Şehit Şervan Erkendi YPS Misilleme Timi, Besta'da orman kırımı yapan korucuların traktörüne bombalı eylem düzenledi.

Eyleme ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "50. yıl zafer hamlesi temelinde şehit Şervan Erkendi Misilleme Timimiz, Besta bölgesinin Kaniya Mir Mevkii-Navyan köyü yakınlarında, orman kıyımı yapan bir traktörün geçişi esnasında sabotaj taktiği ile eylem gerçekleştirmiştir. Bu eylemde netleştirilen Özgür Babat, Mervan Bilen, Dindar Benek, Hasan Babat adlı korucu kontralar yaralanmışlardır" denildi.

'SALDIRILAR SAVAŞ GEREKÇEMİZDİR'

Açıklamada şunlar da ifade edildi:

"TC katliamcı zihniyeti bütün insanlık değerlerini hiçe sayarak kendi elleri ile oluşturduğu bataklığın tek kurbanı olmaya mahkûm olduğu bir süreci yaşamaktadır.  Bu süreç TC faşizminin sonu iken özgür Kürdistan’ın ve bununla birlikte demokratik bir Türkiye’nin başlangıç noktası olmaktadır. Tarihin şahit olacağı, tek yalın gerçekliğin bu ırkçılığın keskin bir şekilde sona erdirileceği olacağını AKP-MHP moron güçleri de bunların asalak işbirlikçileri de çok açık bilmektedir. Yenilgiye mahkûm olan TC, Kürdistan’ın adına dahi tahammül edemediği gibi; insanına, taşına, toprağına, suyuna, havasına, ağacına da düşmandır. Bu düşmanlık yaşadığı köklü sömürgecilik, ırkçılık, milliyetçilik, cinsiyetçilikten kaynağını almaktadır. TC çarpık şekillenmesi insanlık adına büyük bir utançken bu utanç abidesinin karşısında ahlaklı, insancıl, hakikat yeminlisi olan özgürlük savaşçıları ve bu savaşçıların çıkış noktası olan devrimci demokratik halk gerçekliği büyük inanmışlığı ve özgürlük felsefesine olan bağlılığı ile emsalsiz bir savaş yürütmektedir. Bu savaş bütün Kürdistan halkının en haklı ve vazgeçilmez savaşıdır.

Yıllardır devam eden fakat özellikle son iki yılda hat safhaya ulaşmış olan Kürdistan’daki doğa katliamı dahi tek başına Kürt halkı için bir savaş gerekçesidir. Yurtseverlik; üzerinde tarihinin, kültürünün, dilinin şekillendiği toprağına sıkı sıkıya bağlılıktır. Kürdistan halkına her zaman sadık kalmış olan bu toprak, bu su, bu ağaç bugün bu halktan aynı sadakati beklemektedir. Bu saldırılar TC ‘nin genel savaş konseptinin bir parçası olmaktadır. Kürt Halk Önderi, özgürlük savaşının öncüsü olan Önderliğimiz halen İmralı’dadır, Kürt halkının çocukları olan özgürlük savaşçıları üzerine her gün kimyasallar ile saldırılar gerçekleşmektedir, Kürdistan toprakları TC sömürgeciliğini yaşamaktadır, Kürt siyaseti yoğun bir kıskaç sürecindedir, Kürdistan halkı açlığa, yoksulluğa, asimilasyona, fiziki kırıma tabi tutulmaktadır. Kürdistan’da kuruyan bir çeşmenin dahi tek sorumlusu TC devletidir. Bu konsept her şeyi içine almayı hedeflemektedir.

Özelde son iki yılda Botan’da, TC faşizmi ve korucular eli ile ciddi bir doğa talanı gerçekleştirilmektedir. Kürdistan’ın kalbi olan Botan, direniş sembolümüzdür de aynı zamanda. Botan yurtseverliğine karşı toprağına, ağacına saldırarak halkı alıştırma, normalleştirme, irade kırma amaçlanmaktadır. Şırnak’ta, Cudi’de, Gabar'da, Besta’da iki yıldan fazla bir süredir korucular üzerinden ağaç katliamı gerçekleşmektedir. Bu bölgeler özel güvenlik bölgesi ilan edilerek ablukaya alınmıştır ve her gün kamyonlarca ağaç kesilerek piyasaya sürülmektedir. Sadece son yedi ayda bu alanlardaki ormanlık alanın yüzde yedisi yok edilmiştir. TC’nin Kürt halkı karşısındaki düşmanlığı artık dünya çapında tescillenmiş bir gerçeklik olmaktadır. Kürt halkı ne bu düşmanı ne de bu düşmanlığı hiçbir zaman cevapsız bırakmadı. Bundan sonra da bu faşizm karşısında boyun eğmeyecek, direnecek ve Devrimci Halk Savaşı temelinde bulunduğu her yerde bunun bir varlık- yokluk savaşı olduğu bilinciyle eylemsellik pozisyonunu alacaktır. Özellikle de, bu ağaç katliamında birebir yer alan TC faşizminin Kürt ve Kürdistan karşısındaki bu ahlaksız savaşının işbirlikçileri olan korucular, kontralar asla affedilmeyeceklerini bilmelidirler. Kendi halkının, kendi toprağının, kendi ağacının katliamını gerçekleştiren bu asalak kesim kendi eliyle kendi ipini çekmektedir. Yurtsever Kürt halkı, bu kendi halkının düşmanlarını tek tek tespit ederek en sert bir şekilde cezalandıracaktır.

'UYARIYORUZ; HESABI MUTLAKA SORULACAK'

Yapmış olduğumuz bu eylem vesilesi ile bu doğa katliamında yer aldıkları noktasında tespit etmiş olduğumuz Suphi Babat, Mahmut Babat, Nizam Babat, Mustafa Babat, Kazım Babat, Selim Dağ, Cemil Babat ve adını burada söylemeye gerek duymadığımız diğerlerini, aynı zamanda bunun yanında ormanlarımızı kesen, taşıyan, satan herkesi bir kez daha açık bir şekilde uyarıyoruz. Bu savaş düşmanın ve işbirlikçilerinin hesabının mutlaka sorulacağı bir savaştır. Kürt halkı, yurtseverliği kendi kardeşi bile olsa eğer düşmansa ve düşmanlıkta ısrar ederse gözünün yaşına bakmaz. Bu Kürt halkı açısından tarihi bir gerçekliktir. Bu gerçeklik temelinde YPS-YPS JIN’ın başlatmış olduğu 50. yıl zafer hamlesi ruhu ile Kürdistan ve Türkiye’de halk, özgür ruhlu kadınlar ve gençler olarak inisiyatifimizi en etkili bir şekilde kullanacağız."