Sancar DBP kongresinde konuştu: Ulusal birlik kaçınılmaz

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, DBP kongresinde yaptığı konuşmada “Kürt halkının varlığı özgürlüğü siyasi iradesi tehdit altındaysa, buna karşı ulusal birlik kaçınılmazdır. Ulusal birlik bir tercih değil bir mecburiyettir” dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP), Ankara’da topladığı 6’ncı kongresine yönetim kademesinden Eş Genel Başkanlar, 40 kişilik Parti Meclisi (PM) ve Merkez Disiplin Kurulu (MYK) üyelerinden oluşan 51 kişi katıldı.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan’ın dört bir yanından binlerce kişinin katıldığı kongrede divan seçimi ardından mesajlar okundu.

Özgür Kadın Hareketi (TJA) gönderdiği mesajında “Bir kez daha kongremizi direniş ruhuyla karşılıyoruz. Nasıl ki yaşamın her alanında kadın öncülüğü esas ise bu kongremizin de özgür kadın ideolojisiyle inşa edileceğine inanıyoruz” dedi.

Daha sonra kongrede bir konuşma yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, DBP’nin aynı zamanda HDP’nin bileşeni olduğunu belirtti.

Sancar, şunları ekledi: “HDP mücadelesi içinde özel sorumluluk taşıdığı alanlar var. Bunlardan biri Kürt ulusal birliğinin sağlanması geliyor. Bunun hep altını çiziyorum DBP’nin katkıları ve çalışmaları sonuç alıyor ve almaya devam edecek. Kongre kararı ışığında bu demokrasi ittifakını gerçekleştirecek görüşmeleri yürütüyor çalışmaları derinleştiriyor. Burada Kürt ulusal birliğini sağlamak önemli bir rol. Burada DBP’nin özel konumu ve çalışmaları taktire şayandır. Onları bir kez bu çalışmaları sürdürürken gösterdikleri inanç ve kararlılıktan dolayı tebrik ediyorum.”

ULUSAL BİRLİK TERCİH DEĞİL, MECBURİYETTİR

Özellikle ulusal birliğin önemine vurgu yapan Sancar, şöyle konuştu:

“Kürtlerin varlıkları sadece özgürlükleri değil. Önce varlıkları tehdit altındadır. Her yerde imha, inkar ve tecrit politikalarıyla esir altında alınmaya çalışmakta iradeli yok sayılmaktadır. Bu nedenle ulusal birlik konusunda bahaneler, gerekçeler üretmeye kimsenin hakkı yoktur. Kürt halkının özgürlüğünü kazanmanın en önemli yolarından biri ulusal birlikten geçiyor. DBP bu konuda mücadele diyor. DBP bu yükü sırtlıyor ve amacına doğru başarıyla ilerliyor. Kürt halkının varlığı özgürlüğü siyasi iradesi tehdit altındaysa, buna karşı ulusal birlik kaçınılmazdır. Ulusal birlik bir tercih değil bir mecburiyettir. Bunun herkes tarafından iyi kavranması gerekiyor ve bu konuda çağrımız yineliyoruz. Kimse bahane üretmesin ulusal birlik için üzerine düşeni yapsın.”

Ukrayna savaşına da değinen Sancar, “Ukrayna krizi etrafında yürütülen küresel egemenlik ve iktidarı savaşın geldiği nokta savaşın bütün Avrupa'ya yayılması tehlikesidir. Her türlü askeri mücadeleyi işgali her yerde ve nereden gelirse gelsin reddettik reddettik, sorunların çözümü ister ülkelerin içinde, devletlerin arasında olsun müzakereden diyalogdan ve diplomasiden geçer” mesajını verdi.

Sancar, “Bu savaş bir kez daha gösterdi ki bütün dünyada başta ülkemiz, bölgemizde olmak üzere büyük bir barış hareketine ihtiyaç var. Barış sadece bir bölgenin bir halkın sorunu değildir, barışa ulaşmak sadece bir bölgenin vereceği mücadele ile başarılabilecek bir şey değildir” ifadelerini kullandı.

SAVAŞA KARŞI 'EN BÜYÜK İTTİFAK' ÇAĞRISI

Savaşa karşı en büyük ittifakı kurmaya çağıran Sancar, şunları dile getirdi: “O yüzden gelin en büyük savaş karşıtı ittifakı oluşturalım ve hep birlikte barış hemen şimdi ve her yerde. Siyasi rehine olarak tutulan yoldaşlarımızı özgür şartlarda kucaklamak ve mücadeleyi birlikte büyütmenin tek yoludur. Biraz önce mesajlardan salona yansıdığı gibi mücadelemize, örgütlülüğümüze yönelik insafsız bir saldırı var ama hiç kimsenin kırmadığı güçlü bir irade ve sağlam bir inancımız da var. Arkadaşlarımız cezaevlerinde rehine olarak tutuluyor ama kararlılıklarını sizler aracılığı ile duyurdukları mesaj ile dile getirdiler. Özgürlük mücadelesi hakların eşit birlikteliği için vazgeçilmez bir yoldur. Özgürlük mücadelesi Kürt halkını onurunu korumak için vazgeçilmez bir yoldur, siyasi rehine olarak tutulan yoldaşlarımızı özgür şartlarda kucaklamak ve mücadeleyi birlikte büyütmenin tek yoludur. O nedenle özgürlük mücadelesinden taviz yok, demokrasi ve barış hedefinden taviz yok, iradeyi sağlam tutmaktan vazgeçmek söz konusu olmaz, boynumuz kimse bükemez, başımız dik alnımız açık, irademiz güçlü, özgürlüğe demokrasiye barışa yürüyüşümüz devam ediyor. Mutlaka başaracağız, mutlaka kazanacağız.”