokrasiyi, özgürlüğü ve eşitliği talep etmek gerekiyor, çünkü iktidar bunun tam tersini yapıyor. İktidara muhalefet ancak bu şekilde demokrasi, barış vaadinde topluma inandırıcı mesajlar verebilir. Aksi takdirde bu iktidar fırsatçılıkla ülkenin başına yeni belalar açabilir. Bunlara hepimizin dikkat etmesi gerekiyor” diye konuştu.

Seyit Rıza’nın geleneğini sürdürdüklerini vurgulayan Sancar, “İstedikleri hileleri, oyunları yapsınlar ama boyun eğmeyeceğiz, yürüyüşümüze aynı kararlılıkla devam edeceğiz” diye kaydetti.

Sancar şöyle noktaladı: “Bu yürüyüş büyüyerek sürüyor. HDP de HDP’nin oluşturulmasını istediği demokrasi ittifakı da büyüyor, yani umut büyüyor. Bu ülkede geleceği barış, demokrasi, eşit ve ortak yaşam üzerine kurma gücü büyüyor, inancı yükseliyor, kurtuluş buradadır. Çare biziz, çare birlikteliğimizdir. Memleket darda olabilir ama biliyoruz ki Hızır darda olanın imdadına yetişir. Hızır fakir fukara için her zaman hazır ve nazırdır. Hızır'ın yetişeceği yer mücadelenin yetişeceği topraklardır. Hak yardımcımız, Hızır yoldaşımızdır. Başaracağız.”