Güney Kürdistanlı kadınlar: Kader ve hayal değil; ayağa kalkalım!

Güney Kürdistanlı genç kadınlar, Kürt kadınlarının öz güçlerine dayanarak bölgede ve dünyada demokratik bir sistemin inşasına öncülük ettiğini belirterek, tüm kadınları bu tarihi süreçte yer almaya çağırdı.

Kadın öncülüğünde inşa edilecek toplumsal ve siyasal sistemde erkeklerin de özgürce yaşamasını sağlayacağını belirten kadınlar, "Yeni toplum erkek zihniyetiyle inşa edilen sistemin tasfiyesiyle mümkün olacak. Bu toplumda sadece kadınlar değil, erkekler de özgür olacak" dedi. 

'BASKISIZ, SAVAŞSIZ, SÖMÜRÜSÜZ TOPLUM YARATABİLİRİZ'

Üniversite Öğrencisi Rejna Tarık, örgütlü Kürt kadınının herkesin "hayal" diye nitelendirdiği başarılara imza attığını belirterek, "Kuşkusuz özgürlük kolay olmuyor. Yeni toplum inşa etmek, bin yıllardır toplumun en ücra yerlerine nüfuz etmiş erkek egemen sistemi bir anda söküp atmak mümkün değil. Ama bunun bir hayal olmadığını da Kürt kadınlarının örgütlü mücadelesi gösterdi. Eğer biraz daha örgütlenirsek, mücadeleye kenetlenir her yerde gücümüzü doğru kullanırsak o zaman kadının öncülüğünde baskısız, savaşsız ve sömürüsüz bir toplum da yaratabiliriz" dedi.

Tarık, egemen, sömürgeci sistemlerin kadın şahsında toplumu düşürmeye çalıştığına dikkati çekerek, örnek olarak da Türk devletinin son dönemlerde Kuzey Kürdistan'da kadınlara yönelik bedenlerini teşhir eden uygulamalarını gösterdi. 

Tarık, "Erkek zihniyeti halen kadın bedenini namus olarak tanımlıyor. Onun için Kuzey Kürdistan'da katledilen kadınların cesetlerine insanlık dışı uygulamalarda bulunuyor. Sadece bu bile, kadın mücadelesinden, özgürlüğünden ne kadar korktuklarını gösteriyor. Çünkü bu mücadele onların sonunu getiriyor, getirecek" diye belirtti.

'KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ TOPLUMUN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR'

Öğrencilerden Şengê Abdullah da kadınların toplumsal inşadaki rolüne değinerek, "Kadın özgürlüğü bütün toplumun özgürlüğü demektir" dedi.

Tarihte ilk köleleşmenin kadınla başlatıldığını belirten Şengê, "Bu giderek her şeye karşı, doğaya karşı bir köleleşmeyi de yarattı. Bunun için özgür bir toplum yaratmak istiyorsak önce kadınlar özgür olmalı" dedi.  

Şengê, “Bir şeyi nerede kaybettiyseniz ancak orada arayıp bulabilirsiniz. Toplum da özgürlüğünü kadının tutsak edilmesiyle kaybetti. O açıdan yapılması gereken kadının özgürlüğüyle toplumsal özgürlüğü yeniden yaratmak olacaktır. Özellikle Kürt kadınlarının büyük bedellerle kadın özgürlük mücadelesini getirdikleri düzey küçümsenmeyecek bir durumdadır. Hatta tüm dünya kadınları bugün Kürt kadının özgürlük mücadelesinden ilham almaktadır. Bizler bulunduğumuz her yeri mücadele alanına çevirerek gerçekten özgür ve demokratik bir toplumu kadın öncülüğüyle yaratabiliriz. Onun için sadece 8 Mart değil, tüm zamanımızı özgürlüğe adamalıyız" şeklinde konuştu.

'GÜNEY KÜRDİSTAN KADINI DA AYAĞA KALKMALI'

Güney Kürdistanlı kadın öğrenciler, Güney Kürdistan'da da her yıl kadına yönelik yüzlerce şiddet, öldürme ve kendini yakma vakasının yaşandığını vurgulayarak, "Bu bizim kaderimiz değil. Güney Kürdistan'daki kadınlar da tıpkı Kuzey Kürdistan'da, Rojava’da kadınların geliştirdikleri örgütlü mücadeleyi geliştirerek bunun önüne geçebilir. O açıdan da Güney Kürdistan kadını da artık ayağa kalkmalı, örgütlenmeli ve kadını köleleştiren, yok sayan bu sisteme dur demelidir" mesajını verdi.