Tok’un kazandığı işe iade davası İBB iştiraki İSTAÇ tarafından uygulanmıyor

Dönemin İçişleri Bakanı Soylu’nun “İBB’de 557 terörist var” çıkışından sonra İBB’nin iştirak şirketi tarafından Kod 42 ile işten atılan Adem Tok hakkında mahkemenin verdiği işe iade kararının şirket tarafından istinafa gönderildiği ortaya çıktı.

İŞÇİ HAKLARI

Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “İBB’de 557 terörist var” çıkışından sonra İBB yönetiminin başlattığı cadı avıyla çalıştığı İSTAÇ iştirak şirketi tarafından hukuksuz bir biçimde Kod 42 ile işten atılan Adem Tok hakkında İstanbul 3. İş Mahkemesi’nin verdiği işe iade kararının bu kez de İSTAÇ tarafından uygulanmadığı ortaya çıktı. ANF’ye konuşan Tok, kendisini mahkemeye bizzat İBB yönetiminin yönlendirdiğine işaret ederek, “ ‘Kazanırsan karara uyarız’ dediler, kazandım ama bu kez kararı İSTAÇ istinafa taşıdı” dedi.

ADLİ SİCİL KAYDINDAN DÜŞEN DAVA BAHANE EDİLEREK İŞİNDEN EDİLDİ!

İBB’ye bağlı iştirak şirketi İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret A.Ş. (İSTAÇ) bünyesinde 3 yıl kantar operatörü olarak çalışan Adem Tok, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “İBB’de 557 terörist var” çıkışından kendine vazife çıkartan İBB tarafından apar topar işten atılmıştı. İstanbul Valiliği talimatıyla hakkında yürütülen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması bahane edilerek Kod 42 ile tazminatsız işten atılan Tok hakkında, gerekçe olarak 30 yıl önceki siyasi geçmişi gösterilmişti. Henüz 17 yaşındayken THKP/C Direniş Hareketi Davası’ndan hapse giren ve 8 yıl yatan Tok, söz konusu davanın adli sicil kaydından düşmesine rağmen yıllar sonra tekrar hukuksuzca işinden edildi.

İŞÇİ KIYIMI, SOYLU İLE İBB ARASINDA DANIŞIKLI DÖVÜŞ MÜYDÜ?

Tok, bu haksız ve hukuksuz işten atma uygulaması sonrası İstanbul 3. İş Mahkemesi’nde işe iade davası açtı. Kameralar karşısında barış akademisyenlerinin de aralarında bulunduğu işçi kıyımındaki sorumluluğunu üzerinden atmaya çalışan İBB yönetiminin, dava sürecinde verdiği savunmada feshin haklı olduğunu öne sürmesi dikkat çekti. Bizzat İBB vekili tarafından verilen savunmada, davacı olan Tok’un kendi sigortalı işçisi olmadığı, işe başlatılıp başlatılmama konusunda idarenin yetki, görev sorumluluğunun olmadığının iddia edilerek, “İSTAÇ tarafından gerçekleştirilen feshin haklı olduğu, haksız davanın bu nedenle reddine karar verilmesinin” talep edildiği ortaya çıktı.

 İSTAÇ ise mahkemeye verdiği savunmada, sözleşmeye göre davacı Tok’un hakkında açılmış olan herhangi bir idari, cezai soruşturma, kovuşturma veya yargılama sürecini şirkete yazılı olarak bildirim yükümlülüğü olmasına rağmen bu yükümlülüğü yerine getirmemiş olması sebebiyle 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin 2. Fıkrasının a bendi gereğince 04.01.2023 tarihinde iş akdinin feshedildiğini söyledi.

MAHKEMENİN İŞE İADE KARARINI İSTAÇ İSTİNAFA TAŞIDI!

Tok’un iş akdinin feshinin usul ve yasaya aykırı olduğu kararını veren mahkeme, 04.07.2024 tarihinde işe iadesini hükmetti. Mahkemenin 31.07.2024 tarihli gerekçeli kararında, “Davacının İSTAÇ şirketinde işe başladığı dönemde aranmayan ya da giriş şartı olarak değerlendirilmeyen adli sicil arşiv kaydı hususunun daha sonra gerekçe gösterilerek davacının iş akdinin feshedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatine mahkememizce varılmıştır. İspat yükü üzerine düşen davalı işverenlikçe davacının iş akdinin haklı ya da geçerli nedenle feshedildiğinin usulüne uygun şekilde ispatlanmadığı mahkememizce kabul edilmiştir. Bu nedenle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının davalı İSTAÇ şirketi nezdindeki işine iadesine karar vermek gerekmiştir” dendi. Ancak mahkemenin kararına uymayan İSTAÇ’ın kararı temyiz için istinafa taşıdığı ortaya çıktı.

İBB’NİN ‘GİDİN MAHKEMEYİ KAZANIN, BİZ UYARIZ’ SÖZÜ DE HAVADA KALDI

O dönemde mahkemeye bizzat İBB yönetimi tarafından yönlendirildiğine işaret eden Tok, “Beni çağıran yönetim, ‘Biz sizin mağdur olduğunuzu biliyoruz, ama şu anda elimizden bir şey gelmiyor. İçişleri Bakanı’nın talimatıyla işinize son vermek zorunda kalıyoruz. Önümüzde seçimler var, gidin mahkemeyi kazanın, biz o mahkeme kararına uyarız’ dedi. Hatta o dönem benim gibi haksız yere işten atılan ve Barış Akademisyenlerinin de aralarında bulunduğu arkadaşlarımız yine İBB yönetimi tarafından verilen benzer sözlere inanarak Saraçhane Parkı’nda direnişlerini sonlandırmıştı” diye konuştu.

AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE!

İşe iade davasını kazanmasına rağmen İBB’nin sözünü tutmadığı gibi İSTAÇ şirketinin kararın iptali için istinafa başvurduğuna dikkat çeken Tok, “Önce İçişleri Bakanı Soylu’nun baskısıyla işten atmak zorunda kaldıklarını söylediler, mahkemeye yönelttiler, kazanırsan biz karara uyarız dediler, kazandık ama işe iade etmedikleri gibi, 6 Ağustos’ta adli tatil olmasına rağmen kararı istinafa taşıdılar. Bu da bize bu işten atmaların danışıklı dövüş olduğunu, birbirlerinden hiçbir farkları olmadığını gösteriyor” diye tepki gösterdi.

‘İBB VERDİĞİ SÖZÜ TUTSUN, BENİ İŞE İADE ETSİN!’

Hem AKP hem de CHP tarafından emeğin ve alın terinin gasp edildiğini vurgulayan Tok, 2019 yerel seçimleri öncesi Ekrem İmamoğlu’nu ve CHP’li adayı desteklediği için Sancaktepe’deki 15 yıllık lokantasının AKP’li belediye tarafından kapatıldığını belirtti. Bu olay sonrası İBB’ye bağlı İSTAÇ şirketinde çalışmaya başladığı anlatan Tok, 3 yıl sonra ise bu kez güvenlik soruşturması bahane edilerek işinden edildiğini kaydetti. Geçmişte mahallesini zehirleyen uyuşturucu torbacılarıyla girdiği kavga sonucunda silahlı saldırıya uğrayan ve yüzde 64 engelli raporu olan Tok, bu durumun İSTAÇ tarafından da bilindiğini, işe de engelli ve eski hükümlü statüsüyle başladığını söyledi. İşten haksız bir şekilde atıldıktan sonra çok zor bir dönem geçirdiğini ifade eden Tok, İBB yönetiminin verdiği sözü tutmasını ve mahkemenin hükmettiği gibi işe iade edilmesini istedi.