Gazete Şûjin: Vardık, varız, var olacağız!

KHK ile kapatılan Gazete Şûjin, yaptığı açıklamada "Vardık, varız, var olacağız!" dedi.

AKP rejiminin gece yarısı yayımladığı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan tek kadın gazetesi Gazete Şûjin, tarafından yapılan açıklamada "Vardık, varız, var olacağız!" denildi.

Günlük yayın yapan tek Kürtçe gazete olan Rojeva Medya ve dihaber ile birlikte kapatılan Şujin'in açıklaması şöyle:

"Aralık 2016 tarihinde 'Medyanın diline, çuvaldız niyetine' şiarıyla yayın hayatına başlayan Gazete Şûjin, sabah karşı yayımlanan 25 Ağustos 2017 tarihli 693 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatıldı.

'Bir kadın olarak susun' diyenlerin dünyasında, çuvaldız haberciliğimizle kurulduğumuz günden itibaren medyada kadının sözünü ve sesini büyüttük. Devletinden medyasına kadar kadınlara çizilen ‘makbul kadınlık’ sınırlarını tanımayan gazetemiz, kadın odaklı haberciliğinde 'özel olan politiktir' şiarıyla öz savunmaya geçerek, kadın bedenine ve yaşamına saldıran ataerkiyi ve erkek basını ifşa etmeye devam etti.

Bu sebeple doğrudan gazetemize ve arkadaşlarımıza yönelik birçok tehdit aldık. Yayın alanlarımızdan biri olan web sitemize çok kez siber saldırı gerçekleşti. Özellikle kamuoyu oluşturulmasına engel olunan ve halkın haber alma hakkının kısıtlandığı olaylarda ilk ve güvenilir haberleri veren gazetemiz, çuvaldızı batırdığı egemenler tarafından bugün susturulmak istendi.

Şûjin, Batman’da, Çınar’da, Ensar’da, okullarda, evde, sokakta, metroda, özel ve kamusal her alanda cinsel istismara ve saldırıya maruz bırakılan çocuklar ile kadınların sesi oldu. Çoğu en yakınındaki erkekler tarafından olmak üzere her gün katledilen kadınların; ‘dört duvar arasına’ sıkıştırılacağı düşünülen kadın iradesinin ve kadın temsiliyetinin sesi oldu.

Şûjin Sur’da, Cizre’de, Hasankeyf’te ve Nusaybin’de evleri, yaşam alanları yıkılan yurttaşların ve toplumsal belleğin; Dersim’de, Lice’de ve Mardin’de yakılan ormanların ve yok edilmek istenen canlı yaşamının sesi oldu.

Şûjin Şapatan’da ve Xerabê Bava’da işkenceden geçirilen yurttaşların; panzerlerle ezilen ve kurşunlarla katledilen Muhammet, Furkan, Pakize Hazar ve Kemal Kurkut ile onlarca yurttaşın sesi oldu.

Şûjin Nuriye Gülmen’in 290 gün önce “İşimi geri istiyorum” diyerek Yüksel Caddesi’ne çıktığı ilk andan bugüne Yüksel’de, Kalkedon’da ve onlarca yerde direnen ve açlık grevine giren ihraç edilen emekçilerin sesi oldu.

Şûjin Sincan’da, Şakran’da, Van’da, Tarsus’ta ve onca cezaevinde işkenceden geçirilen ve bedenini açlığa yatıran tutsakların; emeği sömürülen ve görünmez kılınan işçilerin; yaşam alanlarına saldırılan, katledilen ve sömürülen hayvanlar ile doğanın sesi oldu.

Kadın yazınını, kadın sözünü ve gazeteciliğini kalıcı kılmak isteyen Rosa Lüksemburg, Gurbetelli Ersöz, Emma Goldman, Virginia Woolf, Ayfer Serçe, Ulrike Meinhof ve Deniz Fırat gibi kadınlardan devraldığımız birikim, inanç ve inatla, bizden önceki kadınların “Erkekler ne hüküm verir demeden yazmaya devam edeceğiz” sözünü yineliyoruz.

Özgür basın susmayacak, kadın haberciliği susmayacak. Vardık, varız, var olacağız! Medyanın diline, çuvaldız niyetine... Gazete Şûjin."