Taksim Dayanışması: Gezi’yi savunacağız!-YENİLENDİ

Taksim Dayanışması çağrısıyla yapılan kitlesel açıklamada, “Bu ceza milyonlara gözdağı. Gezi’nin inatçı, mücadeleci çocukları, kadınları ve gençleri olmaya devam edeceğiz” mesajı verildi. Protestoculara saldıran polis, 50 kişiyi gözaltına aldı.

Gezi Davası’ndan çıkan hukuksuz ve siyasi karar Taksim TMMOB önünde kitlesel bir açıklamayla protesto edildi. Taksim Dayanışma çağrısıyla yapılan eylemde, “ Gezi’yi savunacağız” vurgusunda bulunuldu.

Açıklamaya HDP, CHP, TİP milletvekillerinin yanı sıra polis tarafından katledilen Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, HDP İstanbul İl Eşbaşkanları İlknur Birol, CHP İstanbul Genel Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve sendika konfederasyonu başkanları katıldı.

Polisin TMMOB’ye giden tüm sokakları abluka altında aldığı eylemde, Gezi direnişinde hayatını kaybedenlerin fotoğrafları taşındı, hep bir ağızdan devrimci marşlar söylenerek, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “ Her yer Taksim her yer direniş”, “ Katil devlet hesap verecek”, “ Gezi şehitleri ölümsüzdür”, “ Bijî berxwedana zindana”, “ Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.

BU CEZA MİLYONLARA GÖZDAĞI

Taksim Dayanışması adına açıklamayı okuyan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen, hukuka güvenin iyice azaldığı Türkiye’de, rant ve doğanın talanına itiraz edenlere, hayatımıza müdahale etme diyen milyonların sesine sesi olan ve Gezi Parkı park olarak kalması için çabalayan mimar, şehir plancısı ve avukatlara ağırlaştırılmış müebbet cezalarının verildiği bir ülke haline geldiğini vurguladı. Bu kararla Gezi’ye gelen, destekleyen, mesaj atan, börek getiren, revir kuran, kütüphane yapan, yeryüzü sofrası açan; şarkı söyleyen, tiyatro sergileyen, dans eden hatta ağaçlara sarılan milyonların “Müebbet ve ağır hapis cezaları” ile korkutulmaya çalışıldığına işaret eden Köymen, şunları kaydetti:

“Tek adam rejiminin ihtiyaçlarına göre karar veren mahkemelerin hukuksuz, tanıksız, kanıtsız, keyfi ve tutarsız kararlar aldığı bir rejimde, demokrasinin kuvvetler ayrılığının ve en temel anayasal hakların yok sayıldığı bir ülke haline geldik. Sadece Gezi parkına değil Kazdağları’ndan Cerattepe’ye, Kuzey Ormanlarından Salda Gölü’ne kadar yeşile, doğaya sahip çıkan gençlerin ve çevre örgütlerinin düşman görüldüğü bir ülke haline geldik. Gezi parkına sahip çıktığı için, yaşamıma daha fazla karışma dediği için Gezi direnişi sırasında polis şiddeti ile hayatını kaybeden gençlerin katillerinin aklandığı, bu vahşete isyan edenlere hapis cezaları verilebildiği bir ülke haline geldik. Gezi’de gür sesleriyle biz de varız diyen kadınların taleplerinin yok sayıldığı, cinayetlere kurban gitmelerine ses çıkarılmasının engellendiği bir ülke haline geldik. İşçilerin ekmeğine, köylülerin ürününe sahip çıkmasının istenmediği, hayatın pahalı, emeğin ucuz olduğu bu düzenin sorgulanmasının, emeğinin karşılığını talep etmek için ses çıkaranların vatan haini olarak görüldüğü bir ülke haline geldik.”

BU DURUMU DEĞİŞTİRECEĞİZ!

Ülkede doğaya saygı duyan adaletli bir sistem kuruluncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini; bu hukuksuzluk, bu keyfilik, adaletsizlik, vicdansızlık ve düşmanlık sona erinceye mücadele edeceklerini vurgulayan Köymen, tutuklanan arkadaşlarını beraat edene ve serbest bırakılana kadar direneceklerinin altını çizdi. “Darbecilik” gibi asılsız ithamlarla lekelemek isteyenlere karşı herkesi Gezi’yi sahiplenmeye çağıran Köymen, “Gezi’ye sözünü ve sesini katan milyonlar adına; ülkemizde adaleti, demokrasiyi, özgürlüğü ve doğa - kent katili rant projelerine karşı duruşu simgeleyen, başta Gezi Parkı olmak üzere ülkemizin her şehrinde parkları çoğaltacak, çocuklarımızın oyunlar oynayacağı bu parklarda bütün çocuklarla birlikte ‘Mücella ablamızın içindeki çocuğun’ da bineceği salıncaklar kuracak, Gezi’nin inatçı, yaramaz ve mücadeleci çocukları, kadınları ve gençleri olmaya devam edeceğiz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” dedi.

Açıklamanın ardından kitle İstiklal Caddesi’nde ve ara sokaklarda yürüyüş düzenledi.

ARA SOKAKLARDA YÜRÜYÜŞ

Ara sokaklara giren kitle, Sıraselviler Caddesi’nden Karaköy’e doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşte, “AKP halka hesap verecek”, “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları atıldı. İstiklal Caddesi’nde kol kola giren kitle de, sık sık slogan atarak yürüdü. Galatasaray Meydanı’na kadar yürüyüş düzenleyen kitlenin önü polis tarafından kesildi.

Cihangir tarafına yürüyüş düzenleyen kitlenin önü ise Yuva Sokak’ta polis tarafından kesildi. 

50 KİŞİ İŞKENCEYLE GÖZALTINA ALINDI

Polisin tüm engellemelerine rağmen kitle “Katil devlet hesap verecek”, “Bji Berxwedana Zindana", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Mevzide düşene, dövüşene bin selam", “direne direne kazanacağız”,” katil polis sokakları terk et” sloganları eşliğinde Beyoğlu Matara sokağa kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Matar Sokak’ta ablukaya alınan kitle polisin engellemesiyle karşılaştı.

Abluka sırasında gazeteciler darp edilirken yaklaşık 50 kişi işkence edilerek gözaltına alındı. Gözaltılar sırasında halk, polisi alkış ve ıslıklarla protesto etti.

Ardından kitle ara sokaklardan dağıldı.