Vekiller nöbette: Tecrit biterse demokrasi gelir

HDP'li vekillerin İmralı tecridine karşı nöbeti sürüyor. Nöbette konuşan Milletvekili İmam Taşçıer, tecridin demokrasiyi engellediğini, ekonomik krize de yol açtığını belirtti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesi için başlattığı Adalet Nöbeti, 9’uncu gününde devam ediyor. Meclis Dikmen Kapısı’nda bir araya gelen vekiller, Adalet Bakanlığı’na doğru yürüyüşe geçti. Bugünkü nöbette milletvekilleri Tülay Hatimoğulları, İmam Taşçıer, Abdullah Koç, Erdal Aydemir, Ayşe Sürücü, Hüseyin Kaçmaz, Şevin Coşkun ve Nusrettin Maçin yer aldı.

'TECRİT SÜRDÜKÇE SAVAŞ BİTMEZ'

İmam Taşçıer, şunları söyledi:

"Şu anda basın açıklaması yapmak isteyen biz vekiller üzerinde de tecrit var. Tecrit artık Türkiye’de kılcal damarlara kadar işleyen bir hukuksuzluk anlamında “hukuk” haline geldi. Çünkü hukukun olmadığı yerde, adaletin uygulanmadığı yerde kimse bu tür olayların önünü alamaz. Sayın Öcalan üzerinde 21 aydır görüşme yasağı var. Tecridin de ötesinde bir durum. Ne ailesi ne Kürt halkı ne de avukatları onun hayatına ilişkin hiçbir bilgi sahip değil. 21 ay önce yapılan bir telefon görüşmesinden bu yana herhangi bir bilgimiz yok. Biz Türkiye Cumhuriyetinin iktidarına şunu diyoruz: Kendi yaptığınız yasalara uyun! Bu yasalar ki çoğu 12 Eylül faşist cuntasından kalma yasalar olmasına rağmen istediğiniz yasayı değiştiriyorsunuz, değiştiremediğiniz yasaları uyma ihtiyacı dahi hissetmiyorsunuz. Aslında bu tek adamlığın bir uygulamasıdır. Yani bir kişinin iki dudağı arasındadır. 2013-2015 yılları arasında Sayın Öcalan ile İmralı’da masa kuruldu. Masayı kuran kim, yine bu iktidar. Ta ki 2015’in başlarına kadar. Sonra yine masayı deviren bu iktidar. Bugün ise tecridi uygulayan yine bu iktidar. Bu iktidardan kastımız, tek adam yönetiminin adaletsizliği ve hukuksuzluğudur. Görünen de uygulanan da budur."
"Kürt meselesi çözülmeyene kadar bu hukuksuzluk, bu adaletsizlik devam edecektir" vurgusunda bulunan Taşçıer, "Dünyada bunun örnekleri çoktur. Nelson Mandela 27 yıl hapis yattı, bu tecritlere maruz kaldı. 27 yıl cezaevi yattı. Sonra Nelson Mandela nereye geldi, hapis yattığı ülkenin başkanı oldu, o ülkeyi yönetti. Bir ilk olarak siyahi bir yönetici o ülkenin başına geldi. Sonrasında Nobel Barış Ödülü aldı. Yüzlerce ödül aldı Nelson Mandela. Bugün de eğer Sayın Öcalan’a imkan tanınırsa, ben şuna inanıyorum, Ortadoğu’daki savaş biter, Suriye ile savaşılmaz. Güney Kurdistan dediğimiz Irak topraklarına girilmez artık. Yunanistan ile savaş eşiğine gelinmez. Çünkü bu savaş hem ekonomik hem siyasi olarak Türkiye’yi çıkmaza sokuyor. Bir tane merminin fiyatını geçen gün AKP vekili Genel Kurul’da açıkladı. Bir F-16 füzesinin tanesi 1,2 milyon dolar. Tankların attığı merminin tanesi 5 bin dolar. Düşünün milyon dolarlar bu savaşa harcanıyor. Bu savaşta Kürtler, bu savaşta Türkler, bu savaşta Türkiye’de yaşayan bütün halklar zarar görüyor" diye konuştu.

'EKONOMİK KRİZİN EN BÜYÜK NEDENİ'

Taşçıer, şunları da belirtti:

"Bugünkü ekonomik krizin en büyük nedenlerinden biri de budur. Savaşın durması gerekiyor, bir an önce Kürt meselesinin çözümü için girişimlerde bulunulması gerekiyor. 2013-2015 yıllarındaki süreci çok iyi hatırlıyoruz ki halkın yüzde 70’inden fazlası Kürt meselesinin çözümünden yana idi. O zaman demokrasi, insan hakları, hukuk önceki yıllara göre biraz daha iyi uygulanıyordu. Biz şuna inanıyoruz; Kürt meselesi çözülürse savaşa giden bu paralar boşa gitmez, demokrasi ve insan hakları gelir, hukuk uygulanır.


Şu anda bir Anayasa değişikliği gündemde, Anayasa yamalı bohçaya dönüşmüş, tam 19 kez değişmiş. Anayasa’yı tümden değiştirmiyorlar. Nedeni de şudur. Kürtlerle ilgili maddeleri ne yapacaklar? Onu nasıl değiştirecekler? Değiştirmezlerse, Anayasa’yı değiştirmenin hiçbir anlamı kalmıyor. Değiştirmek ise iktidarın hesabına gelmiyor. Yine demokrasinin anahtarı İmralı’da Sayın Öcalan’dadır. Öcalan’ın üzerindeki tecrit kalktığında, görüşmeler yapıldığında, tekrar masa kurulduğunda inanın Türkiye’de demokrasi olur, Kürtler de kendi topraklarında özgür yaşar."