HDP, kadın tutsaklara şiddeti Meclis'e taşıdı

HDP, gözaltında ve cezaevlerinde kadınlara yönelik şiddete dair Meclis araştırması istedi.

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve HDP Kadın Grubu Eş Sözcüsü, Siirt Milletvekili Besime Konca, gözaltında ve cezaevlerinde kadınlara yönelik cinsel, psikolojik ve fiziksel şiddetin araştırılması amacıyla Meclis'e araştırma önergesi sundu.
Konca, önergesinin gerekçe kısmında, "Kadınlara yönelik başta cinsel şiddet olmak üzere fiziksel ve psikolojik işkencelerin uygulandığı en önemli alanlardan birini, insan hakları ihlallerinin yoğun yaşandığı cezaevleri oluşturmaktadır. Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü kadınların basına da yansıyan beyanları ve insan hakları örgütlerinin hazırladıkları raporlar sonucunda cezaevlerinde kadınlara yönelik işkence ve insan onurunu kırıcı kötü muamelenin sistematik ve yaygın olarak uygulandığı tespit edilmiştir" dedi.

'ÇIPLAK ARAMA, TACİZ, FİZİKSEL ŞİDDET, DİSİPLİN, HÜCRE CEZASI...'

Konca, işkence ve kötü muamelenin başında ise 'ince arama' adı altında zorla çıplak arama ile vuku bulan tacizin ve buna karşı koyanların fiziksel şiddete maruz kalmalarının geldiğini belirtti. "Bulundukları cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri hakkında mektup veya başka yöntemlerle bilgi veren tutsaklar hakkında, bu ve çeşitli keyfi sebeplerle açılan disiplin soruşturmaları ile hücre cezaları ise bir diğer kötü muamele uygulamaları olarak rutin bir şekilde sürdürülmektedir" diyen Konca, şunları da ifade etti: "Cezaevleri kapasitesinin aşılmış olmasının doğal sonucu olarak yaşam hakkı ihlalleri vuku bulmakta, özellikle ciddi sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Yine bu kapasite aşımı sebep gösterilerek ikinci bir cezalandırma yöntemi olarak uygulanagelen nakil ve sürgünlerde ciddi oranda artmıştır. Ayrıca gerek nakil/sürgün kararlarında gerekse nakil işlemleri sırasında keyfi uygulamalar, taciz, hakaret ve tehdit gibi uygulamalar da cezaevlerinde yaşanan diğer rutin hak ihlallerini oluşturmaktadır."

'AİLELERE DE CEZA KESİLİYOR'

"Keyfi nakil ve sürgünlerle ailesinden, çocuklarından çok uzak yerlere gönderilen kadın tutsaklara ikinci bir ceza uygulaması yaşatılırken, özellikle ekonomik yetersizlikler de göz önünde tutulduğunda,  ailelere de ceza kesildiği açıkça görülmektedir. Nakil ve sürgün uygulamaları en ağır insan hakları ihlalleri olarak; özellikle seyahat etmesi sakıncalı bulunan hasta kadın tutsaklar için ayrı bir işkenceye dönüşmektedir" diye belirten Konca, önergesinin sonunda şu ifadelere yer verdi:
"Gözaltında ve cezaevinde kadınlara yönelik bu uygulamalar cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddet olmak üzere çok boyutlu insan hakları ihlalleri ve işkence suçu oluşturmaktadır. İşkence bir insanlık suçudur ve Türkiye, imzalamış olduğu birçok uluslararası sözleşmeyle işkencenin yasak olduğunu kabul etmiş, işkencenin önlenmesi için gerekli tedbirleri almayı taahhüt etmiştir.  Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 17’de de ifade edildiği gibi, kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; hiç kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan, insanlık dışı ya da onur kırıcı işlemlere veya muameleye tabi tutulamaz.
Bu çerçevede, gözaltında ve cezaevlerinde kadınlara yönelik başta cinsel şiddet olmak üzere fiziksel ve psikolojik ağır tahribatlar yaratan her türlü şiddetin araştırılması, bu yönlü uygulamalar sonucunda vuku bulan insan hakları ihlallerine karşılık gerekli hukuki ve idari tedbirlerin alınması amacıyla Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ederim."