Cumartesi Anneleri: Yakınlarımızı devlet kaybetti

Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 575'inci haftasında Talat Türkoğlu'nun akıbetini sordu. Sorumlu olarak devletin gösterildiği eylemde, Kürdistan'daki anneler de selamlandı.

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için eylemlerinin 575'inci haftasında yine Galatasaray Meydanı'nda buluştu. Talat Türkoğlu'nun akıbetinin sorulduğu bu haftaki eyleme kayıp yakınları ve insan hakları savunucularının yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

ABLA TÜRKOĞLU: ARAYIŞIMIZ SÜRECEK

Eylemde konuşan Talat Türkoğlu'nun ablası Münibe Türkoğlu, şiddet ve korku politikaları ile sokağa çıkmanın istenmediği bir süreçten geçildiğini, kaybedilenlerin adalet arayışına devam edeceğini söyledi. Anayasa Mahkemesi'nin Türkiye'yi mahkum etmesine rağmen 20 yıldır adalet beklediklerini belirten Türkoğlu, "Talat'a ne yaptılar, bilmek istiyoruz. Faillerin bulunmasını istiyoruz" dedi. 

AV. TUNCEL: KÜRDİSTAN'DA DA CEZASIZLIK UYGULANIYOR

Türkoğlu Ailesi'nin avukatı Gülizar Tuncel ise, kaybedilenlerin durumu ile ilgili devletin hiçbir hukuki süreci işletmediğini belirterek, "Kayıp vakalarında sorumlu devlettir. Faillerin bulunmama nedeni ise eninde sonunda varacağı yerin siyasi iktidar olmasıdır. O yüzden de bu süreç zamana yayılır, deliller yok edilir ve dosyalar kapatılır" dedi. Av. Tuncel, Kürdistan'da yaşanan vahşet ve saldırı politikalarının da cezasızlık ile sonuçlandığı vurgusunu yaparak, davanın takipçisi olacaklarını kaydetti.

TÜRKOĞLU'NUN HİKAYESİ ANLATILDI

Eylemde basın açıklamasını yapan Ümit Efe ise 20 yıl önce Talat Türkoğlu'nun kaybedildiğini ailesi ile birlikte Galatasaray'dan duyurduklarını söyledi. Efe, "Talat'ı sağ aldınız, sağ istiyoruz" dediklerini belirterek, 575 haftadır hakikat, adalet ve barışta ısrar ettiklerini söyledi.

Efe, 29 mart 1996'da annesini ziyaret etmek için otobüsle İstanbul'dan Edirne'ye giden Türkoğlu'nun sivil polisler tarafından takip edildiğini, Türkoğlu'ndan 1 Nisan 1996'da İstanbul'daki evine dönmek üzere Edirne'den yola çıktıktan sonra bir daha haber alınamadığını aktardı. Talat'ın kaybedilmesi ile ilgili annesi Zeyneti Türkoğlu'nun Edirne Cumhuriyet Savcılığı'na, eşi Hasene Türkoğlu'nun ise İstanbul DGM Savcılığına başvurduğunu belirten Efe, tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığına dikkati çekti.

Efe, 1997 yılında Edirne yakınlarında bulunan eşkal, giysi, ayakkabı, cüzdan, kullandığı saat bilgilerini ayrıntıları ile veren JİTEM mensubu Kasım Açık'ın, Türkoğlu'nun Edirne yakınlarında bulunan Çadırkent'te polisler, askerler ve itirafçılardan oluşan ekip tarafından sorgulandığını söylediğini belirtti. Efe, "Türkoğlu'nun işkence ile öldürülerek cesedinin Meriç Nehri'ne atıldığı söylendi. Türkoğlu ailesi daha sonra Kasım Açık'ın ifadelerine dayanarak ek bir soruşturma yapılması için savcıya başvuru yaptı. Etkin bir soruşturma yürütülmedi. Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilerek 'dosya kapandı' denildi" dedi.

Efe, "Talat Türkoğlu dosyasındaki cezasızlık son bulmalı, bunun için de mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz" dedi. 

Eylemde, Yüksekova 'da üç haftadır yasaklardan dolayı eylem yapamayan anneler de selamlanırken, "Sesinizi duyurmaya devam edeceğiz" mesajı verildi.