Mersin'in Tarsus ilçesinde 6 yıl önce bindiği minibüsün şoförü Ahmet Suphi Altındöken (26) tarafından tecavüz edilerek katledilen Özgecan Aslan (20), Kadıköy Süreyya Operası önünde anıldı. Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi ve Anarşist kadınlar tarafından düzenlenen anmada, “Erkek devlet şiddetine karşı isyandayız” vurgusu yapıldı. “Özgecan Aslan isyanımızdır” yazılı pankartın açıldığı eylemde kadınlar sık sık, “Katledilen kadınlar isyanımızdır”, “Erkek vuruyor devlet koruyor” sloganları atıldı.

‘AYNI İSYANLA SOKAKLARDAYIZ’

Kadınlar adına açıklamayı okuyan Sinem Tuğcu, Özgecan'ın erkek şiddeti ile katledilmesinin üzerinden 6 yıl geçtiğini hatırlatarak, “O gün erkek şiddetine, tacize, tecavüze ve erkek egemen sisteme karşı sokakları, meydanların dolduran öfkemizi, isyanımızı bugün; ‘Gülistan Doku nerede’ diyerek, hayatını savunan ‘Melek İpek serbest bırakılsın’ talebimizi yükselterek, ‘Musa Orhan tutuklansın, İstanbul sözleşmesi uygulansın’ diyerek sürdürüyoruz” dedi.

‘AKP SUÇLARINI AKLAMA BÜROSUNA DÖNÜŞMÜŞ’

Özgecan’ın katledilmesinin doğurduğu isyanın hala sokaklarda sürdüğünü vurgulayan Tuğcu, kadınların yakılarak katledildiği bir ülkede erkek şiddetini önlemeyen ve İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme tartışmasını yapan iktidar ve yargının bu katliamların baş sorumlusu olduğunu kaydetti.

“AKP'nin suçlarını aklama bürosuna dönüşmüş durumda” diyen Tuğcu, şöyle konuştu: “Taciz, tecavüz ve kadın katliamı devlet politikası olarak biz kadınları bastırmanın, sindirmenin aracı ve adına kader dedikleri suçlara razı olmamız için uygulanır durumda iken biz kadınlar bugün bir kez daha Özgecan Aslan'ın ölüm yıl dönümünde, katledilen kadınlar için sokakta, isyandayız. Helin Palandöken’in, Özgecan’ın, Cansel’in, Emine Bulut'un, Şule Çet’in, İpek Er'in ve katledilen, şiddete maruz bırakılan bütün kadınlar için isyandayız. Çilem'den Fikriye'ye hayatını savunan her bir kadının cüretiyle isyandayız. Kadınların isyanı ve öfkesi olmaya devam edeceğiz. Bir kişi daha eksilmemek için sokakları terk etmeyeceğiz.”

Anma, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganıyla sona erdi.