Soruşturma karartılmak isteniyor

Barolar ve İHD, Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer'in devleti arkasında hissettiğini belirtti, "Soruşturma karartılmak isteniyor" dedi.

Katil Onur Gencer hakkında açılan davadan sonra yapılan açıklamada, davanın karartılmaya çalışıldığını belirtilerek, “Bu katil sırtını hangi duvara dayadıysa ön tuğlanın çekilip duvarın yıkılması gerekiyor” denildi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir il binasına 17 Haziran 2021'de düzenlediği silahlı saldırıda Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer'in yargılandığı davanın 3'ncü duruşması sonrası İzmir Bayraklı Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı.

Eyleme Deniz Poyraz’ın ailesi HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ile HDP milletvekilleri, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, Van, Diyarbakır, Siirt, Bingöl, Urfa baro başkanları yanı sıra demokratik kitle örgütleri, sendika, siyasi parti temsilcileri, kadın, hukuk ve insan hakları örgütleri temsilcileri ve çeşitli illerden çok sayıda kişi katıldı.
 
'SORUŞTURMA KARARTILIYOR'
 
İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, mahkeme heyetinin yetki belgesini kabul etmemesine tepki gösterdi. Soruşturmanın başından beri karartılmaya çalışıldığını belirten Yücel, mahkemenin de bunu sürdürdüğünü söyledi. Yücel, "Mahkemeden taleplerimiz oldu. Ama reddedildi. Hakimlerin reddi yoluna gittik” dedi.
 
Amed Barosu Başkanı Nahit Eren, barolar olarak ilk günden itibaren davayı takip ettiklerini kaydederek, “Bu cinayetin normal bir cinayet değil siyasi bir suikast olduğunu biliyoruz. Bir kaosa neden olabilecek bir saldırı olduğunu biliyoruz. Davayı takip etmek istediğimizi zapta geçmesini istedik. Bu da reddedildi, bu heyetin duruşmayı tarafsız yönetemeyeceğini ve ağırlığını kaldıramayacağını düşünüyoruz. Katilin arkasındaki güçler ortaya çıkmadığı sürece ülkede kimsenin can güvenliği olduğundan söz edemeyiz. Gerçekleri ortaya çıkarmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
 
'HERKES BU DAVAYI TAKİP ETMELİ'
 
Urfa Barosu Başkanı Mehmet Velat İzol, ülkedeki bütün siyasi parti ve hukuk kurumlarının bu davayı takip etmesi gerektiğini söyleyerek, "Bu dosyanın üstü kapatılırsa başka siyasi partilere yönelik saldırılar ve siyasi cinayetler işlenecektir. Bu katil sırtını hangi duvara dayadıysa ön tuğlanın çekilip duvarın yıkılması gerekiyor" diye belirtti.
 
Siirt Baro Başkanı Kenan Bilge, bu davanın tüm halkın fikir hürriyetine, demokratik düzene yapılan bir suikastlar davası olduğunu söyledi.
 
Van Barosu Başkan Yardımcısı Hamza Çiftçi ise kısıtlama kararı veren bir heyetin dosyayı yürütemeyeceğini ifade ederek, “Bu dosya aydınlığa kavuşan kadar takip edeceğiz" dedi.
 
Bingöl Barosu Başkan Yardımcısı Nuran Aydın, kanunsuz olmasına rağmen mahkemenin ara karardan dönmediğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Böylece davayı tarafsız yürütemeyeceğini göstermiş oldu. Katilin arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmasını istiyoruz."
 
'KATİL DEVLET YÜZÜNDEN KENDİSİNİ GÜÇLÜ HİSSEDİYOR'
 
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, 1990'lardan beri bu davalara katıldıklarını hatırlatarak, “Ama bir katilin kendisini bu kadar güçlü hissettiği bir dava görmedim. Katil devlet dili sertleştiği için bu hakkı kendinde görüyor. 30 yıllık bir hukukçu olarak bu hâkimin özgür olmadığı bir durum var. Katilin kendini yargıdan daha güçlü gördüğü bir yargılama gördük" diye konuştu.
 
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, darbe döneminde bile yargının bu kadar pervasız olduğunu görmediğini kaydederek, “Hukukla, yasayla, adaletle ve vicdanla bağdaşmayan tamamen keyfi kararlar alınıyor. Bir yargıç nasıl yetki belgesini kabul etmez. Bugüne kadar hiç bir mahkeme salonunda olmamış. Bir katilin yargı tarafından korunduğu başka bir dönemde yok. Kendisi burada olsa hepimizi öldürecek. Twitter atarsanız 5 gün gözaltında kalırsınız, bu katil 24 saat gözaltında kaldı. AKP bu sistemin sorumlusudur. Derin devletin kendisi oldular" dedi.
 
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede de, aynı güçlerin katili korumaya devam ettiğini ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti: “Savcı gerçeğin ortaya çıkarılması için değil karartılması için elinden geleni yaptı. Katliam davasında her 3 duruşmada üzerindeki baskı nedeniyle mahkeme ve hakimlerin adil bir yargılanma tesis etmek gerçekliği ortaya koymak gibi bir niyeti olmadığını gördük. Heyetin reddini talep ettik."