Savaşın ve yoksulluğun gölgesinde 1 Mayıs’a hazırlık

Ekonomik krizin giderek derinleştiği bu yıl, 1 Mayıs’a hazırlanan inşaat işçileri, savaşa ve krize karşı ekonomik ve siyasal taleplerini alanlara taşıyacak.

İşçi ve emekçilerin bayramı olan 1 Mayıs’a bir aydan az bir zaman kala programını açıklayan DİSK, KESK, TMMOB, TDB ve TTB, 1 Mayıs’a çağrı yaptı.

Konfederasyonların yanı sıra birçok sendika ve demokratik çevre 1 Mayıs çalışmaları için alanlara çağrılar yapıyor. Özellikle Ocak ayı itibarıyla işçilerin zam ve çalışma koşulları talebiyle eylemleri, 2022 yılının ilk aylarına damgasını vurdu. Bu iş kollarından biri de, İSİG verilerine göre her yıl ölüm oranlarının en yüksek olduğu inşaat sektörü. İnşaat işçileri dev finans merkezi, havaalanı gibi mega projelerdeki ağır çalışma koşullarıyla gündeme geldi. Yemekhane protestolarından barınma koşullarına kadar özellikle İstanbul’da inşaat işçileri hakları için mücadele verdi.

YAYGIN VE KİTLESEL 1 MAYIS OLACAK

Bu alanda örgütlü olan ve ANF’ye konuşan DİSK’e bağlı Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev-Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut, 1 Mayıs'a hem bu mücadele birikimiyle hem de savaşın, krizin ve yoksulluğun gölgesinde hazırlandıklarını anlattı: “Emekçiler yoksullukla, yaşam kaygısıyla, mutfaktaki yangınla 1 Mayıs'a hazırlanıyor. Bu yıl çalışmalarımız biraz daha netleşerek erken de başladı. Memleketin dört bir tarafında 1 Mayıs hazırlıkları sürüyor. Kitlesel ve yaygın 1 Mayıs kutlamaları olacak. Sadece emekçilerin ekonomik taleplerini değil siyasal ve toplumsal taleplerinin de ön planda olacağı 1 Mayıs kutlamaları olacak.”

ALINAN ZAMLAR DA ERİDİ

Kovid-19 salgını nedeniyle önceki yıllar meydanlara çıkılamadığını hatırlatan Karabulut, şunları belirtti: “Konfederasyonumuz DİSK, salgın döneminde meydanlara çıkamadı, geniş ve kitlesel kutlamalar gerçekleştiremedi, ama 1 Mayıs'ı emek haftası ilan edip neredeyse her üyemizi 1 Mayıs kutlamalarına katmıştı bu dönemde. İş yeri bazlı eylemleri değerlendirdiğimizde, DİSK’in 200 bin üyesi varsa bunun 150’si alanlarda oldu. Özellikle örgütlü ve toplu sözleşme olan iş yerlerinde yaygın 1 Mayıs kutlamaları olmuştu.

Bu yıl biraz daha farklı. Ocak ayından itibaren özellikle TL'nin değer kaybetmesi, enflasyonun yükselmesiyle birlikte sınıf içinde ciddi tepkiler, ek zam talepleri ortaya çıktı. Emek hareketinin ve toplumun da baskısıyla asgari ücrete yüzde 50 zam gelmiş olsa da biz bunun ocak ayında eriyip bittiğini gördük. Sendikalı ya da toplu sözleşmesi olan iş yerleri kısmen biraz daha iyi şartlarda çalışırken neredeyse emekçilerin yüzde 90’ı açlık sınırının altında ücretlere mahkum edilmişti. Buna karşı ocak, şubat, mart aylarında yaygın eylemler oldu. Sendikalı olmayan iş yerlerinde bile yüzde 80’e yakınında fiili iş durdurma eylemlikleri ile talep ettikleri zamlar alındı. Ama bunlar bile bir sonraki aya yetmedi” şeklinde konuşuyor.

CİDDİ BİR YOKSULLUKLA KARŞI KARŞIYAYIZ

“Çarşı, pazar yangın yeri; elektriğe, doğalgaza verilen zamlarla artık yaşanmaz hale geldi” diyen Karabulut, sözlerine şöyle devam etti: “İnsanların borçları arttı, birçok çalışanın maaşı bırakın mutfak masrafını, kirayı; faturayı ödemeye bile yetmiyor. Ciddi bir açlıkla ve yoksullukla karşı karşıyayız. Bir yandan memlekette ciddi anlamda bir işsizlik sorunu var. Yaklaşık 10 milyonu geçmiş resmi bir işsizlik rakamı var. İşçiler ve emekçiler, bunun getirdiği baskılama ve güvencesizlikle karşı karşıya. Biz tam da bunun öfkesiyle 1 Mayıs'a hazırlanıyoruz. 15 Nisan'dan itibaren İstanbul özelinde konuşursak, yaygın 1 Mayıs çağrılarımız olacak. İlçelerde, yerellerde 1 Mayıs kutlamaları ve çağrıları yapılacak. Son bir hafta zaten Emek Haftası olacak.”

SAVAŞA, YOKSULLUĞA VE TEKÇİLİĞE KARŞI

Dev-Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, savaşa, yoksulluğa, tekçiliğe ve işsizliğe karşı herkesi 1 Mayıs meydanlarına çağırırken son olarak şunları söyledi: “Yüzbinlerin buluşacağı, tepkisini ortaya koyacağı ve iktidara gücünü göstereceği bir 1 Mayıs kutlamalarını hedefliyoruz. Bunu da gerçekleştireceğiz. Her alanda, yani dokunduğunuz yerde tepkiler var. Bu tepkileri de sadece işçilerin değil çevrecilerin, öğrencilerin, kadınların mahallede kentsel dönüşüm sorunu yaşayan mahallelinin; yani herkesin... O yüzden bu 1 Mayıs, herkesin gelip tepkisini göstereceği, siyasal iktidarın politikalarına sözünü söyleyeceği bir 1 Mayıs olacak. Buna dönük tüm demokrasi güçleriyle hazırlıklarımız var.

Biz inşaat işçileri de işçi sağlığı, iş güvenliği için ve iş cinayetlerine, düşük ücretlere, kötü yemeklere, barınma koşullarına karşı insanca bir yaşam talebiyle 1 Mayıs'ta alanlarda olacağız. Örgütlü olduğumuz şantiyelerde 1 Mayıs çağrı toplantıları yapacağız. Her şantiyeden araç kaldırmayı hedefliyoruz. Bu 1 Mayıs'ta inşaat işçilerinin kendi talepleriyle daha görünür olmasını hedefliyoruz. Kamuoyu biliyor; üç-dört aydır İnşaat-İş ile ortak bir kampanya yürütüyoruz, ‘Artık yeter, gasp edilen haklarımızı istiyoruz’ diye. Onlarca eylem gerçekleştirdik. Buralardan biriktirdiğimiz bir güç var. Bu gücü göstermek, enerjimizi meydanlarda buluşturmak istiyoruz.”