Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan tutuklular, kimyasal saldırılarını protesto ederek, “Yapılan tüm saldırılara karşı sessiz kalmayacağımız” diye kaydetti.  

Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan siyasi tutsaklar, Türk devletinin kimyasal silah saldırılarına tepki gösterdi. Aileleri aracığıyla mesaj gönderen tutsaklar, uluslararası güçlerin sessizliğinin kimyasal silah kullanımında etkili olduğunu belirtti.

 'İHANET UNUTULMAYACAK, HER KANIN HESABI SORULACAK'

Tutsakların mesajı şöyle:

"Kendi çıkarları uğruna Türk ordusunun bu işgal saldırılarında birlikte hareket eden KDP de işgal operasyonlarında yer almış ve bu saldırıların içinde bizzat yer alarak katliamlarda açıkça rol oynamıştır. Kürt halkı ve mücadelecilerinin yanında olması gereken KDP, işgalcilere Kürdistan'ın her tarafını peşkeş çekmiş, kendi çıkarları uğruna halkın katledilmesinde aktif rol oynamıştır. KDP'nin içinde bulunduğu bu ihanet süreci Kürt halkı tarafından unutulmayacak ve dökülen her kanın hesabı mutlaka sorulacaktır.

Uluslararası savaş suçlarını gözlemleyen kurumlar gözlerini kapatarak, kulaklarını tıkayarak bu insanlık suçuna ortak olmamalı, sorumluların açığa çıkarılmasını sağlamalıdır. Eğer sorumlular açığa çıkarılmazsa Kürt halkı üzerinde yıllardır devam eden soykırım süreci daha da hızlanacak, saldırıların dozu daha da artacaktır. Nasıl ki Halepçe Katliamı ile binlerce Kürt kimyasal gazlarla katledilmiş ise bugün de bu insanlık suçuna sessiz kalınarak yani soykırım süreci başlatılmak istenilmektedir. Tarihin tozlu sayfalarına kara bir leke olarak geçecek bu alçakça saldırılarda yer alınmamalı, sorumlular derhal açığa çıkarılarak hesabı sorulmalıdır. Aksi takdirde bu insanlık suçuna bu heyetler de sessiz kalarak, ortak olacaktır. Türk ordusu yenilgisini bu tür katliamlarla bastırmak istemekte, Kürt halkına karşı soykırım uygulamak istemektedir. Yapılan tüm saldırılara karşı sessiz kalmayacağımızı belirtiyor, tüm halkımızı bu alçakça ve korkakça saldırılara karşı tepkisini büyütmeye ve gerekli cevabı vermeye çağırıyoruz."