14 Temmuz direnişinde Sara ve Kürt kadını

Ocak 2013'te Paris'te katledilen Sakine Cansız da 14 Temmuz direnişinde yer alan isimlerden biriydi. PAJK Koordinasyon üyesi Emine Erciyes, Cansız'ın 14 Temmuz direnişindeki rolünü anlattı.

14 Temmuz, 12 Eylül faşist askeri darbesine karşı 1982’de Diyarbakır zindanlalarında PKK öncü kadrolarından Kemal Pir, Hayri Durmuş, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz’ın öncülük ettiği Büyük Ölüm Orucu Direnişi’nin başladığı gün. PKK tarihinde bu eylem bir köşe taşı niteliği taşıyor. 14 Temmuz bu nedenle PKK tarafından bugün Ulusal Onur Günü ilan edildi.

Bu direnişte kadın tutsaklar da yerini aldı. Kadın direnişi açısından sembolleşen isim ise; 9 Ocak 2013’te Paris’te iki kadın yoldaşı ile beraber katledilen PKK kurucularından Sakine Cansız yani Sara.

14 Temmuz’un yıldönümü vesilesiyle Sakine Cansız direnişini ve bu direnişin Kürt kadınları açısından taşıdığı anlamı PAJK Koordinasyon üyesi Emine Erciyes ile konuştuk.

DİRENİŞ ÇİZGİSİ DEVAM EDİYOR

14 Temmuz direnişçileri ile bu direnişin sembollerinden Sakine Cansız’ı ve tüm devrim şehitlerini anarak sözlerine başlayan Erciyes, 14 Temmuz ruhunun PKK açısından taşıdığı anlama ve bu direniş geleneğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “14 Temmuz direnişinin Parti tarihimiz açısından büyük bir yeri var. Büyük Ölüm Orucu direnişi, yakılmış, yıkılmış bir ülke olan Kürdistan açısından ‘kendini küllerinden yeniden doğmak’ anlamına geliyor. Bu direniş karakteri PKK’nin tarihine damgasını vurmuştur. Bu direniş partisinin başlangıcını, karakterini ve derinliğini 14 Temmuz direnişi belirlemiştir. Amed Burçlarında alevlenen Zekiyeler, kendini uçurumdan atarak teslim olmayan Beritanlar, yine Önder Apo’ya karşı yapılan imha girişimine tahammül edemeyen ve kendini düşmana karşı bomba yapıp patlatan Zilan gerçeği ve bugün de Kobane devriminin ve direnişinin sembolü olan Arin Mirkanlara kadar hepsi, işte bu direniş çizgisinin devamıdır.”

SARA ZİNDAN DİRENİŞİNİN KADIN SEMBOLÜ

Erciyes, sözlerine bu direniş çizgisinde Sakine Cansız’ın yerine vurgu yaparak devam etti: “14 Temmuz denince ilk olarak akıllara, bu direnişte şehit düşen yoldaşlar gelir. Fakat bu süreçte zindanda olan birçok yoldaşın direnişe katılımı var. Kadın yoldaşlar açısından da Sara yoldaş o sürecin kadın sembolüdür.”

Günlüklerinin kitaplaştırılmasıyla bu sürecin halka mal edildiğini belirten Erciyes, Sakine Cansız tarafından sergilenen direnişi ve rolü şu sözlerle anlattı: “O süreçte özellikle örgütün öncü kadrolarının yakalanmasıyla örgüt daha doğmadan yok edilmek istendi. Buna karşı tüm işkencelere rağmen zindanlarda sergilenen direniş, bu politikayı boşa çıkardı.

Sara arkadaş, zindan süreci boyunca yakalanmış olmayı kendine hiç yediremiyor. Devrim görevlerinin büyüklüğüne rağmen içerde olma durumunu kabul etmeyerek hep zindandan kaçma arayışının içindedir. Bunun için hep planlar yapıp girişimlerde bulunuyor.

Bunun dışında yapılan büyük işkenceler de var. Sempatizanlardan tutalım, örgütle uzaktan yakından ilişkisi olan herkes tutuklanıyor. Bu süreçte ayrıca, özellikle bazı kişiler şahsında ihanetin dayatılması gerçekliği var. Buna karşı Sara yoldaşın bir yandan zindandan kurtularak devrim alanlarına koşma arayışı, diğer taraftan da zindan gerçeğinin dayattığı işkence karşısında bir eylemsellik arayışı var. Hatta bu arayış, bir ölüm orucu eyleminin nasıl olacağı şeklindeki bir arayış.

14 Temmuz sürecinde ise, belki kadınlar birebir bu eylem içinde aktif yer almasa da, kadınlar şahsında da büyük bir direniş var. Kadınlar koğuşunda düşmana karşı gelişen bu direnişin öncüsü Sara arkadaştır. Güç kaynağı, moral ve direnç kaynağı olan Sara yoldaş zorlananlara da güç veren bir sorumluluğun sahibi. Bu açıdan Sara yoldaş bir semboldür.’’

YAŞAMINIZ VE KİŞİLİĞİNİZ İLE SARA GİBİ DURUN

Zindan direnişinin öncü kahramanlarından Sakine Cansız’ın Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan tarafından da yaşayan bir kahraman ve özgür kadın çizgisi olarak ele alındığına dikkat çeken Erciyes sözlerini şöyle sürdürdü: “Önderliğimizin de Sara yoldaşın direnişinin PKK’nin temel karakteri olduğu yönünde değerlendirmeleri var. Bu açıdan, kadın hareketi için de öncü ve moral olmuştur. Sara yoldaş bir ilktir, ama onu yaratan, tek ve ilk örgüt kurucusu ya da ilk direnişçi olması değil. Bundan öte kendine has karakteri, iddiası, ısrarı, inancı belirleyicidir. Sara denince ilk aklımıza gelen bu yönleri olur. İnandığına sonuna kadar bağlılık, inandığını gerçekleştirme noktasında büyük bir iddia, ısrar ve tavizsiz bir duruş. Aslında onu direnişe götüren de budur. Düşman karşısında da özgürlüğe ve Önderliğe olan inancı ile düşman karşısında taviz vermeyen tutumu bu direnişçi karakteri yaratmıştır. Bu Sara yoldaşın zindandan çıktıktan sonraki yaşamı ve mücadelesine de damgasını vurmuştur. O daha zindanda iken Önderlik, kadın arkadaşlara Sara yoldaşı örnek göstererek; ‘Yaşamınız ve kişiliğiniz ile Sara gibi durun’ derdi. Daha o günlerde bir özgür kadın modeli olarak açığa çıkmıştı. Belki hareketimizin kültürü açısından, yaşayan arkadaşların kahramanlıkları ve güzel yönleri öne çıkarılmazdı. Fakat Sara arkadaş duruşuyla öyle bir fark yaratmıştı ki Önderliğimiz masasının üstüne onun resmini koyarak herkese, ‘Bakın işte zindandaki kadın direnişi, Sara şahsında bu şekilde yaşanmıştır’ diyerek örnek gösterirdi.’’

PAJK AÇISINDAN SARA ARKADAŞ BİR KÖK HÜCREDİR

Emine Erciyes, bir kadın duruşu ve mücadele kişiliği olarak değerlendirdiği Sakine Cansız’ı anlatmaya devam ederek; “PKK’li olmak demek, PKK’li kadın olmak demek biraz da Sara olmak demektir. Sara gibi ısrarlı, Sara gibi inançlı, Sara gibi sonuna kadar bağlı ve direngen olmak demektir. Bizler Sara yoldaşta özgürlüğü gördük, mücadeleyi tanıdık ve direniş nasıl olmalı onu öğrendik. En eski arkadaşlarımızdan tutalım, en yeni yoldaşlarımıza kadar hepimizin aslında partiye katılırken ilk duyduğumuz kadın kadro, kadın öncü, Sara yoldaştır. Onun efsanevi direnişidir, onun yoldaşlık anlayışı, duyarlılığı, sevgisi ve Önderlik bağlılığıdır. Sara arkadaş onu gören ya da görmeyen her arkadaş için bir manifestodur. Bu anlamda da şunu diyebiliriz, PKK ve PAJK açısından Sara arkadaş bir kök hücredir. Nasıl ki kök hücre bir canlının bütün doku yapısını karakterini belirliyorsa Sara arkadaş da bütün kadın yapısının duruşunu şekillenişini belirleyen öncü bir kişilik durumdadır” dedi.

14 TEMMUZ GERİLLA DİRENİŞİNİN DE TEMELİDİR

PKK’nin 14 Temmuz direnişine 15 Ağustos atılımı ile karşılık verdiğini hatırlatan Emine Erciyes, kadın özgürlük mücadelesi açısından, Sakine Cansız direnişinin karşılığının kadın ordulaşması olduğunu belirtti. Erciyes; “14 Temmuz çizgisinin gelişmesiyle birlikte; dışarda, özgürlük hareketinde büyük bir hamle süreci yaşandı. Düşmanın hareketimizi yok etme çabası bir çıkışı, bir eylem arayışını geliştirdi. Mazlum yoldaşın, Dörtlerin ve yine ölüm orucunda şehit düşen yoldaşların eylemleri; ‘direniş nasıl olmalı, PKK’li nasıl olmalı?’ sorularını sordurttu ve 14 Temmuz, 15 Ağustos eylemini tetikleyen bir rol oynadı. Bu açıdan 14 Temmuz zindan direnişi, gerilla direnişin de temelidir. Sara yoldaş ve onunla birlikte yakalanan kadın yoldaşların direnişine cevap olma ve Önderliğimizin Sara gibi olunması noktasında ki perspektifine denk yaşama iddiası, dağdaki kadınlara da büyük sorumluluk yükledi. Bu açıdan Sara yoldaşın direnişiyle bir moral kaynağı olarak kadın ordulaşmasına öncülük yaptığını belirtebiliriz.”

İMRALI TECRİDİNİ BERTARAF EDELİM

Son olarak Sakine Cansız’ın kendi direnişiyle bir çizgi olduğunu vurgulayan Erciyes, bu ruhun bugün İmralı tecridi karşısında da sergilenmesi gerektiğinin ifade ederek; “Bugün açısından da Önderliğimiz üzerinde bir tecrit devam etmekte. Sara arkadaşın şahadetiyle Önderliğe bir darbe vurulmak istendi. Önderlik de bunu kendisine dönük bir darbe olarak değerlendirdi. Nasıl ki, Önderliğin eski arkadaşlarından Hasan Bindal yoldaşın şahadetiyle bir mesaj verilmek hedeflenmişse, Sara arkadaşın şahadeti de çözüm ve barış arayışı sürecinde Önderliğe verilmiş bir mesaj oldu. Bu katliam, sürecin karakterinin ne kadar keskin olduğunu gösterdi. Bir tarafı Önderliğin en yakın, en eski ilk yoldaşının şahadeti, diğer tarafı ise özgürlük, barış umuduydu.

İçinde bulunduğumuz süreç de çok kritik. Önderliğimiz üzerindeki tecrit devam etmekte. Düşman adeta Rojava ve Türkiye’de elde edilen kazanımların mimarı olan Önderliğimizi hedefleyerek bu kazanımları boşa çıkarmak istemektedir. Önümüzdeki süreç, 14 Temmuz direnişçilerinin ruhu ve yine Sara yoldaşın ısrarı, inadı, inancına layık bir duruş sergilemeyi gerektirmektedir. Bu temelde de Özgürlük mücadelesine gönül veren, başta kadınlar olmak üzere herkesi bu direniş ruhunu güçlendirmeye ve tecridi bertaraf etmeye çağırıyorum’’ dedi.