'Yas bitene kadar Gar’da olacağız'

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nden İhsan Seylan, süreç normalleşene, ceza alması gereken herkes ceza alana, siyah örtüyle başını bağlayan annelerin yası bitene kadar Ankara Garı’nda olacaklarını söyledi.

Her ay 10 Ekim Gar Katliamı’nın anmak için alanda olmanın manevi yönüne işaret eden 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nden İhsan Seylan, “Birçok kişi orayı eşinin, çocuğunun, kardeşinin, babasının mezarı olarak görüyor. Hala Ankara Gar’ında duvarlarda, köprü üzerindeki pervazlarda o günün kurumuş kanlarını görebilirsiniz” dedi.

Ankara Garı meydanında 10 Ekim 2015’te yapılan Emek ve Barış Mitingi‘nde DAİŞ eliyle yapılan katliamın üzerinden 6 yıl geçti. Saldırıda 103 kişi katledildi, 400 kişi de yaralandı.

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nden İhsan Seylan, katliamın 6. yılında ANF’ye konuştu.

Her ay 10.04’te alanda olduklarını belirten Seylan, “Sadece Ankara’daki aileler değil, Türkiye’nin her tarafından gelen ailelerimiz var. Hukuki boşlukların olduğu, ihmali olan kamu görevlilerinin yargılanmadığı bir dava süreci görülüyor. Bize bunu reva gören herkes yargılanana kadar 10 Ekim alanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

ORANIN MANEVİ YÜKÜ VAR

Bunun manevi yönüne işaret eden Seylan, şunları söyledi: “Orası çocukların mezarı… Birçok kişi orayı eşinin, çocuğunun, kardeşinin, babasının mezarı olarak görüyor. Hala Ankara Gar’ında duvarlarda, köprü üzerindeki pervazlarda o günün kurumuş kanlarını görebilirsiniz. Dolayısıyla oranın manevi bir yükü var. 10 Ekim’in ay anmalarına bir şekilde izin veriliyor ama daha çok katılımın olduğu, sivil toplum ya da başka inisiyatiflerin katılmış olduğu zamanlarda engellemeler oluyor. Bu çok yaralayıcı bir şey.”

37 KENTE CENAZE GİTTİ

10 Ekim’i, her siyasi fikirden insanın olduğu bir Türkiye fotoğrafı olarak tanımlayan Seylan, şöyle devam etti: “37 farklı kente cenaze gitti. Bu ailelerin dayanışmasıyla ayakta kalan anma süreci gerçekleşiyor. 10 Ekim, barış bayraklarının düştüğü tarihtir. O cenazelerin üzeri barış bayraklarıyla örtüldü. Süreç normalleşene, ceza alması gereken herkes ceza alana, tüm vicdanlarda aklanana, siyah örtüyle başını bağlayan annelerin yası bitene kadar orada olacağız. Katliamdaki sır perdesi ve ihmallerin tamamı gün yüzüne çıkmadan bundan vazgeçmemiz insani ve vicdani olmaz.”

SOYADLARI DEĞİŞİNCE ALINMIYORLAR

Ailelerden bazılarının soy isim farklılığından alana alınmadığını söyleyen Seylan, bunun aileler açısından bir travma olduğunu kaydetti. Seylan, “Bazen önümüze bir liste konuluyor. Örneğin soyadı değişmiş bir kadın, kardeşinin anmasına gidemiyor. Akla ziyan bir durumdur. Devlet, kendi halkını bir şekilde koruyamıyor ve aileler anma alanına giremiyor. Bu ciddi bir travmadır. Bu tavrı anlamakta güçlük çekiyoruz” dedi.

PİYONLAR YARGILANDI

Mahkeme sürecinin de şeffaf yürütülmediğini kaydeden Seylan, sürecin başından sonuna kadar bir hukuki yanının olmasını istediklerini vurguladı. Mahkeme heyetinin, savcılığın hazırladığı iddianame üzerinden hareket ettiğini belirten Seylan, “İddianame dışında avukatlar tarafından yüzlerce klasör sunuldu ama hiçbirisi kabul edilmedi. Bu anlaşılabilir bir şey değil. Bütün gerçeklerin şeffaflığıyla yargılanmasının önünde engel olarak görüyoruz. DAİŞ’li sanıklar yargılandı, cezalarda aldı, ancak 36 sanık var, firariler var, hayatını kaybettiği söylenenler var gibi bir denklem olduğu için piyonların yargılandığı, sorumluların bulunamadığı bir dönemde mahkeme sürecini içimize sinecek şekilde gerçekleştiğini söyleyemeyiz.”

HERKES DESTEK OLMALI

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği yönetiminden İhsan Seylan, yıl dönümünde yapılacak anmaya tüm duyarlı kesimleri davet ederek, şunları ekledi: “Türkiye’de maalesef insanlarda ateş düştüğü yakar gibi kodlanmış bir inanış var. Bu ön kabullerin dışında biz, dayanışmanın, hafızayı güçlü tutmanın yaraları sardığını ve bir sonraki katliamı engelleyeceğini  düşünüyoruz. Güçlü hafıza ve güçlü örgütlenme, insanların canının yanmasını engelleyebilir. 10 Ekim için herkesin her yerde destek olması gerektiğini düşünüyorum, ancak o zaman vicdanlar buluşacak.”