Birleşmiş Milletler’de “Şengal kadınlarının özgürlüğü, insanlığın özgürlüğüdür” başlığı ile bir konferans düzenlendi.

Cenevre’deki Birleşmiş Milletler’de (BM) “Şengal kadınlarının özgürlüğü insanlığın özgürlüğüdür” başlığı ile bir konferans düzenlendi. Dün saat 16:00-17:30 arasında düzenlenen konferans, Kadın Barış Bürosu (CENİ), Uluslararası Kürt Kadın Hareketi Temsilciliği, Avrupa Kürt Kadın Hareketi, Kürt Êzîdî Kadın Meclisi Berivan ve Femmes Solidaire kadın kurumu sponsorluğunda yapıldı.

Konferansın moderatörlüğünü yapan Êzîdî Kadın Meclisi Temsilcisi Leyla Boran açılış konuşmasında kadın kırımın tarihçesini anlattı. Kadın kırımının bir insanlık suçu olduğunun altını çizen Boran, “Aynı zamanda Kürt kadın hareketinin kadın kırımının bir soykırım olduğu tespitini yaptı” dedi.

Soykırımın cinse dayalı olarak da yürütüldüğüne dikkat çeken Boran şunları belirtti: “Ben bir Êzîdî Kürt kızı olarak halkımın yaşadığı 73’üncü soykırımın artık son bulması ve acil olarak Şengal kadınlarının kurtarılması için harekete geçmek gerekiyor.”

Uluslararası Demokrat Hukukçular Derneği temsilcisi Barbara Spinelli, Şengal kadınlarına ilişkin yürürlükte olan kampanya ekseninde İtalya ve Türkiye cephesinde kurulan ve 13 avukat ile psikiyatristten oluşan bir delegasyon içinde yer aldığını söyledi. Bu delegasyonunun bu konuda stratejik ve uzun vadeli çalışmalara imza atacaklarını dile getirdiğini de vurgulayan Spinelli, “Aynı zamanda delegasyon dört parça Kürdistan’a giderek kampları ziyaret ettik. Şengalli kadınlar ile görüşmeler yapıp bu konuda rapor hazırlık. İtalyan kadınları olarak Şengal kadınlarının yaşadıklarının bir kadın kırımı olarak ele alıyoruz ve dünyanın bu konuda sessiz kalmaması gerekiyor ve bu sorunun tüm insanlığın sorumluluğudur” diye konuştu.

Kadın kırımına karşı mücadelede stratejik ve uzun vadeli çalışılması gerektiğine de dikkat çeken Spinelli, kadına karşı uygulanan vahşete karşı mücadelede komünlerin kurulmasının evrensel düzeye ulaşmasının önemini vurguladı. Spinelli DAİŞ hala kadınlara karşı soykırım politikasına devam ettiğini de vurgulayan Spinelli şunları ifade etti: “Kadınlar psikolojik ve fiziki olarak sistematik işkenceye maruz kalıyor. Sistematik bir savaş gerçeği ile karşı karşıyayız. Bu kadınların kurtarılması gereği kaçınılmaz bir sorumluluktur. Aynı zamanda insani yardım gereklidir, bu konuda komünler kurmalı ve psikolojik destek vermelidir.”
CENİ temsilcisi Canan Polat ise Şengal işgali sonrasında CENİ öncülüğünde Şengal kadınlarının özgürlüğünün insanlığın özgürlüğüdür kampanyasını başlattıklarını kaydetti. Bu kampanyaya Kürdistan’a delegasyon göndererek, raporlar oluşturma, panel, seminer, toplantı ve konferanslar organize ederek devam ettiğini belirtti. Ortadoğu’da tüm halkların ve inançlara dönük saldırıların insanlık dışı olduğunu da sözlerine ekleyen Polat, “Şengal ve Rojava üzerinde halklar ve inançlar saldırı altında kaldı, insanlar başları kesilerek, vahşice katledildi, maalesef 21 yüzyıl gerçeğinde kadın ve çocuklar kaçırılarak, katledildi. Tecavüze uğradı, adeta cinsel obje olarak kullanıldı ve köle pazarlarında satılmaktadırlar” dedi.

Yedi bin üzerinde kadın ve çocuğun DAİŞ’in elinde olduğunu ve her gün, her an bu vahşete maruz kaldığını da söyleyen Polat, “Pazarlarda kadın ve çocuklara yaş orantısına göre fiyat biçiliyor. Alıcılar, Türk, Arap ülkeleri vatandaşlarından oluşmakta. Bu fiyatlara uymayan direkt katledilmektedir. DAİŞ çetesi savaş finansmanı bu şekilde sağlamaktadır” dedi.

Başta BM yetkililerini, kadın kurumların, sivil toplum örgütlerini ve tüm insanlığı bu kampanyada yer almaya çağırdı.

Konferansta BM mekanizmalarına, başta Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın lojistik desteğinin durdurulması ve bu ülkelere dönük yaptırımlara gidilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Şengalli kadınların kurtarılması için seferberlik çağrısı yapıldı.

Konferansın sonuç bildirgesinde ise, Şengal kadınlarının özgürlüğü, insanlığın özgürlüğüdür kampanyasının tüm ülkelerde sürdürülmesi çerçevesinde seminer, panel, özgün toplantıların yapılması için ortak karar aldı.

Şengal ve Rojava’ya delegasyon gönderme çalışmalarının devam ettirilmesi, Şengalli kadınların kurtarılması için maddi ve manevi desteğin sağlanması, konferanslar yapılarak,  komünlerin kurulması da alınan kararlar arasında.