Strasbourg’da 140. gün: Bu iradenin karşısında hiçbir şey duramaz

Fransa’nın Strasbourg şehrindeki direniş 140’ıncı gününü geride bırakırken, eylemcilerden Gülistan İke, “Böylesi büyük bir iradenin karşısında kimsenin, hiçbir şeyin durabileceğine inanmıyorum” diyerek başarının yakın olduğunu söyledi.

AKP-MHP faşist rejiminin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit politikasına karşı her alanda büyüyen açlık grevi direnişinin en önemli ayaklarından biri de Strasbourg’daki direnişçiler tarafından yürütülüyor. 17 Aralık 2018’de Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi üyesi 14 kişi tarafından başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde 140 gün geride kaldı.

Bugüne kadar Avrupa’da Kürtler ve dostlarında oluşan binlerce kişi, yüzlerce Avrupalı siyasetçi, insan hakları savunucusu, doktor ve hukukçunun bizzat ziyaret ederek desteklediği direniş, kararlı bir biçimde sürüyor.

Açlık grevi eylemcilerinin sağlık durumları her geçen gün kötüleşse de, eylemciler “Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim” sloganını gerçekleştirene kadar direneceklerini ve hiçbir şekilde geri adım atmayacaklarını söylüyorlar.

AVRUPA’DA HER ALANDAKİ DİRENİŞE ÖNCÜLÜK ETTİ

Leyla Güven’in Kasım ayında başlattığı, cezaevlerindeki tutsakların 16 Aralık 2018’de katıldığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevine, Strasbourg’dan katılarak direnişi büyüten 14 eylemci arasında gazeteci Gülistan İke, Avrupa’daki Kürt kurumlarının çatı örgütü KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, eski milletvekili Dilek Öcalan ile siyasetçi Mustafa Sarıkaya da bulunuyor.

Eylem yeri olarak belirlenen Strasbourg’da, Öcalan’ın zindan koşullarını yerinde inceleme yetkisi olmasına rağmen sessiz kalan İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ve bağlı olduğu Avrupa Konseyi (AK) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa Birliği’nin (AB) yasama organı Avrupa Parlamentosu (AP) bulunuyor.

Avrupa’nın hemen hemen tüm ülkelerinde tecride karşı eylemler düzenlenirken, Strasbourg’da kitlesel eylemlerle tecride dikkat çekildi. 25 Mart’tan itibaren eylemler AK ve AP önüne taşındı.

CİDDİ BİR DUYARLILIK OLUŞTURULDU

Açlık grevinin sürdüğü eylem vesilesiyle Avrupa’daki Kürt kurumlarının çalışmalarıyla Avrupa kamuoyunda ve siyaseti nezdinde önemli bir duyarlılık yarattı. Bugüne kadar Fransa, Almanya ve İsveç başta olmak üzere açlık grevleri parlamentolar ve hükümetler nezdinde birçok kez dile getirildi.

Ayrıca hem AK hem de AP üyesi onlarca Avrupalı parlamenter açlık grevcilerini bizzat ziyaret ederek, desteklerini sundu.

Bununla da yetinmeyen Avrupalı siyasetçiler, konuyu birçok vesileyle medya üzerinden ülkelerinin gündemine de taşıdılar.

ÖLÜM ORUCUYLA YENİ BİR DÖNEME GİRİLDİ

Aylardır Kürt halkının tek gündemi haline gelen tecride karşı tarihi direniş Avrupa’daki Kürtlerin de yegane eylem gündemi oldu. Direniş, 30 Nisan’da cezaevlerindeki 15 tutsağın ölüm orucuna başlama kararıyla birlikte oldukça önemli bir döneme girdi.

Strasbourg’daki süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde yer alan gazeteci Gülistan İke, girilen bu yeni direniş döneminin kısa sürede zaferi getireceğine vurgu yaptı.

Sterk TV’de yayınlanan özel programa katılan Strasbourg eylemcilerinden gazeteci Gülistan İke, hem eylemlerini hem de 30 Nisan’da başlayan ölüm oruçlarına ilişkin konuştu.

“TECRİT DERSİM’DEKİ GİBİ KATLİAMCI ZİHNİYETİN ÜRÜNÜ”

Dersim Katliamı’nın yıldönümü vesilesiyle katledilen Kürtleri anarak konuşmasına başlayan İke, tecridin soykırımcı-katlamcı zihniyetin ürünü olduğuna dikkat çekti.

İke, Öcalan’a yönelik tecride karşı başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi ve ölüm orucu eylemi direnişinin de bu katliamcı zihniyete karşı duruş olduğuna vurgu yaptı.

Leyla Güven öncülüğünde başlayan ve binlerce tutsağın da dahil olduğu tecride karşı direnişin önemli sonuçlar doğurduğunu dile getiren İke, “Bugün de, ölüm orucuna başlayan 15 arkadaşımızın öncülüğünde yeni bir dönemece giren bu direnişin sonuca ulaşacağına inanıyoruz” dedi. Tecridi kırma hedefinin kendileri için sadece bir ‘umut’ olmadığının altını çizen İke, “Buna inanıyoruz ve açıkça görülebilen birşeydir” diye konuştu.

“BÜYÜK İRADENİN KARŞISINDA HİÇBİR ŞEYİN DURABİLECEĞİNE İNANMIYORUM”

“Böylesi büyük bir iradenin karşısında kimsenin, hiçbir şeyin durabileceğine inanmıyorum” diyen gazeteci Gülistan İke, Kuzey Kürdistan’daki direnişe öncülük eden tutsak anneleri ve beyaz tülbent eylemcilerinin önemli bir direniş sergilediklerini söyledi. “O anneler bizim yüzakımızdır” diyen İke, AKP-MHP faşizminin bu nedenle insanlık dışı bir şekilde saldırdığına işaret etti. İke, annelerin giderek büyüyen direnişinin amacına ulaşacağını kaydetti.

‘SÖYLENECEK SÖZ KALMADI, ZAMAN EYLEM ZAMANI’ VURGUSU

Kürt halkının bu süreçte yapması gerekenin eylemlilikleriyle direnişi büyütmek olduğunu söyleyen İke, ölüm orucu eylemcilerinin ‘artık söylenecek söz kalmadı, zaman eylem zamanıdır’ şeklindeki tespitlerine atıfta bulundu. Ölüm orucu eylemcilerinin 14 Temmuz ruhuyla süreci yeni bir aşamaya taşıdıklarını yineleyen İke, “Leyla Güven öncülüğünde başlayan bu direniş, en kısa sürede başarıya ulaşacak” diye konuştu.

Faşizme karşı durma ve Öcalan’a sahip çıkma ruhunun direnişle daha da geliştiğini söyleyen Gülistan İke, “Giderek daha şiddetli bir biçimde büyüyen bu direnişin önünde kimse duramayacaktır” diyerek, sözlerini bitirdi.