Tutsak ailelerine ziyaret: Direnişi sahiplenelim

İHD, KESK ve Barış Anneleri Meclisi, direnişteki tutsak ailelerini ziyaret etti.

Tutsak ailelerinin, hasta tutsaklar ve infazlarını tamamlamalarına rağmen tahliyeleri engellenenlerin serbest bırakılması için Amed Barosu hizmet binasında başlattığı “Adalet Nöbeti” 7. gününde sürüyor. Ailelerin eylemine destek ziyaretleri de devam ediyor. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil ve KESK’e bağlı sendikaların yöneticileri ile İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Bataray Saman, İHD Amed Şube Eşbaşkanı Abdullah Zeytun’un aralarında bulunduğu İHD heyeti ve Barış Anneleri Meclisi üyeleri ziyaret etti.

'CENAZE ÇIKMASINI İSTEMİYORUZ'

Adalet Nöbeti'ndeki Fevziye Kolakan, her iki oğlunun hastalıklarının olduğunu ifade ederek, başlattıkları eylemin önemine dikkat çekti. Adaletin olmadığını belirten Kolakan, “Bu nasıl bir adalettir, ben bu adalete ne diyeyim! Cezaevlerinden cenazelerin çıkmasını istemiyoruz. Akşamları uyuyamıyorum. Çocuklarımızın görüşüne gittiğimiz zaman gardiyanlar başımıza toplanıyor. Ben 70 yaşındayım. Küçük oğlumla beraber diğer oğlumun görüşüne gidiyorduk. O zaman o oğlum çocuktu, o büyüdü, onu da cezaevine aldılar. Ben ne diyeyim, hastayım her gün bir yere gitmeye çalışıyorum. Soruyorum çocuklarım ne yaptı diye ? Ben çocuklarımın mücadelesinin arkasındayım" dedi.

Kolakan, halkın eylemlerine destek vermesini istedi.

'MÜCADELEMİZ HER YERE TAŞINSIN'

Hasta tutsak yakını Reşahat Ada, cezaevinde kalan oğlu için geldiğini ifade ederek, “Hak ve adalet için geldim. Onlara baskı uygulanıyor. Karantina koğuşlarına alınarak, çocuklarımızı görmemize engel oluyorlar. Kanımın son damlasına kadar çocuklarım için savaşacağım. Bizi ziyarete gelen herkese teşekkür ediyorum. Biz istiyoruz ki mücadelemiz her yere taşınsın” ifadesini kullandı. 

Ziyarette konuşan Barış Anneleri Meclisi üyesi Kudret Eryılmaz, yeni çıkan infaz yasasıyla birlikte uzun yıllardır cezaevinde olan tutsakların tahliye edilmediğine dikkat çekerek, "30 yıldır cezaevlerinde olanlara da bu durum dayatılıyor. Bunu nasıl yapıyorlar anlamış değilim. Herkes gözünü açsın. Baro bize kapısını açtı, bu kapıya sahip çıkalım ve mücadelemizi büyütelim. Ölüm ve gözyaşı sadece Kürtler için mi? Ellerini vicdanlarına koysunlar, ona göre karar versinler. Ben 2,5 yıldır çocuklarımı göremiyor. Neden açık görüş yapılmıyor. Ben çocuğumun yüzünü unutmuş durumdayım. Artık yeter anneler gözyaşı dökmesin. Annelerin mücadelesine sahip çıkalım” diye konuştu.

'605'i AĞIR 1604 HASTA TUTSAK VAR'

İHD Eş Genel Başkan Yardımcısı Rehşan Bataray Saman, dernek olarak adalet arayan herkesin yanında olacaklarını belirterek, bu konuda raporlar düzenlediklerini, raporlarına göre, 605’i ağır olmak üzere 1604 hasta tutsak bulunduğunu hatırlattı. Tutuklu yakınlarının taleplerini her yere taşıyacaklarını belirten Bataray Saman, şunları söyledi: “Cezaevlerinde baskılar her geçen gün artmaya devam ediyor. Cezaevlerinde hasta tutsakların durumu her geçen gün ağırlaşıyor. Hasta tutsaklar çok zor durumda yaşıyor, ancak yetkililerin buna dair bir önlem almadığını görüyoruz. Cezaevlerinde tek başına yaşamlarını idame ettiremiyorken, ATK buna ilişkin taraflı yaklaşıyor. Bizler de insan hakları savunucuları olarak bunu her zaman dile getirmeye çalışacağız. Pandemi bahane edilerek tutsakların en küçük faaliyeti bile engelleniyor. Son dönmelerde infaz yakmalar ile cezaevlerinde çok uzun süredir kalan kişilerin tahliye edilmesi engelleniyor. Baskı her şekilde artmaya devam ediyor. Baskıların yanında mücadelede her geçen gün büyüyor. Tutsak yakınlarının başlatmış olduğu bu mücadeleyi bizler de sahipleniyoruz. Yetkilileri bu konuda görevlerini yapmaya çağırıyoruz.”

ATK'YE TEPKİ

İHD Amed Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, şöyle konuştu:

"Ağır hasta tutsaklar raporlara rağmen tahliye edilmiyor. ATK’nin ağır hasta mahpuslar için taraflı kararlar verdiğini biliyoruz. Bunun için hasta mahpuslar hastalıkları ve katı otoriter devlet anlayışları ile karşı karşıyalar. Bizlerde insan hakları savunucuları olarak ağır hasta tutsaklar başta olmak üzere tüm hasta tutsakların hastaneye gönderilerek, tahliye edilmesini istiyoruz. ATK’nin ağır hasta tutsakların tek merci olan kurum olma yetkisinin kaldırılmasını istiyoruz. Bütün bunlar dururken, hapishanelerde uygulanan ihlallerde hasta tutsakların durumunu zorlayan bir yerde duruyor. Ağır hasta mahpusların hukuki durumlarını takip ediyoruz. Bizler aileler ile dayanışma içerisinde olacağız. Desteğimizi her zaman sürdüreceğiz. Devlet, hasta tutsakların tüm haklarını vermekle yükümlüdür. Türkiye’de ne yazık ki insan hakları açısından birçok yargı paketi gündeme geldi. Ancak böylesi önemli bir konuda bir hazırlığının olmadığını görüyoruz. Ağır hasta mahpusların hayatlarını koruyan yasaların getirilmesi gerektiğini belirtiyoruz.”