HDP'li vekiller: Tezkere ile Kürtlerin statüsü tehdit ediliyor

HDP milletvekilleri Aycan İrmez ve Feleknas Uca, tezkere ile Kürtlerin statüsünün tehdit edildiğini söylediler. Vekiller, "Bugün Kürdistan’daki bir eve düşen ateş Türkiye’yi de yakar" derken, kadınların savaş kışkırtıcılığını engelleyebileceğini belirtti.

HDP milletvekilleri Aycan İrmez ve Feleknas Uca, referandumda yüzde 95 “Evet” oyu çıkan Güney Kürdistan'a yönelik savaş ve ambargo tehditlerini ANF’ye değerlendirdi.  

‘KÜRTLERİN İRADESİNİ YOK SAYMAK...'

İrmez, AKP/ Erdoğan iktidarının referandum tepkisinin, Kürtlerin kazanımlarına yönelik düşmanlığın açık resmi olduğunu vurguladı. Meclis'te onaylanan savaş tezkeresinden üçlü faşizan koalisyonun  çıktığını belirten İrmez, “Kürtler nerede bir kazanım elde etse, maalesef el birliğiyle bu kazanımları bertaraf etmek için uğraşıyorlar, sonra da dönüp utanmadan 'kardeşim' diyorlar ”diye konuştu. İrmez, ulusların kendi kaderini tayin etme hakkının söz konusu Kürtler olunca kriminalize edilmek istendiğini kaydederken, çıkartılan savaş tezkeresi, askeri sevkiyat ve ambargo tehditlerini bu kapsamda değerlendirmek gerektiğini belirtti. İrmez, “Bu tezkere ve savaş tehditleriyle amaçlanan; Kürtlerin iradesini yok saymaktır; Kürde bir kez daha imha ve inkâr politikasını dayatmaktır. Tıpkı Kürdistan’ın dört parçaya bölünmesine neden olan Lozan Antlaşması gibi,  tekrar dizayn edilecek Ortadoğu’da Kürtleri yok sayıp, söz hakkı vermemektir” ifadelerini kullandı.

‘BU ATEŞ TÜRKİYE’Yİ DE YAKAR!'

Güney Kürdistan şahsında Kürdistan’ın dört parçasına bir gözdağı verildiğinin altını çizen İrmez, tezkere ile tehdit edilenin Kürtlerin statüsü olduğunu kaydetti. AKP/MHP/CHP üçlüsünün verdiği savaş kararının sadece Kürtleri değil, tüm halkları tehdit ettiğine  işaret eden İrmez, “Bugün Kürdistan’daki bir eve düşen ateş Türkiye’yi de yakar. Yine orada savaşacak olanlar bugün tezkereyi onaylayan siyasetçilerin çocukları değil; yoksul ailelerin çocuklarıdır" dedi. Güney Kürdistan‘a saldırmak için öne sürülen Ankara Antlaşması’nda başka ülkelere müdahale yetkisi verilmediğine de  işaret eden İrmez, AKP’nin Ankara Antlaşması üzerinden meşru zemin yaratmaya çalıştığına dikkat çekti. Bunun boş bir çaba olduğunu vurgulayan İrmez, Kürtlerin Ortadoğu’da büyük bir güç olduğunu hatırlattı ve ekledi: “Kürtler  yüz yıl önceki Kürtler değil ve Ortadoğu’da Kürtler olmadan artık bir masa kurulmayacak."

‘SAVAŞ KIŞKIRTIÇILIĞINA KADINLAR  İZİN VERMEZ'

HDP Amed Milletvekili Feleknas Uca ise kadınların AKP’nin savaş kışkırtıcılığına izin vermeyeceğinin altını çizdi. Türkiye’yi büyük bir cezaevine dönüştüren siyasi iktidarın şimdi de Ortadoğu’yu yangın yerine çevirmeye çalıştığını kaydeden Uca, iktidara, “Önce neden olduğun  tahribatları düzelt” çağrısında bulundu. Uca, “Şu anda bir ekonomik kriz var, baskılarla, hukuksuz tutuklamalarla ülke büyük bir cezaevine dönüşmüş durumda. Gazeteciler, milletvekilleri , siyasetçiler, belediye başkanları içeride, kadına yönelik şiddet had safhada. Durum böyleyken, adama 'önce kendi bahçene bak' derler" diye konuştu.  

‘KÜRT MESELESİ SAVAŞLA ÇÖZÜLMEZ'

AKP/Erdoğan iktidarının Güney Kürdistan şahsında Kürtlerin statüsüne saldırdığını vurgulayan Uca, bu yıkıcı politikanın  kimseye yarar getirmeyeceğini ifade etti. Uca, “Güney Kürdistan’dan çıkan referandum sonuçlar halkın kararıdır. Filistin halkının meşru davasına nasıl sahip çıkıp saygı duyuyorlarsa ,  Kürtlerin de kendi kaderini tayin etme hakkına saygı duysunlar.  Kürtler nasıl yaşamak istiyorsa, öyle yaşasın” dedi. 

Tezkere adı altındaki adeta bir işgal operasyonun provası yapıldığına da dikkat çeken Uca, “Bu zihniyet yüzünden bu memlekete her gün cenazeler geliyor. Oysa barış sürecinde kimsenin burnu dahil kanamamıştı. Mutlak iktidar uğruna çözüm masasını devirip savaşı körükleyenler şimdi tüm Ortadoğu’daki Kürtleri hedef  alıyor. Savaşa o kadar hevesliyseler garibanların çocuklarını değil kendi çocuklarını göndersinler” diye konuştu. 

Kürt meselesinin savaşla çözülmeyeceğinin altını çizen Uca, “Ülkenin ihtiyacı; demokrasi, adalet ve birlikte yaşamı savunmaktır” diyerek, AKP/ Erdoğan iktidarına "Kaos politikalarından vazgeç” diye seslendi.