Paris katliamının Türk devletinin bir operasyonu olduğunun Genelkurmay Eski İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin tarafından itiraf edildini hatırlatan AvEG-Kon: Paris Katliamı aynı zamanda; başta Fransa devleti olmak üzere, emperyalist devletlerin söz konusu olan Kürt halkı, devrimciler, ilericiler olduğunda nasıl da aynı yerde birleştiklerinin göstergesidir.
Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon) şunları belirtti: “Genelkurmay Eski İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin, katıldığı bir televizyon programında Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde üç Kürt kadın devrimcinin katledilmesinin bir devlet operasyonu olduğunu itiraf etti. ‘Avrupa’da bunların unsurları var. Avrupa’daki unsurlarına bir şey yapmamız lazım. Yani daha evvel Paris’te yapıldı ama, evet…’ sözleriyle katliamı gerçekleştirenin, sömürgeci, faşist Saray Diktatörlüğü olduğunun altını çizmiştir. Bu sözler, aynı zamanda, yeni katliamlara hazırlanıldığının da ifadesi. Diğer yandan, Avrupa emperyalist devletlerinin de bu katliamda suç ortaklığının olduğu ve yeni katliamlarda da suç ortaklığına devam edeceklerine olan inancın rahatlığı. Sömürgeci faşist Saray Diktatörlüğünün eski istihbarat şefini milyonların karşısında bu kadar pervasız konuşmasını sağlayan bu gerçeklerdir.
Paris Katliamı aynı zamanda; başta Fransa devleti olmak üzere, emperyalist devletlerin söz konusu olan Kürt halkı, devrimciler, ilericiler olduğunda nasıl da aynı yerde birleştiklerinin göstergesidir. Nitekim, aradan geçen sekiz yıla, soruşturma sürecinde ortaya çıkan MİT bağlantısına rağmen bir arpa boyu yol alınmayışı bunun göstergesidir.
Faşist sömürgeci Saray Diktatörlüğüne bu sözleri söyleten ise; tüm kirli savaş yöntemlerine rağmen tasfiye edemediği Kürt Özgürlük Mücadelesidir. Sosyalistlerin, ilerici güçlerin tüm baskılara rağmen sürdürdüğü direngen mücadeledir. Güney Kürdistan’a başlattığı operasyonlarda önce Xakurke’de yenilgi alan; ardından Garê’de hezimete uğrayan faşist saray diktatörlüğü, katlettiği esir askerler nedeniyle de iyice teşhir olmuştur. Şimdi ise; içerisine girdiği ve giderek büyüyen siyasi krizini atlatabilmek için HDP’ye yönelik kitlesel gözaltı saldırıları başlatmıştır. Avrupa’da faaliyet yürüten devrimcilere, ilericilere yönelik de suikast, katliam tehditleri savurmaktadır.
9 Ocak katliamı, başta Fransa olmak üzere, emperyalist ve işbirlikçi temelde kurulmuş bulunan uluslararası kirli örgütlenmenin ortak organizasyonudur. Bu nedenle Fransa devleti katliamdaki rolü ve soruşturma sürecindeki yetersizliği nedeniyle dünya halklarına hesap vermelidir. AB ülkeleri, resmen katliamı gerçekleştirdiğini itiraf eden Türk devleti ile ilişkilerini ona göre belirlemeli, imzacısı olduğu uluslararası hukukun gereğini yerine getirmelidirler.
Faşist, sömürgeci diktatörlük, komplocu kontrgerilla operasyonları ile diasporadaki mücadeleci güçlere gözdağı vermeye çalışmaktadır. Ve Avrupa ülkelerinde yeni komplolar, siyasi cinayetler peşinde olduğunu eski istihbarat başkanı ağzından açık açık ifade etmektedir. Dün Sakine, Fidan ve Leyla’yı katledenler, bugün yeni politik öznelerin peşine düşerek mücadele eden güçlere gözdağı vererek sindirmeye çalışmaktadırlar.
Paris katliamının gerçek faalinin kim olduğu resmi ağızdan tescillendi. Şimdi başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri, gerçek adaletin sağlanması, Avrupa’da yaşanabilecek yeni katliamların önlenmesi için harekete geçmelidir.
Buradan bir kez daha Avrupa’da yaşayan emekten, özgürlükten yana olan tüm kesimleri faşist, sömürgeci Türk Devleti’nden hesap sormak için mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz!”