Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridi eleştirdiği için hedef gösterilen ve ardından tutuklanan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye kararı çıktı.
‘REHİN ALINMIŞ GİBİ İMHA EDİLMEYE ÇALIŞILIYORLAR’
Akşam saatlerinde tahliye edilen Merdan Yanardağ, Silivri'de açıklama yaptı Silivri Cezaevi için “Burası rejimin zulmünün simgesidir” diyen Yanardağ, “Sevdiklerime kavuştum. Mutluyum, ama derin bir yara var. Can var içeride, Tayfun var içeride, Osman var içeride, rehin alınmış gibi imha edilmeye çalışılıyorlar. Gezi direnişi için ortaya bir yasa koydular. Düşünce özgürlüğünü kısıtlamaya çalışıyorlar. Bu mahkeme bir hesaplaşma mahkemesidir. Ben kendimi değil basın ve ifade özgürlüğünü, kişi haklarını savunmaya çalıştım” dedi.
‘BOYUN EĞMEYECEĞİM’
Yanardağ’ın açıklamasının devamı şöyle: “İktidar yeni dönemde mahkeme kararlarıyla yeni rejimi inşa etmeye çalışıyor. İnfaz yasasının herkese eşit uygulanmasını suç saymaya kalktılar. Topluma gözdağı vererek sindirmeye çalışıyorlar. Ben buna boyun eğmeyeceğim. Çok öfkeliyim bunu söylemek istiyorum. Ayşenur Arslan’ı susturdular arkadaşlar. Ayşenur Arslan susturuldu. Gönül isterdi ki Ayşenur Arslan programına devam etseydi. Ama kanal yönetimi ve kendisi bir karar vermiş. Mussolini’nin ceza yasasındaki ön infazı uygulamaya çalışıyorlar. Bu kuşatmayı ancak birlikte aşabiliriz.
İKTİDARIN FREN MEKANİZMASI KALMADI
İktidarın önünde denge ve fren mekanizması kalmadı. Öyle bir yer ki burası, arkadaşlarınızla vedalaşamıyorsunuz. Yanımdaki koğuştaki arkadaşımın buzdolabı yok. Yüksek güvenlikli bir yer burası. Osman Kavala 6 yıldır sessiz sedasız soylu bir direnişte. Tayfun Kahraman, Can Atalay aynı şekilde. Onları içeride bırakarak çıkmaktan utanıyorum.”