Temelli: İktidar Kurdistan’ı ‘kayyım coğrafyası’na dönüştürdü
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Mûş Milletvekili Sezai Temelli, devletin izlediği politikalarla Kurdistan’ı “kayyım coğrafyasına” dönüştürdüğü tepkisinde bulundu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Mûş Milletvekili Sezai Temelli, devletin izlediği politikalarla Kurdistan’ı “kayyım coğrafyasına” dönüştürdüğü tepkisinde bulundu.
Ankara'da Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gerçekleşen Kültür ve Turizm Bakanlığı toplantısında konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Mûş Milletvekili Sezai Temelli, atanmış kayyımların etkisiyle Kurdistan'ın "kayyım coğrafyası" haline geldiğini belirtti.
Temelli, Orta Doğu'daki çatışmalara ve savaşlara dikkat çekerek, ateşkes çağrısı yaparken, kültür ve turizmin barışın bir aracı olduğunu vurguladı. Meclis'ten geçen Suriye tezkeresi ve bölgedeki çatışmaların, insanları ve medeniyetleri olumsuz etkilediğini ifade etti.
Türkiye'nin zengin medeniyet mirası ve kültürel çeşitliliğini vurgulayan Temelli, Kürt illerini "Kurdistan coğrafyası" olarak nitelendirdi ve burayı "kayyım coğrafyası" olarak tanımladı.
Temelli, “Bu gün Kars’tan Hakkari’ye, Van’dan Amed’e kadar, bu iki ekseni bir arada düşündüğünüzde turizm dediğimiz, bir arada yaşam dediğimiz coğrafyayı simgeliyor. Bildiğiniz gibi burası Kürt illeri. Burası Kurdistan coğrafyası. Ama burasının başka bir adı daha var; kayyım coğrafyası” dedi.
Kayyımların yerel yönetim hizmetlerini engellediğini, kültüre ve dillere yönelik baskıları artırdığını belirten Temelli, “Kayyumların olduğu yerde kültüre bakışın, bölgede yaşayan insanların yaşama bakışını nasıl çarpıtıldığını, nasıl o kültürün yok edildiğini, o dillerinin nasıl yok sayıldığını görüyoruz. Dile karşı yaşayan halklara karşı bu tutum aslında. Hep birlikte tükettiğimiz bir kültürü karşımıza çıkarıyoruz” diye konuştu.
Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı toplantısında yapılan bir açıklamada, bakanın "soydaşlarımıza hizmet" ifadesini eleştiren Temelli, etnik kimlik üzerinden faaliyet yürütülmesinin kültür ve dilin yok sayılması anlamına geldiğini kaydetti.
Temelli, Türkiye'deki çözümsüzlüklerin, tekçi ve ayrımcı politikaların bir sonucu olduğunu belirterek, Kürt meselesi ve Alevi meselesinde benzer sorunların yaşandığını ifade etti. Temelli Alevilik kültürünün yok sayılmasına ve baskılanmasına da değindi.
Son olarak, Türkiye'nin çeşitli kesimlerindeki etnik ve kültürel kimliklere saygı gösterilmesi ve eşit yurttaşlık ilkesinin benimsenmesi gerektiğini vurgulayan Temelli, Alevilik meselesinin, kültür ve inançların bir arada yaşayabileceği bir zeminde çözülmesi gerektiğini dile getirdi.