Sivas Katliamı davası ‘zamanaşımı’ndan düşürüldü

Sivas Katliamı'na ilişkin 3 firari sanığının yargılandığı davada mahkeme heyeti, zaman aşımı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verdi.

Sivas'ta 2 Temmuz 1993 tarihinde Madımak Oteli'nde 33 kişinin yakılarak katledilmesinin üzerinden 30 yıl geçti. Bu nedenle katliamın firari sanıkları Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karakaş yönünden süren ve bugün Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya katılım yoğun oldu. Duruşmaya katliamda yakınlarını kaybeden aileler, Alevi dernekleri, sivil toplum örgütleri, sanatçılar, Emek Partisi Dîlok Milletvekili Sevda Karaca, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Amed Milletvekili Sevilay Çelenk, İstanbul Milletvekili Celal Fırat, CHP Milletvekilleri Ali Mahir Başarır, Gökçe Gökçen, Orhan Sarıbal, Veli Ağbaba, Ulaş Karasu ve çok sayıda kişi katıldı. 

KATİLLERİ ÖRGÜTLÜ BİR BİÇİMDE YURTDIŞINA ÇIKARDILAR

Avukatların savunması ile başlayan duruşmada konuşan Avukat Şenal Sarıhan, “Davaya baktığımıza yıllardır birçok heyet değişti. Ben bu davanın tanığım ve avukatıyım ve her aşamayı ince ince değerlendirmeye çalışıyorum. 2019 ancak yılı itibarıyla 3 sanık kaçak sayıldı. Şu anda hepimizin yüreği titriyor. Neden bu dava zaman aşımına uğratmak isteniliyor? 30 yıldır aileler adalet istiyor. Bu ülkede barış huzur ve kardeşlik sağlanacaksa tek bir aracımız var; o da adalettir. Bu sanıkların iadesi konusunda yeniden bir talebimiz var. Dosyada bu firari tanıkların dinlenmesi için binlerce delil var.  3 sanığın iadesi konusunda tekrar Almanya hükümetiyle yazışmalar gerçekleştirelim.  Bu kişileri örgütlü bir biçimde yurt dışına çıkardılar. Bunlar planlı ve organizeli olarak yapıldı.  Tarihin bir aynası var. Biz bir gün gerçeği görmeye devam edeceğiz.  Her şeye rağmen mahkeme heyetinin önce vicdanına bakmasını istiyoruz” dedi.

ADALET GECİKTİĞİ İÇİN KATLİAMLAR DEVAM ETTİ

Daha sonra konuşan Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, ilk defa derneklerine söz hakkı verdiğini belirterek, “İlk defa dernek adına başkan olarak konuşuyorum. Arkanızda keşke o yazılar mahkeme heyetinin tam karşısında yazsa. Bugün sadece bu mahkeme salonunda olanlar değil tüm dünya sizden adalet bekliyor. Şu anda bu salonda vekiller var, parlamenterler var, alevi kurumları ve mağdur yakınları var. 30 yıldır adalet diye haykıran ve ne yazık ki 33 yakınımız ve aileleri var. Mağdurların yanında yer almak yerine katillerin yanında yer aldılar. Onların kaçmalarına izin verdiler hatta bunu tertiplediler. Sivas valisine dedim, Hızır Paşa'nın koltuğunda oturuyorsunuz; karar sizin. şimdi size diyorum. Bu mağduriyeti gerçekleştirenler yargılanmalı. Bu kararı verirseniz tarihe adınız geçer. Bu adalet geciktiği için Gazi Katliamı oldu, Roboskî Katliamı, Maraş Katliamı, Suruç Katliamı oldu” diye konuştu.

‘ALEVİLERE KARŞI İŞLENMİŞ BİR SOYKIRIM SUÇUDUR’

Hüseyin Karababa’nın avukatı Coşkun Özbekiroğlu ise,  “Sivas Madımak Alevi soykırımını yapan ve iki katili tahliye ettiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yargılayacak mı? Tarih Madımak alevi soykırımını alkışlayan herkesi yargılayacak. En büyük sorumlularından biri olan Temel Karamollaoğlu’nu aklamaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu’nu da ve muhalefet partilerini de yargılayacak. Tarih şahsi çıkarları için Madımak davasına ve Alevilere ihanet eden sahte solcu siyasetçileri de yargılayacak. Bu katliam, Alevilere karşı işlenmiş bir soykırım suçudur” ifadelerini kullandı.

‘SİZDEN HESAP SORUYORUM’

Madımak Katliamı insanlığa karşı suçun en somut göstergesi olduğunu söyleyen Avukat Ayça Çağlar, “İnsanlığa karşı suç teriminde yaşanan katliamın insanlığa karşı suç tanımına girmemesi beklenemez. Mağdurların en azından hafifletilmesi için en azından yakalayıp adalete teslim edelim. Burada zaman aşımı tartışması yapılamaz. Sizden hesap soruyorum. Burada zaman aşımını tartışmamak gerekiyor” dedi.

KATİLLERİN İADESİ YÖNÜNDE HİÇBİR ENGEL YOKTUR

Dava avukatlarından Öztürk Türkdoğan ise, firari sanıkların iadesi yönünde bir engelin olmadığını belirterek, “Öldürülen insanların ailelerinin hakikati bilme hakları ihlal edilmiştir. Biz hakikati öğrenmek istiyoruz. Sivas katliamının failleri neden bunu yaptı, öğrenmek istiyoruz. Bu kişilerin iadesi yönünde hiçbir engel yoktur. Sadece mahkemenin kararlı olması gerekmektedir. Siyasi iktidar bu olayın açığa çıkmasını istememektedir. Çünkü bizim iddiamız bu dava açığa çıktığında siyasi iktidardaki pek çok kişi geçmişle yüzleşmek zorunda kalacaktır” diye konuştu.

Avukatların beyanlarını sunması ardından mahkeme heyeti, tüm istemleri reddetti ve Almanya'ya yazılan yazıdaki görüşlerin ihsası rey oluşturmadığına karar verdi.

SAVCI DAVANIN DÜŞMESİNİ İSTEDİ

Esas hakkında mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, 30 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, kaçakçılık durumunun zamanaşımını durduramadığını, bu nedenle davanın düşmesini istedi. İzleyenler savcıya tepki gösterdi.

DAVA ZAMANAŞIMINA UĞRADI

Heyetin karar vereceği sırada polis, mahkeme salonuna girmeye çalıştı. Duruma tepki gösteren kitle heyete dönerek, "gidin katilleri yakalayın" diyerek tepki göstermesi ardından polisler salondan çıkarıldı.

Mahkeme heyeti, davanın zamanaşımından düşmesine karar verdi.