'Figen Yüksekdağ’ın davası da tutuklanmıştır!'

Figen Yüksekdağ’ın 8 ayrı fezlekeden 83 yıla kadar hapsinin istendiği tutuklu bulunduğu davanın ikinci duruşması görüldü.

Avukat Yoleri, yargılamanın cezaevi yerleşkesinde yapıldığı için Figen Yüksekdağ’ın davasının da tutuklandığını söyledi. Yoleri, iddianameyi ‘Cemaat yapılanmasından’ savcının hazırladığına dikkat çekerken, davanın kamuoyundan gizlendiğini ifade eden Avukat Kazım Bayraktar ise “Milyonların davasını küçük salonlara sığdıramaz, icazetçi yargı ile mahkûm edemezsiniz" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın 8 ayrı fezlekeden 83 yıla kadar hapsinin istendiği tutuklu bulunduğu davanın ikinci duruşması, Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsünde bulunan duruşma salonunda başladı. İlk duruşması 4 Temmuz’da Ankara Adliyesinde görülen davanın ikinci duruşması, salon darlığı iddia edilerek Sincan’a alınmasına rağmen duruşma için 20 kişilik bir salon belirlendi.

20 kişilik izleyici bölümüne polisler yerleştirildiği duruşmayı, HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, HDP Sözcüsü Osman Baydemir ile vekillerden Ayşe Acar, Mizgin Irgat, müslüm Doğan Besime Konca ve Eş Genel Başkan Yardımcılarından Beycan Taşkıran, Fatma Kurtulan ve Saruhan Oluç, Yurdusev Özsökmenler takip etti.

'YÜKSEKDAĞ'IN DAVASI DA TUTUKLANDI!'

Duruşmada savunma yapan avukatlar ise iddianamedeki suçlamalara dair konuşma yapmayacaklarını bildirdi. Yüksekdağ'ın avukatları, masumiyet karinesi ilkesini hatırlatarak cezaevinde duruşma yapılmasının hukuka aykırı olduğunu belirtti. Avukatlar adına talepleri sunan avukat Gülseren Yoleri, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini vurguladı. Yoleri, "Geçen celsede ne oldu da bu duruşma tecrit altına alındı? Duruşma düzenini bozan hiçbir şey olmadı. Yüksekdağ davasında aleniyet ısrarla ihlal ediliyor. Geçen duruşma yollar kapandı, arabalar bağlandı. Bu duruşmada ise cezaevine hapsedildik. Yüksekdağ bugün burada değil. Çünkü bu şartlarda bir yargılama olabileceğine inanmıyor. Böyle bir mekan ve yargı kararından yoksunuz. Geçen celsede ne oldu da bu duruşma tecrit altına alındı? Duruşma düzenini bozan hiçbir şey olmadı. Yüksekdağ davası halkların demokratik hareketinden tecrit edilemez" dedi.

Yüksekdağ’ın davasının da tutuklandığını söyleyen Yoleri, yargılamanın cezaevi yerleşkesinde değil adliyede yapılması için yeni bir gün verilmesi talebinde bulundu.

Anayasa'nın 83 maddesinin ihlal edildiğini söyleyen Yoleri, "Adil, aleni yürütülmemektedir. FigenYüksekdağ'ın mahkeme salonunda olmaması adil yargılanma ihlalidir. Eğer istenirse burada bir yargılama olabilir, fakat burada bir yargılama ve yargı yok!" dedi. Adil ve eşit yargılamanın olmadığını Zafer Çağlayan'la ilgili ABD'de başlatılan soruşturmada devletin yaptığı savunmayı hatırlatan Yoleri, "ABD'deki yargılama sırasında 'Bunların gündeme getirilmesi tüketilmiş tekrar tartışmayı ısıtılmasından başka bir yarar sağlamaz. Dolayısıyla biz Zafer Çağlayan'ın arkasındayız'" denildiğini aktardı.

'FETÖCÜ DENİLEN SAVCININ HAZIRLADIĞI İDDİANAME...'

Yoleri, şöyle devam etti: "Eğer mesele buysa yani FETÖ üyesi diye suçlanan hakimler ve savcıların yaptıkları her şey kumpassa, nasıl ki 17-25 Aralık suçlamalarıyla ilgili 1 yıl dolmadan takipsizlik kararı verilmiş, hakim ve savcıların FETÖ'yle ilişkisine dayandırılmışsa, -buna çokça örnek verilebilir- ama müvekkilim açısından şunu söyleyebilirim. Müvekkilimin vekilliğinin düşürülmesine neden olan Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin başkanı Zekai Kaya, üye Müslüm Uzun ve Cumhuriyet Savcısı Hamit Mithat Temel hemen 15 Temmuz sonrasında FETÖ'den alındılar ve tutuklandılar. Diğer üye Salih Yalçın görevinden ihraç edildi. Heyetin tamamı görevinden ihraç edilmiş durumda.

Yargılamaya konu olan iddianameyi savcı Kurtçe Eker, haziran 2016 yılında AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın açıklamalarını hatırlarsınız, Eker Diyarbakır Başsavcılığına getirilmişti, 'bu kişilerin bu görevleri almasını kimse bana dayatamaz, bunlar FETÖ'cüdür' demişti. Biz şimdi FETÖ'cü denilen savcının hazırlamış olduğu iddianame üzerinden davayı sürdürüyoruz. Eğer bir hakkaniyet, eğer bir adil yargılanma söz konusu olacaksa, eğer hukuka uygun bir tutumdan söz edeceksek, eğer bu yargılama siyasi bir faaliyet değil de yargı faaliyetiyse o zaman bütün bu unsurların, Anayasa'nın eşitlik ilkesini gözeterek, eğer varsa o zaman herkes için uygulanması gerekir. Eğer Zafer çağlayan bu soruşturmaları hazırlayan savcılar FETÖ'cüdür diye korunuyorsa hala müvekkilimiz hakkındaki bütün suçlamaların düşürülmesi gerekiyor. Bu yargılamanın bitirilmesi gerekiyor."

'ORGANİZE İŞ!'

Av. Kazım Bayraktar, "Önemli yüzleşme davaları toplumdan kaçırılıyor. Davaları toplumdan kaçırmak, mahkemeleri baskı altına almak, hakimleri kararlarına göre sürmek siyasi iktidar politikası. Bugün de 12 Eylül'deki gibi yargının aldığı talimatlarla hareket ettiğini düşünüyoruz. En somut örneği bu davadır. Bu dosya da tekil bir dosya değil, HDP'ye yönelik kitlesel tutuklamaların bir parçasıdır. Organize bir iştir. İçinde bulunduğumuz ortam mahkemenizin niyetinden bağımsız yargı bağımsızlığının ortadan kaldırıldığı bir ortamdır. Bu davada verdiğiniz kararlara göre hakkınızda kararlar verilebilir. Adil yargılanma, hukuksal güvence, yargı bağımsızlığı hepimize lazım olacak unutmayın. Milyonların davasını küçük salonlara sığdıramaz, icazetçi yargı ile mahkum edemezsiniz" dedi. Bayraktar, Yüksekdağ'ın tahliyesini talep etti..

'DAVA KAMUOYUNDAN GİZLENİYOR'

Av. Sezin Uçar söz alırken Mahkeme Başkanı "Aynı şeyler tekrarlanmasın" dedi. Uçar ise mahkeme başkanına, "Tekrarlamak zorundayız çünkü müvekkilimiz tutuklu ve burada değil. Türkiye'nin en büyük muhalefet odaklarından birinin eş başkanının yargılandığı dava kamuoyundan gizleniyor. Mahkemenin Yüksekdağ'ın davaya katılmama dilekçesini dakikalar içinde yanıtlayıp, avukatların salon talebini günlerce bekletmesini tartışıyoruz" diye yanıt verdi.

Av. Ruken Gülağacı ve Alişan Şahin'in söz aldı. Mahkemeyi davayı gizleme çabasından ve tutukluluğun devamı kararına gerekçe olarak öne sürdüğü kaçma şüphesi fikrinden vazgeçmeye çağıran Gülağacı, tahliye talep etti.

Duruşmaya öğlen arası verildi.