İZLENİM

Gerilla baharında 8 Mart

Medya Savunma Alanlarında YJA Star gerillalarının, 8 Mart’ı nasıl ele aldıklarını, bu özel günde yaşadıkları duygu ve düşüncelere, gerillanın bahar hazırlığına şahit olacağız…

Dağ yolcularıyız bugün yine. Bizleri dağlara çeken bu ziyaretimizin sebebi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Medya Savunma Alanlarında YJA Star gerillalarının, 8 Mart’ı nasıl ele aldıklarını, bu özel günde yaşadıkları duygu ve düşüncelere, gerillanın bahar hazırlığına şahit olacağız…

Gerilla kampına doğru yürürken, parçalı bulutların ardındaki güneş bir çıkıp bir kayboluyor. Çıplak ağaçların tomurcukları gözümüze çarparken, toprağı zorlayarak gün yüzüne çıkan çimenlerse, ‘bizler de buradayız’ der gibiler. Peki ya adını bilemediğimiz sayısızca çiçek ne der acaba?

Bahara girdiğimiz bugünlerde, Kürdistan dağları en güzel renklerine bürünmüş. Yemyeşil otlar, rengârenk çiçekler, yeşermeye gün sayan kahve renkli ağaçların dalları, yerlerde sonbaharın dökülen kuru yapraklar, yeri beyaz bir örtüye bürüyen karın, erimeye yüz tutmuş son kalıntıları… Dört mevsimin tonlarını içerisinde barındıran dağlar, en güzel renkleriyle bizleri karşılarken; gerilla da içindeki güzelliği dışa vuran gülümsemesiyle sıcak bir karşılama yapıyor bizlere. Onlarca kadın gerilla en güzel gülümsemelerini ve sevgi sözcüklerini bizlere saklamış gibi. Bu görüntü karşısında şaşırmamak ve insanlığın en doğal halini görmemek mümkün değil. Her gelişimizde bizleri heyecanlandıran, duygularımızı okşayan gerillaların bu karşılaması karşısında galiba her zaman şaşıracağız.

Kendimizi hiç yabancı hissetmediğimiz gerillalarla sohbet ederken, doğada bir şeyler toplamaya çalışan iki gerilla çarpıyor gözümüze. Ot toplamaya çalıştıklarını fark ettiğimiz gerillalardan, Berfin'in yanına gidiyoruz. Keskin bakışlarıyla, yeşil gözlerinin gülen siyah göz bebekleri, bizlere sohbet davetiyesi gönderiyor. Ot yemeklerini çok sevdiklerini söyleyen Şırnaklı Berfin'den otun faydalarını biraz öğrendikten sonra kendisini gerilla saflarına çeken nedeni soruyoruz. Berfin; "Rojava'da direnen kadınların mücadeleleri beni etkilemişti. Aynı şekilde PKK saflarındaki kadın gerillalar, dağlarda verdikleri mücadele, halkı için canlarını feda eden değerli şehitler beni gerilla saflarına çekmeye yetti. Eğer özgür yaşamdan söz ediyorsak, her birimizin elini taşın altına koyması, bu yükü omuzlaması gerekir. Çünkü özgürlük kaçmakla, saklanmakla, oturmakla elde edilmez. Ancak mücadeleyle elde edilir. Ben de özgürlük için mücadele etmeyi tercih ettim. Biz kadınlar her yeri kendimiz için mücadele alanı yapmalıyız" diyor.

Konuyu 8 Mart’a getirmeye çalışıyorum ki gerilla Berfin benden önce davranarak direnişçi kadından ve 8 Mart'ın onun için ne anlam ifade ettiğine değiniyor. Kadınlar gününü ilk defa dağlarda geçirdiği için özel olduğunu ve kendisinin şanslı olduğunu söylerken, yaşadığı heyecanı gizleyemeyerek konuşmasının devamını şöyle getiriyor: "129 kadın, emeğinin karşılığını almak istedi diye yakıldı. Bu katliam karşısında sessiz kalmayan direnişçi kadınların mücadelesi sonucunda, kadınlar bir takım haklar elde etti. 8 Mart da direnişçi kadınlardan bizlere miras olarak kaldı. Bizler de tüm direnişçi kadınları içimizde yaşatarak, dağda verdiğimiz savaşta kadın özgürlüğü için mücadele ediyoruz. Kadın olduğum ve özgürlüğüm için savaştığımdan dolayı onurluyum."

Gerilla Berfin'e savaş gerekçesini sorduğumuzda; "Bir insan ne için yaşadığını biliyorsa ne için savaştığını da bilir. Biz kadınların savaş gerekçesi, özgür yaşam istemidir. Yaşamımıza gasp edenlere karşıdır savaşımız. Kadın özümüzle bizleri kabul edene kadar, direnişçi kadınlardan devraldığımız bayrakla, savaşımızı en görkemli şekilde sürdüreceğiz. İnanıyorum ki 2016 baharı Önder Apo ve kadının özgürlük baharı olacaktır" şeklinde bir cevap alıyoruz.

Berfin son cümlelerini tamamlarken, yanımıza doğru gelen gerilla Sorxwîn ile sürdürüyoruz sohbetimizi. Baba tarafından Arap olan Sorxwîn, Rojava'nın Dırbesiye kentinden olduğunu söylüyor. Sorxwîn, büyük bir Arap aşireti olan Şamar aşiretindendir. Rojava devriminde tüm aşiret etkilenip devrimde yerlerini alıyorlar. Rojava devrimindeki kadınların, kendisinde büyük bir etki bıraktığını ve ondan sonra gerilla saflarına katıldığını belirten Sorxwîn, 8 Mart’ın kendisi için ne anlam ifade ettiğini bizlere şöyle anlatıyor: "Bugün benim için özel bir anlam taşıyor. İlk kez dağlarda bu özel günü geçiriyorum. Kadınlar günü denilince, akla ilk gelen direnişçi kadınların verdiği mücadeledir. Mücadele saflarında olmam, mücadeleci kadınların davasını sürdürüyor olmam, beni mutlu ediyor. Yaşamıma anlam katıyor."

Ot toplama işlemi bitiyor ve bizler de diğer kadın gerillaların arasına giriyoruz. Sohbetler koyu. Hikayeler etkileyici. Bu hikayelerden biri de gerilla Rosîda’nın hikayesidir. Erzurumlu olan Rosîda, 2016 yılında abisiyle birlikte gerilla saflarına katılmış. Uzun boylu bu genç kadın daima gülümsüyor. Hikayesini öğrenince bu gülen gözlere anlam vermeye başlıyoruz. Rosîda, mücadeleye katılımına ilişkin; "Ben sadece Kürt olduğumu biliyordum. Kürt gerçekliğinden uzak büyüdüm. Çevrem ülkücülerden oluşmaktaydı. PKK'de mücadele eden kadın gerillaları, Önderliği, PKK'yi araştırınca asıl mücadele alanımın bu yaşamda olacağına karar verdim. Bu temelde özgürlük dağlarına geldim" diye konuştu.

Bu özel günün kendisinde yaşattığı duygu ve düşünceleri Rosîda şöyle tarif ediyor: "Ben de diğer arkadaşlarım kadar heyecanlıyım. Direniş günü olan 8 Mart, biz kadınlar için çok büyük anlam taşımaktadır. Mücadelenin sembolü olan böylesi bir günde özgürlük dağlarında, direniş adımları atıyor almamın bende yarattığı duyguların tarifi olamaz. Direniş alanlarında, özgürlüğü için direnenler bilir ancak bu duyguyu. Her kadının bu duyguları yaşaması lazım. Çünkü asıl o zaman kadın yaşadığının farkına varır."

Bir anda ortalık sessizliğe bürünüyor. Birkaç dakika önce yanımızdan ayrılan Rosîda elinde çay bardakları ile bize doğru gelirken diğer kadın gerillaların bir anda nereye kaybolduklarını soruyoruz. Rosîda, o güzel gülümsemesiyle çayları uzatırken, "Merak etmeyin sizi yalnız bırakmayacağım, günün görevlisiyim. Arkadaşlar eğitime gittiler. Bizler kış boyunca eğitim görüyoruz. Kış boyu gördüğümüz, ideolojik ve askeri eğitimlerin sonlarına doğru gelirken bahar hazırlıklarına başladık. Bu bahar gerillanın mücadelesiyle insanlık, demokratik, ekolojik yaşama kavuşacak" diyor.

Gerilla Rosîda’ya eğitim yerine gitme şansımızın olup olmadığını soruyoruz. Kendisi bizleri eğitim görülen yere götürüyor. Dikkatler dağılmasın diye kapıdan gerillaları izliyor ve çektiğimiz birkaç fotoğraf karesiyle yetiniyoruz. Bir ülkenin, dünya kadınlarının yükünü omuzlayan kadın gerillalarda gördüğümüz, onlar özgürlüğü elde edene kadar mücadele etmekten vazgeçmeyecekler.