HDK ve HDP'li kadınlar: Tuğba Hezer onurumuzdur!

HDK ve HDP'li kadınlar, vekilliği düşürülen Tuğba Hezer'e sahip çıkarak, sadece Meclis'te değil, her yerde var olma mücadelesini sürdüreceklerine dikkat çekti.

HDK ve HDP kadın meclisleri, Van Milletvekili Tuğba Hezer'in vekilliğinin düşürülmesine ilişkin bugün yazılı açıklama yaptı.

Ortak açıklama şöyle:

"Erdoğan-Bahçeli ortaklığıyla oluşan savaş ittifakı ve darbe rejimi faşizmi kurumsallaştırmak için sırasıyla OHAL ilan etti, seçilmişleri rehin alarak belediyelere kayyum atadı, dokunulmazlıkları kaldırdı, meşruiyeti olmayan 16 Nisan Anayasası'na tutundu ve son olarak Meclis İçtüzüğü'nü değiştirdi. Bütün bu süreçte, siyasetteki kadınlara yönelik baskı ve saldırılarını arttırıp erkek egemen siyaseti dönüştüren eşit temsil ve eşbaşkanlık sistemimizi hedefledi. Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ ve Diyarbakır Milletvekilimiz Nursel Aydoğan'ın vekilliklerinin düşürülmesiyle HDP'li kadınların direnişini durduramayan faşist rejim, son olarak, bir notere dönüşen TBMM üyelerine gönderdiği SMS talimatıyla Van Milletvekilimiz Tuğba Hezer ve Şırnak Milletvekilimiz Faysal Sarıyıldız'ın vekilliğini ve temsil ettiği iradeyi gasp etti.

'FAŞİZM BİZİ DEĞİŞTİREMEZ; MUTLAKA KAZANACAĞIZ!'

Faşist rejimin zihniyetinde; kendi kendilerini temsil etmelerine, TBMM'ye üye olsa da kendi sözünü söylemelerine hak tanımadığı toplumsal kesimlerden biri de genç Kürt kadınlardır. Dahası, Tuğba Hezer şahsında; siyaseti çoğulcu, demokratik ve eşitlikçi hale getiren; bunu yaparken erkek egemen siyasi modele öykünmeden ve aksine onu değiştirmeye ve dönüştürmeye zorlayan bir kadın politikasının varlığını Erdoğan rejimi hazmedememiştir. Dolayısıyla kadın yoksulluğu, cinsiyet temelli gelir eşitsizliği, kadın emeğinin sömürüsü, kadın iradesinin gasbı ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden kadın milletvekillerimizi hedeflemesi sistematik bir saldırının parçasıdır.

Tuğba Hezer, Van halkının temsilcisidir, Tuğba Hezer kadınların iradesidir, genç kadınların siyaseti demokratikleştirme sözüdür. Baskılarla, zulümle sindirilemez, yolundan çevrilemez. Nitekim, vekilimiz Hezer'in bu hukuksuzluğa yanıtı şöyle olmuştur: 'Halkımızın bize verdiği görev, halkımıza verdiğimiz mücadele sözü, faşist ittifakın gayrimeşru kararıyla değişmeyecektir. Mutlaka kazanacağız!'

Vekilimizin sözü sözümüzdür. Biz HDP'li kadınlar, 6 milyonla birlikte, bu söze, irademize sahip çıkıyoruz!

Faşizmi durduracak ve birlikte değiştirecek kadınlar olarak, bugün kürtaj yasa tasarısına direnen Şili'de, yıkıma direnen Sur'da, rehin kampına dönüşen Sincan, Silivri, Kandıra cezaevlerinde, Yüksel Caddesi'nin belleğinde, Nuriye'nin zihninde, Yazaki'de Dilek'le, her yerdeyiz ve her yerde birlikteyiz.

Tarih unutmaz. Tarih geriye gitmez. Tarih darbelere mahkum olmaz. Tarih zalimlere boyun eğmez. Kadın özgürlük tarihi; dilediğimiz yerde, istediğimiz sözle, öz gücümüzle ve kararlılığımızla sadece Meclis'te değil her yerde var olma mücadelesidir. Mücadelemiz her yerde sürüyor."