‘Tecride karşı herkes elinden geleni yapmalı'

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin konuşan Kürt aydınları Mamoste Ahmet ve Ali Fuat Gürsel, tecride karşı herkesin elinden geleni yapması çağrısında bulundu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecrit 31’inci ayına girdi. Kendisinden en son 25 Mart 2021’de haber alınan Kürt Halk Önderi'nin avukat ve ailesinin tüm görüşme başvuruları Türk devletinin ilgili kurumları tarafından reddediliyor. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride ilişkin PKAN Yönetim Kurulu Üyesi Ali Fuat Gürsel ve Almanya Kürt Enstitüsü Yöneticisi Mamoste Ahmet Aktaş ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

MAMOSTE AHMET: “R$EBER APO VE KURDİSTAN BİRDİR”


Almanya Kürt Enstitüsü Yöneticisi  Ahmet Aktaş, Türk devletinin tecrit politikasını, anlamı hakkında yaptığı değerlendirmede Kürt Halk Önderine yaklaşımın kurumsal olması gerektiğini vurguladı. Mamoste Ahmet “bu söz çokça kullanılıyor. Temelde Reber Abdullah Öcalan ya da Rêber Apo sadece bir şahıs değildir.  Bir kurum olarak adlandırmak gerekiyor. Önderlik kurumudur. O ve Kürt ile Kurdistan bir olmuş. Devlet de bunu biliyor. Zaten bazen avukatları “biz senin özgürlüğünü istiyoruz” dediklerinde, “ben özgürüm, asıl özgür olmayan sizsiniz” diye cevaplıyordu. Yani o beyindir, zihniyettir. Bu ne anlama geliyor? “benim derdim Kurdistan halkının özgürlüğüdür” anlamını taşıyor. Bu nedenle Kurdistan halkı da kendi özgürlüğünü onun özgürlüğünde bulmalıdır. Söz bu temelde olmalıdır.”

'ÖZGÜRLÜK SÖZ İLE DEĞİL EYLEM İLE OLACAKTIR'

Kürt Halk Önderi'nin özgürlüğü için herkesin seferber olması gerektiğini vurgulayan Mamoste Ahmet Aktaş, “Eğer biz sahip çıkarsak; bir Kürt olarak, bir aydın, bir siyasetçi olarak sahip çıkarsak özgürlüğü sağlanır. Yani herkes kendi yeteneğine göre sahip çıkmalıdır. Elbette herkesin pozisyonu farklı olabilir, kimi silahıyla, kimi ekonomisiyle, kimi kalemiyle, kimi sanatıyla; yani herkes kendi bilgi birikimine göre ayaklanırsa tecrit de ortadan kalkar ve onun özgürlüğü de sağlanır. Fiziki özgürlük derken bizim için özgürlük özgürlüktür; tamamıyla istiyoruz. Ayırmıyoruz. Kurdistan halkının önderliğinin özgürlüğü sağlanmalıdır. Bu temelde yaklaşınca herhangi bir ayrım gözetmeden çağrı yapacaksak; aydın olsun, çocuk olsun herkes kendisinin elinden ne geliyorsa, bilgi birikim, deneyimi neye elveriyorsa; bu temelde ona sahip çıkmalıyız. Biz önderliğimizin bir an önce özgürlüğünü istiyoruz. O da ancak bu şekilde olacaktır. Sadece söz ile özgür olmayacaktır. Eylemle olur. Daha da önemlisi organizeli eylemler ile özgürlüğü sağlanır. Biz şimdi yurt dışındayız. Her Kürt bireyi farklı uluslardan insanlarla ilişki içindedir. Tanıdıkları vardır. İnsan kendi davasını onlara taşırmalı, onların dayanışmasını her anlamda almalıdır. Sanatsal, kültürel, düşünsel ve pratik olarak onların da dayanışma geliştirmesini sağlarsak Önderliğin özgürlüğü yakındır diyebilirim” dedi.

ALİ FUAT GÜRSEL: ASIL ÖNEMLİ OLAN DA KÜRT HALKININ TEPKİSİDİR


Orta Anadolu Kürtleri Platformu (Platforma Kurdên Anatoliya Navîn -PKAN) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Fuat Gürsel tecridin kaldırılmasında Kürt halkının oynayacağı role değindi. Tecridin insanlık dışı olduğuna işaret eden Gürsel “Önderlik üzerinde tecrit uygulanıyor. Bu, kabul edilemezdir. Ortadoğu ve Türkiye için, sadece Kürt halkı için değil; Abdullah Öcalan yeni bir paradigma inşa etmiştir. (…) Burada önemli olan Kürt halkının göstereceği tepkidir.

'SESİMİZİ DAHA DA YÜKSELTMELİYİZ

Ali Fuat Gürsel, Kürt halkının işgalcilere karşı geliştirdiği fedakarlığı anımsatarak tecrit politikalarına karşı kazanımların korunması için tepkinin daha da arttırılması gerektiğini belirtti. “Tepki olarak da yapılan eylem etkinlikler yeterlidir değildir. Sesimizi daha da yükseltmeliyiz. Bu hukuki değildir. Diyebiliriz ki hukuki olan hiçbir şey yoktur. Halkımız yıllardır fedakarlık yaptı, bunu biliyoruz. Bu fedakarlığın sonuçlarını da aldığımızı biliyoruz. Bugün Rojava’dan tutalım Ortadoğu’nun tamamında kazanımlarımız var, Türkiye’de var. Bu kazanımlarda halkımızın çok büyük rol oynadığını biliyoruz. Bundan dolayı eğer halkımız o sıcaklığını gösterirse sonuç alabiliriz. Özellikle belirtmek isterim ki halkımızın tavrı çok önemli ve gereklidir.”