Van ve İzmir'de nöbet sürüyor: Tutsak aileleri kararlı

Van ve İzmir'deki tutsak ailelerinin nöbeti sürüyor. Aileler, cezaevlerinde zulüm uygulandığına dikkat çekti, "Sonuç alana kadar eylemdeyiz" dedi.

Hasta ve infazı yakılan tutsak yakınlarının Van Barosu’nda başlattığı Adalet Nöbeti 103’üncü gününde devam ediyor. Bugünkü eylemi şu isimler sürdürdü: "Bafra T Tipi Cezaevi’nde tutulan Mazlum Dinç’in annesi Hanım Dinç, Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki Mert Ekinci’nin annesi Şefika Ekinci ve aynı cezaevindeki Sinan Karel’in annesi Zeynep Dayan, Elazığ 2 No’lu T Tipi Cezaevi’ndeki Ahmet Altun’un babası Aziz Altun, Trabzon E Tipi Cezaevi’ndeki Maşallah İşleyen’in eşi Sibel İşleyen, Van F Tipi Cezaevi’ndeki Mehmet Salih Çiçek’in babası Nuri Çiçek."

Nöbeti, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çaldıran ilçe örgütü yöneticileri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Erciş ilçe örgütü yöneticileri, Barış Anneleri ve Arsisa Dil, Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği üyeleri ziyaret etti.

HDP Çaldıran İlçe Eşbaşkanı Adil Salazer, "Binlerce Kürt genci cezaevinde, onların çığlığını duymalıyız. Eğer buna karşı tepkimizi dile getirmezsek daha binlercesi tutuklanacaktır” dedi.

Barış Anneleri Meclisi adına konuşan Müzeyyen Bütün de adliyelerin, baroların hukukun işletildiği alanlar olduğuna değinerek, “Biz cezaevleri için adalet istiyoruz. Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı’na çağrımız var; Adalet Bakanlığı, cezaevlerinden sorumludur. Annelerin sesini duyun. Sorumluluğunuzu ve görevinizi yerine getirin. Cezaevleri hasta tutuklular ile dolu, tedavileri yapılmıyor. Onlar için adalet istiyoruz. Onurlu bir yaşam istiyoruz” diye konuştu.

Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki Mert Ekinci’nin annesi Şefika Ekinci ise cezaevlerine dönük yürütülen politikalara tepki göstererek, “Cezaevlerinde zulüm var. Tutukluların hakları verilmiyor. Bizler hakları verilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

İZMİR

Tutsak ailelerinin İzmir Barosu’nda başlattığı Adalet Nöbeti de 33’üncü gününde devam ediyor. Eylem Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İzmir Temsilciliği ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Aliağa İlçe Örgütü tarafından ziyaret edildi.

Ziyaret sırasında konuşan TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, cezaevinden çıkan tutsakların maruz kaldığı işkence ve kötü muameleye dair başvurularını aktardı. Tutsakların birçok sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Üsterci, "Bunların bir kısmı doğrudan işkenceye maruz kalmasa bile devlet tutukladığı ve hüküm verdiği mahpuslara yönelik sağlığa erişimini kolaylaştıracak adımlar atmıyor. Mahpusların sağlıklı ortamda yaşamalarını sağlayacak, kronik bir hastalıkları varsa iyileştirilmesi hakkında hiçbir tutum ve davranış içinde değiller" dedi.

Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) bilimsel ölçülere dayalı raporlar vermediğini dile getiren Üsterci, verilen bilimsel raporların da cezaevi idaresi ve bakanlık tarafından uygulanmadığını belirtti. Üsterci, “Günlük insan hakları raporlarından da biliyoruz ki son dönemlerde bütün uğraşlara rağmen hasta tutsakları serbest bırakmıyorlar. Kritik durumda olanları dışarı çıkarıyorlar. Onlarda çıktıktan 1 hafta sonra hastaneye gidiyor ve yaşamlarını yitiriyorlar. Böylesi absürt, kabul edilemez bir durumla karşı karşıyayız” diye konuştu. 

Üsterci, şöyle devam etti: “Uluslararası mekanizmalara bilgiler gönderilmesine, dilekçelerin başvurulmasına rağmen bu sorun bir türlü çözülemedi. Bıçak kemiğe dayanmış durumda. Siz anneler bu duruma dikkat çekmek ve bu sorunu görmezlikten gelenlere karşı bir çığlık oldunuz.”

TİHV üyesi Dr. Habibe Güneş ise cezaevlerinde kronik hastalıkların yanı sıra günlük hastalıkların bile tedavi edilmeyerek kronik hale getirildiğine dikkat çekti. TTB’den bağımsız heyetlerin cezaevlerine girmesi için yıllardır çabaladıklarını aktaran Güneş, "Israrla 'bu sizin işiniz değil, giremezsiniz' yanıtı aldık. Sadece oradan bilgi geldiğinde, avukatlar aracılığıyla hekimlere ve bağımsız kanallara iletmeye çalışıyoruz. Onu da her zaman yapamıyoruz” şeklinde konuştu.

Aliağa HDP İlçe Eşbaşkanı Gül Ekici, “Yaşadığımız bu süreç ve Kürt halkına uygulanan zulüm hiç bitmiyor. Tecrit uygulamaları içeride daha fazla arttı. Biz sizlere söz veriyoruz; bu mücadelenin içindeyiz ve sonuna kadar tutukluların özgürlüğü için hep birlikte mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.