Halfeti'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü eylem ve etkinlikleri kapsamında kadınlara hizmet vermesi için Sara Kadın Merkezi açıldı. Açılışa katılan HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan, kadınların hiçbir zaman boyun eğmediği işgalci ve soykırımcı güçler karşısında bugün de asla boyun eğmediğini belirterek, kadına karşı yaklaşım tüm topluma karşı yaklaşımın ta kendisi olduğunu dile getirdi.

Urfa'nın Halfeti (Xelfetî) ilçesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında DBP'li Halfeti Belediyesi, kadınlar için kadın merkezi açtı. Belediye bünyesinde faaliyet gösterecek olan ve adı Sara Kadın Merkezi olarak belirlenen kadın merkezinin açılışı, yapılan basın açıklaması ve etkinlik ile gerçekleştirildi. Açılışa HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan, HDP ve DBP Urfa il ilçe eş başkanları ve yöneticileri, Halfeti Belediyesi eş başkanları Ayşe Durmuş ve Mustafa Bayram, Viranşehir Belediye eşbaşkanları, KJA Urfa bileşenleri, Tüm-Bel Sen Urfa Şube yöneticileri, Barış Urfa Anneleri üyeleri ve yüzlerce kadın katıldı. Açılışa katılan konuklar Halfeti DBP ve HDP eş başkanları ile KJA aktivistleri tarafından karanfiller ile karşılandı. Açılışta kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren ve katledilen kadın direnişçilerin fotoğrafları taşındı. 7'den 70'e katılımın olduğu açılışta çocukların heyecanı ve kadınların yöresel kıyafetleri ile katılımı renkli görüntüler oluşturdu. Kadınlar şarkılar söyleyerek, halaya durdu.

Sık sık atılan "Jin jiyan azadî" sloganları, zılgıt ve çalınan şarkılar ile renkli görüntülere sahne olan açılıştan önce özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınlar anısına saygı duruşunda bulunularak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında üzerinde "Özyönetim direnişi ile Kürdistan'a statü, Önderliğe özgürlük" yazılı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fotoğrafının olduğu pankart açıldı.

Basın açıklamasını okuyan KJA aktivisti Naime Bayram, Sakine Cansızlardan devraldıkları mücadeleyi dünyanın her yerinde ilmek ilmek ören tüm kadınları selamladıklarını belirterek, Kürdistan'da vahşet bodrumunda katledilen, bedeni teşhir edilen, cenazelerin sokaklarda kaldığı ve cezaevlerinde aralarında tedavi edilmeyen hasta tutsak kadınların da olduğu birçok tutsakla 8 Mart'ı karşıladıklarını dile getirdi. "Elbette içimiz buruk ama bilinmelidir ki özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz, acılarımızı öfkeye dönüştüreceğiz" diyen Bayram, "İsyanımızı özgürlüğümüz için örgütleyeceğiz. Bizler 8 Mart’ta cezaevlerindeki kadın yoldaşlarımızı unutmadığımızı buradan haykırmak istiyoruz" dedi.

'BÜTÜN KADINLAR AYAKLANMALIDIR'

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin, bütün Kürt halkına özellikle de Kürt kadınlarına uygulandığını kaydeden Bayram, "AKP'nin yürüttüğü kirli savaş politikalarına karşı barışta ısrar eden kadınlarla alanlarda olmaya devam edecek, yaratılmaya çalışılan korku imparatorluğuna inat sokakları terk etmeyeceğiz. AKP, kadınların yıllardır mücadele ederek elde ettiği değerlere saldırarak mücadele eden kadınları toplum içerisinde itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır. Bedenimize, kimliğimize, kültürümüze uzanan bu kirli politikalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadınlar olarak bize dayatılan erkek egemen yaşamı reddediyoruz. Bütün kadınlar ayaklanmalıdır. Eğer bizler bugün mücadelemiz için ayaklanmasak yarın mücadelemizi kaybedeceğiz" dedi.

'KADINLAR ELBETTE YASAKLARI TANIMAYACAKLAR'

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde birçok ilde yapılacak olan 8 Mart etkinliklerinin yasaklanmasıyla kadının yaratıcılığından, mücadelesinden korkan zihniyeti bir kez daha ortaya çıkardığını söyleyen Bayram, "Biz bu uygulamaları şiddetle, nefretle kınıyoruz. Bugün kadınların sokaklarda temel haklarını, dileklerini ifade edememesinin hiçbir açıklaması, hiçbir gerekçesi olamaz. Kadınlar elbette ki yasakları tanımayacaklardır. Kadınlar taleplerini sokaklarda meclislerde her yerde dile getirecektir. Bugün kadına karşı yürütülen bu katliamcı zihniyet elbette hatasının, yanlışının farkına varacaktır. Halfeti’de ve Urfa’nın diğer ilçelerinde kadınlar gününde yapılmak istenen yürüyüş ve etkinliklerin yasaklanması hangi zihniyete hangi anlayışa sığdırılabilir. Kadınlardan o kadar mı korkuyorsunuz? Evet, korkacaksınız, kadınlar adaleti ve gerçekleri yansıttığı için elbette korkacaksınız. Ancak bitmeyecek bir mücadelenin meşalesini yakalı çok oldu ve o meşale sonsuza dek yanacak, zaferle de taçlanacaktır" ifadelerini kullandı.

Açıklamanın ardından konuşan Halfeti Belediyesi Eş Başkanı Ayşe Durmuş, konuklara katılımlarından ötürü teşekkürlerini sunarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kendileri için büyük bir anlam ifade eden Sara Kadın Merkezi'nin açılışını gerçekleştirmekten duyduğunu mutluluğu dile getirdi. Durmuş, Sara Kadın Merkezi'nin kadın özgürlük mücadelesine katkı sunmayı umut ettiklerini belirterek, büyük bir uğraş ve çaba sonucu açtıkları kadın merkezinin kadınlara hayırlı olmasını diledi.

'YARINLARI DEĞİŞTİRİP GÜZELLEŞTİRECEK OLAN KADINLARDIR'

HDP Urfa Eş Başkanı Sevda Çelik Özbingöl de sadece 8 Mart'ın değil bütün günlerin kadınların olacağını belirterek, bütün günlerin kadınların eşit, özgür ve demokratik bir yaşamı mücadelesinde şiar edindiği günlerin ve geleceğin göstergesi olacağını kaydetti. Özbingöl, bütün günlerin kadınlar için mücadelelerini büyütecekleri günler olacağını dile getirdi. Bütün alanların kadınların rengi, dili ve gücüyle örgütleyeceği alanlara dönüşeceğini söyleyen Özbingöl, "Dünyayı değiştirecek ve güzelleştirecek olan güç kadınların gücüdür. Yaşamı hep birlikte öreceğiz. Kadınlar olmadan hiçbir toplumun ne özgürlüğünden ne barışından ne de demokratik geleceğin bahsedilemez. Yarını demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü yarınları örecek olan kadınlardır. Mücadelemizi her günü 8 Mart'a dönüştüreceğimizin sözünü veriyoruz" diye belirtti.

'KADINA YAKLAŞIM TÜM TOPLUMA YAKLAŞIMIN TA KENDİSİDİR'

Son olarak konuşan HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan da tüm dünyada kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarının birçok Türkiye ve Kürdistan ilinde yasaklanmasına tepki göstererek, tüm engellemelere rağmen kadın gücüyle kutlamaların gerçekleştirildiğini dile getirdi. Yasakları dinlemediklerini ve hiçbir zaman baskılara boyun eğmeyerek, her zaman kadınların direnişin ön saflarında alanlarda, sokaklarda, meclislerde talep ve dileklerini haykırmak için hiç kimsenin izini tabi olmadıklarını söyleyen Öcalan, "Bugün de direnen kadınlar şahsında 8 Mart'ı kutlanıyor ve direniş ile taçlandırılıyor. En demokratik hakkımız olan gösteri ve yürüyüş etkinliklerimizin yasaklanmamış olmasını temenni ederdik. Ama ne yazık ki 14 yıldır iktidarda olan AKP hükümetinin bu güne kadar yapmış olduğu sayabileceğimiz 5 parmağın bir parmağı kadar iyi niyetli bir çalışması olmamıştır. Kadınları katlederek, kadınlar üzerinde baskıyı, zulmü, yok saymayı dayatarak sürdürmektedir. AKP döneminde kadın cinayetlerinde yüzde bin yüz artış olmuştur. Yine AKP'nin kadınlara yönelik herhangi bir politikasının olmadığı da gözler önüne böylelikle serilmiştir. Bugün bu politikalarında da devam etmektedir. Kadına karşı yaklaşım tüm topluma karşı yaklaşımın ta kendisidir" dedi.

'KADINLAR TEŞHİRCİ VE SOYKIRIMCI ZİHNİYETİ HENDEKLERE GÖMMÜŞTÜR'

Kadını toplumdan ayrı sayan yok sayan zihniyetin yok sayılmasının kadınlar tarafından olacağını kaydeden Öcalan, kadınların hiçbir zaman eril ve tekçi zihniyeti kabul etmeyeceklerini söyledi. Öcalan, "Kadınlar hiçbir zaman boyun eğmediği işgalci ve soykırımcı güçler karşısında bugün de asla boyun eğmemiştir. Cizre'de ve Sur'da direnen kadın yoldaşlarımız bu mücadelenin bugünlere gelen taçlanmış ifadesinin bir yansımasıdır. Kadınlar bu teşhirci ve soykırımcı zihniyeti Sur'da ve Cizre'de hendeklere gömmüştür. Bugün Kürdistan'da kadınlar şahsında tüm Kürt halkına bir soykırım dayatılıyor. Öldürerek, yok sayılarak yok edilmeye çalışılıyor. Bugün artık eski Kürtler değildir. Bu soykırımları asla kabul etmeyecektir. Bugün başbakan Cizre, Silopi'de 'huzuru sağladık' diye açıklama yapıyor. Soruyorum size orada 'sağladığını huzur' kimin geçerlidir. Sadece başbakan ve cumhurbaşkanının huzuru ise bizde bu huzuru siz ve sizler şahsında sizlere bu huzuru yaşamayacağını belirtmek isteriz. Kürt halkı, kadınlar özgürleşinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz. Orada 'sağladığınız huzur' sizin bu inkarcı ve yok sayan zihniyetinizin de sonu olacaktır" dedi.

'SARA YOLDAŞLARIN ANISINA SAHİP ÇIKMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR'

Halfeti'de açılışı yapılan ve Sara isminin verildiği kadın merkezinin çok büyük anlam ifade ettiğini belirten Öcalan, "Biz kadınların bugün yapması gereken Sara yoldaşların anısı şahsında onların yarattığı değerlerine sahip çıkmak, bütün kadınların boynunun borcudur. Biz kadınların her yerde mücadelemizi yükseltmemiz gerekiyor. Eğer biz mücadelemizi eril zihniyete, eril siyasete terk edersek onların ne insanlığa ne de hiçbir şeye hizmet edebilir. Kadınlar olarak yasakları tanımıyor ve yasakçı zihniyeti kınıyoruz. Bugün burada bulunmamıza vesile olan Halfeti Sara Kadın Merkezi'nin tüm kadınlara hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum" diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Yapılan konuşmaların ardından kadınlar Sara Kadın Merkezi'nin açılışını gerçekleştirdi. Açılışın ardından pasta kesildi, çalınan şarkılar ve atılan slogan ve zılgıtlar eşliğinde halaylar çekildi.