Suruç katliamının 89. ayında, katledilen 33 düş yolcusunu Kadıköy Halitağa Caddesi’nde anan aileler, bir kez daha dönemin başbakanı olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun mahkemede dinlenmesini istedi. HDP Milletvekili Züleyha Gülüm’ün katılımıyla gerçekleşen anmada, 33 düş yolcusunun resimleri taşındı, “Kalplerimiz adalet için atsın” yazılı pankart açıldı. Sık sık, “Suruç için adalet, herkes için adalet”, “Suruç’un hesabı sorulacak”, “Katillerden hesabı gençlik soracak” sloganlarının atıldığı anmada, bu ayki açıklamayı Suruç Gazisi Ümran Özdemir okudu.

‘KATLİAMDAN 89 AY GEÇTİ VE SADECE 1 SANIK YARGILANIP CEZA ALDI’

Özdemir, 33 düş yolcusunun canlı bombalı ile katledilmesinden bu yana 89 ay geçtiğini ama katliam sanıklarından sadece 1 kişinin yargılanıp ceza aldığına dikkat çekerek sözlerine başladı. Diğer sanıklar ise gözlerden uzağa kaçırılarak yargılanmaları engellendiğine işaret eden Özdemir, “ Bize ise tam 89 aydır adalet mücadelesi vermek kaldı. Katliam davasının her aşamasında delillerin kabul edilmesi için mücadele verdik. Mahkeme salonlarında adalet mücadelesi verirken sokakta ise bu katliamın unutturulmaya çalışılmasına karşı durduk. 33 düş yolcumuzu her yerde andık ve onların neden katledildiklerini anlattık” dedi.

‘KATİLLER RAHATÇA DOLAŞIRKEN ADALET İSTEYENLER GÖZALTINA ALINIYOR’

Geçtiğimiz ayki adalet nöbetine yapılan polis saldırısını hatırlatan Özdemir, açıklama yapmak isteyen 33 düş yolcusunun arkadaşlarını olarak darp edilerek gözaltına alındıklarını belirtti. Bu darp sırasında bir arkadaşlarının kaburgalarının kırıldığını anlatan Özdemir, “Katliam yapanlar ellerini kollarını sallayarak bombalar patlatırken adalet isteyenler gözaltına alınıyor haklarında davalar açılıyor. Suruç katliamının 7. Yıl dönümünde Kadıköy’de yapılmak istenen yürüyüşte gözaltına alınanlara ilişkin dava açıldı. Suruç dostları bu katliamın unutulmasına izin vermeyecekler. Gözaltılara ve açılan davalara rağmen Suruç’ta katledilen arkadaşlarını anmaya devam edecekler” vurgusunda bulundu.

‘MAHKEMEDE HİÇBİR TALEBİMİZ KABUL EDİLMEDİ’

Hilvan hapishane kampüsünde 5 Aralık’ta görülen Suruç davası duruşmasında hiçbir talepleri kabul edilmediğine işaret eden Özdemir, bu taleplerimizin başında dönemin başbakanı olan Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi yer aldığını dile getirdi. Ahmet Davutoğlu’nun mahkeme dinlenmesi talebini yineleyen Özdemir, “ 7 Haziran 1 Kasım arasında yaşananları elinde siyasi koz olarak tutmaktan vazgeçmeli, o dönem yapılan katliamların arka planında neler yaşandığını anlatmalıdır” çağrısında bulundu.

Suruç ve 10 Ekim Ankara Garı katliamlarının belgesellerini çeken gazeteci Sibel Tekin’in hukuksuz bir şekilde tutuklanmasına da tepki gösteren Özdemir, Tekin’in bir an önce serbest bırakılmasını istedi.

GÜLÜM: BU TÜR KATLİAMLAR ASLA TEK KİŞİYLE YAPILMAZ !

Açıklamanın ardından bir konuşma yapan HDP Milletvekili Züleha Gülüm, katliamdan tam 7 yıl geçtiğini ama hâlâ adalet gelmediğini vurguladı. Bu tarz katliamlarda olduğu ya tetikçi ya da bombacının yakalanıp, ceza aldığını ama katliamın arkasındaki asıl güç asla açığa çıkarılmak istenmediğini hatırlatan Gülüm, “Biz şunu çok iyi biliyoruz ki bu tür katliamlar asla tek kişiyle yapılan işler değildir. Arkasında güçler olmasa devletle bağlantıları olmasa iktidar bağlantıları olmasa bu katliamların gerçekleştirilmesi mümkün değil. Suruç katliamının gerçekleşme biçimi de bize bunu çok açıkça gösteriyor. Katillerin kimlikleri de, ülkedeki güvenlik altında bulunmaları bize aslında katliam gerçekliğinin ne olduğunu açıkça ifade ediyor” diye konuştu.

‘ADALET MÜCADELEYLE GELECEK!’

Bu yetmiyormuş adalet arayanların gözaltına alınıp, tutuklandığını anımsatan Gülüm, “Arkada gizlenen nedir ki bu kadar açığa çıkarılmasından korkuluyor? Biz bunların hepsinin cevabını biliyoruz. Mücadele etmeye de devam ediyoruz. Şunu yakından biliyoruz. AKP talimatlı yargıdan adalet çıkmayacak elbette ki Gerçek soruları sormayacaklar. Gerçek cevapları almak istemeyecekler. Bu katliamda olduğu gibi tüm katliamların da üstünü örtmeye çalışacaklar. Ama adalet bu ülkeye gelecek. Halk halkların mücadelesiyle ezilenlerin mücadelesiyle, yok edilenlerin ötekileştirilenlerin, kadınların, gençlerin LGBTİ artıların, işçilerin, emekçilerin mücadelesiyle gelecek” dedi.