İsviçre'de kadın ve çocuk kampı: Şiddet nasıl önlenir?

İsviçre’de düzenlenen kadın ve çocuk kampında, cinsiyetçiliğe ve şiddete karşı öz savunma tartışıldı.

İsviçre’nin Adelboden kentinde Yekîtiya Jinên Kurd -Swîsre (YJK-S) tarafından 2 günlük kadın ve çocuk kampı düzenlendi. Kadınlar için ‘Toplumsal cinsiyetçilik ve hakikat’ ile ‘Öz Savunma’ konulu seminerler yapılırken, çocuklar için ise ayrı program hazırlandı. 180 kadının katıldığı kampta, öz örgütlenme, alternatif kadın örgütlemeleri ve projeleri üzerine de seminerler düzenlendi.

DİZİ VE REKLAMLARIN ETKİSİ

Kadına dönük her türlü şiddetin önüne geçmek ve cins mücadelesini yükseltmek için tartışmaların yapıldığı kampta, dünyadaki kadın hareketleri tecrübeleri de aktarıldı. Görsel ve yazılı medyada cinsiyetçilik sorununun örnekler üzerinden verildiği sunumda, Türkiye’de televizyon dizileri ve reklamlar üzerinden cinsiyetçi ideolojinin toplumun her kesimine yaygınlaştırılmasına dikkat çekildi. Reklamlar ve diziler üzerinden kadına ve erkeğe dönük geleneksel rollerin yeniden üretildiği, kadın şahsında pasif, boyun eğen, erkeğin sözünden çıkmayan ya da “bütün kötülüklerin kaynağı" algısının yaratıldığı belirtildi. Yine “ahlak, namus, güzellik, çirkinlik, ayıp" vb. kavramlar üzerinden kadına geleneksel ölçülerin dayatıldığı, kadın kategorilerinin oluşturularak kadına dönük şiddetin bilinçli olarak teşvik edildiği üzerinde duruldu. Özellikle son yıllarda din ve ahlak adına kadına dönük katliamların önünün açıldığı, aynı zihniyetin toplumsallaştırılarak hayatın her alanında kadının kapatılmaya çalışıldığına vurgu yapıldı.

'GELENEKSEL VE KÖLE KADIN DURUŞU ERKEK ZİHNİYETLİ'

Avrupa’da da kadına yönelik her türlü şiddetin oldukça yaygın olduğu, son bir yılda kadın cinayetlerindeki artışın bunun göstergelerinden biri olduğu, kadınların geleneksel rollerin dayatılması karşısında itiraz ve ret hakkını kullanması durumunda erkeğin daha fazla şiddete başvurduğuna dikkat çekildi. Şiddete karşı mücadele ederken erkek egemen zihniyeti sadece erkekte değil, aynı zamanda geleneksel ve köle kadın duruşunda da aranması gerektiğine değinildi.

JİNEOLOJİ VE ÖZ SAVUNMA İŞARET EDİLDİ

Kampta “kadın ve özgürlük” olgusu üzerine de yoğun tartışmalar yapıldı. Özgürlüğün her türlü egemen ideolojiye karşı mücadele etmekten ve alternatif yaşam inşalarından geçtiğine dikkat çekilen tartışmalarda, jineolojinin sunduğu özgürlükçü perspektife de işaret edildi.

Dünyada öz savunma temelinde kurulan örgütlenme modellerinin de ele alındığı kampta, öz savunmanın gerekliliğine bir kez daha vurgu yapıldı. Kadın özgürlüğünün öz savunmadan geçtiğinin belirtildiği tartışmalarda, öz savunmanın sadece şiddete karşı kendini savunmaktan geçmediği, esasında örgütlenmeden, demokratik kadın özgürlükçü sistem inşasından ve cins mücadelesinden geçtiğine dikkat çekildi. Hindistan, Amerika, Avrupa ve Rojava’dan öz savunma deneyimlerinin ele alındığı tartışmalarda, Jinwar kadın köyü de alternatif yaşam tarzı örneği olarak görsel bir video üzerinden sunuldu.

Sanatçı Sosin'in konser verdiği kampta, kadınlar halay çekti.

Kampın son gününde ise öz savunma kapsamında kadınların her türlü şiddete karşı kendilerini koruyabilmeleri için pratik savunma dersi verildi.