Kadın katliamlarına ‘intihar’ örtüsü

DEM Parti Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, kadın cinayetlerinin kapsamlı bir şekilde araştırılmadan kayıtlara “intihar” olarak geçirilmesinin şüpheli olduğunu söyledi.

KADIN KIRIMI

Kadın cinayetlerinin giderek arttığı, kadın derneklerinin yayınladığı verilerle de gözler önüne seriliyor. 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun hazırladığı 2023 raporuna göre; 248 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu,  315 kadının erkekler tarafından katledildi. Platformun 2024’ün ilk üç ayına yönelik verilerine göre ise 151 kadın katledildi, bunlardan 59’unun şüpheli olduğuna işaret edildi. Mart 2024 raporunda da katledilen 25 kadından 21’i için ‘şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiği’ ifade ediliyor. 

Wan’daki Star Kadın Derneği’nin Kasım 2023’te açıkladığı raporda; son iki yılda Wan’da 23 kadının erkekler tarafından katledildiği, 18 yaş altı 6 kadın ve 18 yaş üzeri 11 kadın intiharı gerçekleştiği belirtiyor. Raporda, fail erkeğin kamu güvenlik teşkilatı personeli olduğu 13 şiddet vakası yaşandığı ifade ediliyor. Star Kadın Derneği’nin 2022 raporunda da 17 kadının şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiği belirtilmişti. Kadın cinayetleri, 2024’ün ilk üç ayında da hız kesmeden devam etti. Wan’da 2024’ün Nisan ayında da birçok şüpheli kadın ölümü yaşandı. Artemêtan (Edremit) İlçesine bağlı Yeni TOKİ’de 16 Nisan günü Şükran Badakul adlı genç kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

CEZASIZLIK POLİTİKASI

DEM Parti Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Wan’da da kadınların yaşadığı sorunların günden güne arttığını belirtti. Sayyiğit, şunları söyledi:“Özellikle son yıllarda kaza veya intihar şeklinde kamuoyuna yansıtılan birçok şüpheli kadın ölümü vakası yaşanıyor. Kadına yönelik şiddet, insan hakkı ihlali olarak yaşamın her alanında kendini gösteriyor. Cinsiyet eşitsizliğinin derinleştirildiği ve erkek egemen tahakkümün inşa edilmeye çalışıldığı bir siyasi atmosferde bunun daha da keskinleştiği açıkça görülmektedir. Özellikle adalet içermeyen toplumsal cinsiyet yapısı, dayatılan bağımlı yaşam kültürü ve şiddete karşı cezasızlık politikaları bu olguyu beslemeye devam etmektedir. Buna karşın devlet erki, mevcut mevzuatı dahi uygulamazken İstanbul Sözleşmesini feshetmiştir. Dolayısıyla kadınlara yönelik şiddet ile kadın cinayetlerinin adli bir vaka olmanın ötesine geçerek politik bir bilinç taşıdığı görülmektedir.” 

CEZASIZLIK POLİTİKASI SÜRÜYOR

Wan’da kadın cinayetlerinin giderek artığını ve bunun verilerle ortaya çıktığını ifade eden Sayyiğit, şunları paylaştı: “Wan’da kadın cinayetlerinin kapsamlı bir şekilde araştırılmadan kayıtlara ‘intihar’ olarak geçirilmesi kamuoyunda şüpheleri derinleştiriyor. Çünkü şüpheli ölümlerin arkasında yatan sebepler ortaya konulmazken intihar olup olmadığına yönelik etkili bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmemektedir. Bu sebeple kadın hareketleri ve dernekleri başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları da kayıtlara ‘intihar’ olarak geçirilen birçok vakanın bir cinayet olabileceğini, ailesi veya başkası tarafından intihara sürüklenmiş olabileceğinin altını çizmektedir. Wan’da Nisan 2021’de yaşanan Çiğdem E. vakası, intihar olarak kayıtlara geçen ölümler konusunda bir emsal teşkil etmektedir. 23 yaşındaki Çiğdem E. evinin üçüncü katından şüpheli bir şekilde düşerek ağır yaralanmış, bu durum eşi tarafından intihar olarak anlatılmıştır. Tedavi gördüğü hastanede bilincinin açılmasıyla Çiğdem E, eşi tarafından katledilmek istendiğini ifade etmiştir. Wan’da yaşanan şüpheli kadın ölümlerinin üzerine gidilerek gerekli tedbirlerin alınması durumunda kaza, intihar olduğu ifade edilen birçok vakanın gerçek sebepleri ortaya çıkarılabilir. Buna rağmen her vakanın sadece görünen veya yansıtılan yüzüyle ilgilenilirken dosyalar da kısa süre içinde kapatılarak cezasızlık politikasında ısrar edilmektedir.”