Kadın sünnetini önlemek için dini liderler devreye girmeli!

Her yıl milyonlarca çocuğun maruz kaldığı kadın sünneti ve erken yaşta evliliklerin önlenebilmesi için hem kurbanların hem de toplumda sözü dinlenilen dini liderlerin devreye girmesinin önemine dikkat çekiliyor.

Batı Afrika ülkesi Senegal’de düzenlenen ve üç gün süren geniş katılımlı konferansın sonuç bildirgesinde, her yıl milyonlarca kadının maruz kaldığı kadın sünneti vahşetiyle mücadelenin yükseltilmesi çağrısı yapıldı. Bildirgede ayrıca erken yaştaki evliliklere son verilmesi gerektiği vurgulanırken, hem genç kadınların hem de dini önderlerin bu konularda rollerini oynamaları çağrısına yer verildi.

‘DİYOLOĞU GÜÇLENDİRME’ ÇAĞRISI

Bildirgede, “Kadın sünneti ve çocuk evliliklerinin ‘kabul edilebilir’ olduğuna dair fikirlerin değişmesi için dini ve geleneksel liderleri kendi toplumları içerisinde diyaloğu güçlendirmeye çağırıyoruz” denildi.

Senegal ve Gambiya ile Safe Hands for Girls adlı kuruluş öncülüğünde ilk kez düzenlenen ve kadın sünnetinin de ele alındığı konferansa çok sayıda Afrika ülkesinden temsilciler katıldı.

EL EZHER’DEN FETVA

500 kadar sivil toplum kuruluşunun yer almasıyla oldukça geniş katılımlı olan konferansa katılan çok sayıda din insanının da benzer görüşleri dile getirdiği öğrenildi. Konferansta yer alan Kahire’deki El Ezher Camii yöneticisinin de çocuk evliliklerine yönelik bir fetvayı duyurduğu bilgisi verildi. Fetvada çocukların evlilik yaşının 18 olması gerektiği vurgulanıyor.

ÖLÜM, ENFEKSİYON, FİZİKİ VE PSİKOLOJİK ACI…

‘Kadın sünneti’ olarak da bilinen ve kadının genital organının kesilmesi veya çıkarılmasını öngören bu ‘gelenek’ her yıl milyonlarca kız çocuğunu ilgilendiriyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kadınların genital organlarını sakatlayan bu yöntemi kesin olarak suç olarak kabul ediyor. Uygulamaya maruz kalan kadınların çoğu ömür boyu acı çekerken, sünnet esnasında veya sonrasında enfeksiyon kapılması nedeniyle ölümler veya hastalıklar kaçınılmaz oluyor.

Yine kadın ve anne ölümlerinin artmasına yol açması nedeniyle kadın sünnetinin yaygın olduğu ülkelerin ekonomik açıdan da geri kaldıkları bilinen bir gerçek.

Batılı ülkelerde kadınların çoğunun psikolojik sorunlar yaşamasına neden olan uygulamaya zorlayan kişiler ağır hapis cezalarına çarptırılıyor. Zira Afrika veya Ortadoğu ülkelerinden gelen ve kız çocuklarını kadın sünnetine zorlayan ailelerin bunun için kendi ülkelerini tercih ettikleri biliniyor. Ancak bu kişiler yaşadıkları ülkelere geri döndüklerinde de suç işlemiş sayılıyor ve hapis ile para cezası alıyorlar.

YAŞAYAN 200 MİLYON KADIN SÜNNET KURBANI

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, çoğunluğu Afrika ülkelerinde olmak üzere 200 milyonu aşkın kadın sünnetine maruz kaldı. UNICEF tarafından 2016 yılında yayınlanan bir raporda ise, daha fazla duyarlılık oluşturulmaması halinde 2030 yılına kadar en az 50 milyon kız çocuğunun kadın sünnetine maruz kalacağı tahmin ediliyordu.

Her ne kadar son on yıllarda yapılan çalışmalar sayesinde belirli bir gerileme sağlansa da kadın sünnetinin halen Somali, Mali, Cibuti ve Gine gibi ülkelerde yaygınca yapıldığı biliniyor.

HER 10 KADINDAN 4’Ü 18’İNDEN ÖNCE EVLENDİRİLİYOR

Senegal’deki konferansta üzerinde durulan bir diğer konu ise, erken yaştaki evlilikler. Yine UNICEF verilerine göre Afrika’daki her 100 kadın evliliğinin 39’u 18 yaşından önce gerçekleşiyor.

Aynı verilere göre Afrika’daki her 100 kadından 13’ü ise 15 yaşından önce evlendiriliyor.

Konferansta yayınlanan bildirgede sadece dinsel ve geleneksel liderlerin yanı sıra kadın sünneti ve çocuk evliliğine maruz kalanların da daha fazla duyarlılık oluşturulması için devreye girmeleri isteniyor.