Gizingî Berbeyan: Kadınların ve özgür basının sesini kısamazlar

Kapatma kararına karşı açıklama yapan Gizingî Berbeyan Prodüksiyon, "Karar hukuksuzdur. Kadınların sesini, özgür basını susturamazlar" dedi.

Süleymaniye Asayişi 31 Aralık gecesi, hukuki bir gerekçe göstermeksizin JIN TV için programlar üreten Gizingî Berbeyan Prodüksiyon Şirketi, RJAK, Nwêger Kültür Merkezi ve Merziye Kurumu’na eş zamanlı baskın düzenledi.

Gizingî Berbeyan Prodüksiyon Şirketi, Süleymaniye’de bir grup gazeteci, aktivist ve akademisyenin de katılımıyla Metro Gazeteci Haklarını Koruma Merkezi’nde şirketlerinin kapatılması hakkında basın açıklaması düzenledi. Açıklama Gizingî Berbeyan Prodüksiyon Şirketi çalışanı Gazeteci Tewar Adil tarafından yapıldı.
Şirketlerinin 3 gün önce kapatılmasına rağmen kendilerine hâlâ bir gerekçe sunulmadığını ifade eden Tewar Adil, hukuki bir gerekçe olmaksızın böyle bir karar alınmasının 2007 Tarih ve 35 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Yasası’na aykırı olduğunu ifade etti.

Süleymaniye Asayişi’nin 31 Aralık’ta düzenlediği baskına işaret edilen açıklamada, “Baskın sırasında yalnızca önümüzdeki hafta içinde Kürdistan Bölgesi Asayiş Kurumu’na başvurmamız söylendi. Şirketimiz hakkında verilen kapatma kararının geri çekilmesi konusunda ısrarcıyız. Şirketimiz 26 Aralık 2017 tarihinde Kürdistan Bölgesi Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’na bağlı Yerli Şirketler Kayıt Müdürlüğü’nden 26077 numaralı kuruluş belgesini resmi olarak almıştır. Ortada şirketimizin kapatılmasına neden olabilecek ve bu şekilde bir kapatma kararı alınmasına gerekçe olarak gösterilebilecek hukuki bir sorun yoktur” denildi.

'KARAR SESİMİZİ KISAMAZ, MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ'

Gizingî Berbeyan Prodüksiyon Şirketi’nin JIN TV için program ürettiği ve 7 yıllık çalışma süreci boyunca Güney Kürdistanlı kadınların seslerini duyurduğu, yasalara uygun çalışmaların yürütüldüğü bildirildi.

Açıklamada ayrıca kararın Güney Kürdistan'daki basın özgürlüğünün temelini oluşturan Bilgi Edinme Hakkı Yasası’na aykırı olduğu vurgulanarak devamla şu ifadelere yer verildi: "Şirketimiz hakkında verilen kapatma kararının Kürdistan Bölgesi’ndeki basın özgürlüğünün ihlali olarak nitelendiriyor ve alınan bu kararın ve bir basın kuruluşunun kapatılmasının Kürdistan Bölgesi’ni ve Süleymaniye’yi bir kez daha basın özgürlüğü konusunda kırmızı bir alana sürüklediğine inanıyoruz. Ayrıca bu karar Kürdistan Bölgesi’nin yerel ve uluslararası düzeyde küçük düşürmektedir.”

Açıklamada şunlar da belirtildi:

"Bu kararı veren sorumlulara ve ilgili diğer taraflara şu çağrıda bulunuyoruz; basın özgürlüğü ve kadınların seslerini ulaştırma çalışmalarının zarar görmesini umursuyorsanız derhal bu ihlale son verin ve özgür basına yönelik baskıları durdurun. Şirketimizin çalışmalarına devam etmesine izin verin ve Kürdistan Bölgesi’ndeki basın çalışmalarındaki özgürlüğe engeller çıkarmayın. Ayrıca Kürdistan Bölgesi’nde kadınların sesinin duyurulmasını umursayanlara da bizimle aynı safta basın özgürlüğü için mücadele etme çağrısında bulunuyoruz. Özgür basının saldırılara, siyasi baskılara, kapatmalara ve susturmalara maruz kalmasına izin vermeyin.

Daha önce söz verdiğimiz gibi şimdi de tekrarlıyoruz; hukuki gerekçesi olmayan bu karar sesimizi bastıramaz ve kalemimizi durduramaz. Aksine kadınların sesinin yükseldiği, her türlü şiddetten uzak duran bir toplum için mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz.”