KDP eliyle şehit düşürülenler - VI
Kürdistan Özgürlük Mücadelesinde büyük bedeller veren Gulo Ailesi’nin öncülerinden Îsa Gulo, 1992’de KDP ve Türk devletinin saldırısında şehit düştü.
Kürdistan Özgürlük Mücadelesinde büyük bedeller veren Gulo Ailesi’nin öncülerinden Îsa Gulo, 1992’de KDP ve Türk devletinin saldırısında şehit düştü.
Gulo Ailesi’nden Necah Gulo, “KDP’nin ihaneti, Kürdistan Özgürlük Mücadelesine büyük bir zarar veriyor” dedi.
Gulo Ailesi, Türk devleti tarafından 82 yaşında katledilen Apê Yusuf’un (Yusuf Gulo) yurtseverliği ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a olan bağlılığıyla büyük bedeller verdi. PKK’ye ilk katılım ise Apê Yusuf’un oğlu, dört çocuk babası Nûreddîn Gulo tarafından gerçekleşti ve ardından KDP ihanetiyle 1992’de şehit düşürülen kardeşi Sebrî Gulo (Îsa Gulo) ilerledi. Şehit Sebrî, 1965’te Qamişlo’da doğdu. KDP ve Türk devletinin, Ekim 1992’deki ortak saldırısı sonucu Heftanîn’de şehitler kervanına katıldı. Ailenin önde gelen isimlerinden Necah Gulo, elleriyle büyüttüğü amcasının oğlu, şehit eşi Nûreddîn’in kardeşi Sebrî’yi (Îsa Gulo) anlattı ve KDP’nin Türk devleti ile ortaklığına işaret etti.
ÇOCUKLARIMLA BÜYÜDÜ
Necah Gulo, amcasının oğlu Şehit Nûreddîn Gulo (Türk devleti tarafından 9 Kasım 2021’de şehit düşürülen Yusuf Gulo’nun oğlu) ile evlenmesi ardından eşinin ailesiyle yaşamaya başlar. Necah Gulo, Sebrî’nin çocukluğuyla ilgili şunları söyledi: “Sakin bir kişiliğe sahipti. Sevilen bir kişiydi. Çocuklarım ve Sebrî hemen hemen birlikte büyüdüler. Çocuklarımla büyüdü. Yeri geldi yemek verdim, yeri geldi başını, elbiselerini yıkadım. Elimde büyüdü Sebrî. Çocuklarımla beraber okula uğurlardım. Okuldan gelirlerdi karşılardım. Çocuklarımdan ayırmazdım. O da benim bir çocuğum olmuştu. Okul hayatında da başarılı bir çocuktu. Evde de uyumlu bir çocuktu. 12. sınıfa kadar okudu. Okul hayatının sonuna kadar da hep başarılı ve zekiydi.”
ŞEHİT NÛREDDÎN’İN ARDINDAN
Köklü bir yurtsever aile olan Gulo Ailesi’nden PKK’ye ilk olarak eşi Nûreddîn Gulo’nun katıldığını hatırlatan Necah Gulo, şöyle devam etti: “Nûreddîn, eşimdi ve dört çocuk babasıydı. Şehit Nûreddîn’den önce dağa gitmek istiyordu. Annesi, ‘Îsa okulunu oku sonra katıl’ derdi. Şehit Sebrî ise ‘diplomasını annesine vererek sen bunu mutfağa as gözünün önünde kalsın, ben katılacağım’ demişti. Sebrî ile arkadaş gibiydik. O’nu büyütmüştüm ama bir yoldaş olmuştuk. Evde yoldaş, çalışmada yoldaş olmuştuk. 1989’da Mahsum Korkmaz Akademisi’nden dönünce zaten PKK’ye katılmıştı ama abisi Nûreddîn’den önce dağa gitmek istiyordu. Önderlik, Sebrî’ye ‘Sen ve abin birlikte dağa gidemezsin artık aranızda ayarlayın ona göre ikinizden biri dağa gitsin’ demişti. Anneleri Nûreddîn’in çocukları olduğu için Sebrî gitsin demişti ama Nûreddîn kararlıydı, önce O gitti. Sebrî de Nureddin’den sonra katıldı. 1989’da Önderlik sahasında eğitim gördü. Yetkindi, halkla iletişimi çok güçlüydü. Hilêliyê’de anlamlı çalışmalar yürüttü.
ÖRGÜTLEME KABİLİYETİ YÜKSEKTİ
Sebrî toplumsal çalışmalar yürütmeye devam etti. Örgütleme kabiliyeti oldukça iyiydi. Halka ufak da olsa yeni bir şey kattığında dünyalar Sebrî’nin olurdu. Kürtçenin yaygınlaşması için büyük çabalar harcadı. Gizli bir şekilde Kürtçe kursları açmıştı. Eğitim de veriyordu. Yoldaşlığımız çok güçlüydü. Dolayısıyla dağa gitmeden önce bana söyledi. Önemsiyordu beni. Değer veriyordu. Değer verdiği, önemsediği kadar önemli ve değerliydi de. Önderliğe bağlılığı derindi. Bu nedenle heyecan ve moralini tarif etmek zordur. Coşkusu ve morali hiç dinmedi, o coşku ve moralle de özgür dağlara gitti.
NÛREDDÎN’DEN BIR YIL SONRA ŞEHADET
Nûreddîn, 7 Eylül 1991’de şehit düştü. Sebrî de 1991’de dağa gitti. 1992 savaşında Sebrî, Bakûrê Kurdistan’daymış. Başûrê Kurdistan’a yoğun yönelimler nedeniyle bir grup arkadaşıyla Başûr’a geçmişler. Zaten 1992 savaşında da Ekim’de şehit düştü.”
BİZİ ÜZEN, KDP ELİYLE ŞEHİT DÜŞÜRÜLMESİYDİ’
Necah Gulo, yıllardır Kürdistan Özgürlük Mücadelesinde emek veren, soluksuz çalışan ve büyük bedeller ödeyen mücadeleci bir kadın. Ayrıca eşi Nûreddîn’in şehadetini güçlü karşılayan ve elleriyle büyüttüğü Sebrî’nin KDP eliyle şehit düşürülmesine büyük tepki gösteren biri. Necah Gulo, o günleri de şöyle dile getirdi: “Sebrî, toprağı ve halkı için mücadele etti. Başımız diktir. Ailemizi ve beni üzen Sebrî’nin KDP eliyle şehit düşürülmesiydi. Rojava’da, birakujî savaşı düşmana hizmet ediyor, sloganları yükseliyordu. İhanet savaşı olarak adlandırıyorduk. Halk, bu savaşa karşı ayaklanmıştı. Mücadelemiz yükseliyordu.”
KDP İHANETİ ROJAVA’DA DA SÜRDÜRDÜ
KDP’nin Rojava Devrimi’ne de ihanet ettiğini belirten Necah Gulo, şunları paylaştı: “Îsa doğduğunda şehit Îsa’nın evdeki evini verdik. YPG’ye katılınca da Îsa’nın kod adı olan Sebrî’yi kullandı. Küçük Sebrî de KDP’nin ihaneti sonucu şehit düştü. 2015’te bir grup arkadaşıyla Hesekê’den Amûdê’ye gelirken pusuya düşürüldüler. Hamle sonrası Qamişlo’ya dönüyorlardı. ENKS’liler Amûde yolunu kapatmış, çadır kurmuşlardı. Sebrî ve arkadaşları da hamleden döndükleri için halkın onları karşıladığını düşünüyor ve bir grup arkadaş arabadan iniyor. Arabadan inen gruba çadır kurarak yol kesen ENKS’liler taş ve sopalarla saldırıyor. Bunu fark eden Sebrî de tam silahına sarılırken bir suikast sonucu şehit düşürülüyor.”
KDP ARTIK TÜRK DEVLETİNİN OLMUŞTUR
Necah Gulo, KDP’nin Türk devleti ile olan ortaklığına dikkat çekerek, “KDP’nin ihaneti, Kürdistan Özgürlük Mücadelesine büyük zarar veriyor. Her geçen gün ihanet derinleşiyor. KDP artık Türk devletinin olmuştur. Bir gün olsun KDP, Kürt halkının çıkarları doğrultusunda adım atmadı, atmayacağa da benziyor. Binlerce kez ihanete son verin çağrısında bulunduk fakat KDP girdiği ihanetten vazgeçmedi. Tükenecek olan KDP, kazanan ise PKK olacaktır. KDP, tarihte ihanetle ve Kürt kanına bulaşan eliyle anılacaktır.”