Kadınlar, kurutulan meyvelerin ve dağlarda topladıkları otların bir kısmını satıp evlerine ekonomik katkı sağlarken, diğer kısmını da sert geçen kış ayları için saklıyor.

Hakkari tarih boyunca ticaretin merkezi konumundaydı. Asya’nın Avrupa’ya açılan kapısı olan Hakkari, coğrafik olarak ana ticaret yolların kesiştiği yerde yer alıyor. İran ve Güney Kürdistan’a komşu olmasına rağmen, Türk devleti sınır kapılarını kapatarak ve sınır ticaretini yasaklayarak, bölge ekonomisini çökertmeye çalışıyor. Sınır ticaretini yasaklamasına rağmen Hakkari’yi insansızlaştıramayan Türk devleti, bu seferde yaylaları yasaklayarak tarım ve hayvancılığı bitirmeye çalışıyor. Devletin tüm oyunlarına rağmen yurttaşlar özgücüne dayanarak, kendi ekonomilerini kendisi yaratıyor.

KADINLAR DEVLETİN EKONOMİK AMBARGOSUNU YERLE BİR EDİYOR

Hakkari, işsizliğin en yüksek olduğu yerlerin başında geliyor. İşsizliğin bu kadar yüksek nedeni ise devletin yıllardır bölgeyi insansızlaştırmak için uyguladığı politikalar geliyor. Devlet, Hakkari ve ilçelerindeki tüm yayla ve bazı köyleri yasak bölge ilan ederek, güvenlik adı altında ekonomik ambargo uyguluyor. Hakkari’de hayvancılık ve tarım yapılmasına engeller konulmasına rağmen, halk kendi ekonomisini kendisi yaratarak, devlete muhtaç olmadığını gösteriyor. Devletin ambargosuna karşı direnenlerin başında ise Hakkarili kadınlar geliyor. Hakkari merkez ve ilçelerinde kadınların bazıları kendi köylerinde hayvancılık yaparken, bazıları da topladıkları meyve ve sebzelerle aile bütçesine büyük katkı sağlıyor. Kadınların üretime büyük rol oynaması devletin ekonomik ambargosunu yerle bir ediyor. Kadınlar ambargo ve işsizliğe rağmen ev ekonomisine katkı sağlıyor. Kadınlar yaz aylarında bağ ve bahçelerinde çalışarak kışa hazırlık yapıyor.

YURTTAŞLAR: ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Hakkari merkeze bağlı köylerde kadınlar yazın bağ ve bahçelerinde topladıkları ürünlerin bir kısmını satarken bir kısmını da kış ayları için kurutuyor. Yaz ayları boyunca başta kadınlar olmak üzere yurttaşların büyük bölümü köylerinde çalışıyor. ANF’ye konuşan yurttaşlar, devletin ekonomik ambargosuna rağmen üretmeye devam edeceklerini söyledi. Yurttaşlar, şunları dile getirdi: “Tarlalarımız da bahçelerimizde ihtiyacımızı karşılayacak ürünleri üretiyoruz. Şimdi hasat zamanı geldi. Meyvelerimizi ve sebzelerimizi dallarından toplamaya başladık. Toplamaya başladığımız ürünlerin bir kısmını satıyoruz, geri kalanların bir kısmını ev ihtiyacını, geri kalanları ise kış ayları için saklıyoruz. Özellikle bahçelerimizde topladığımız ürünlerle reçel, ezme, hoşaf yapıyoruz. Geri kalan ürünlerin bir kısmını ise toprak evlerin damlarına sererek güneşte kurumasını sağlıyoruz. Satamadığımız, ezilmiş meyveleri bu şekilde kuruttuktan sonra kış ayları için saklıyoruz. Hatta bu ürünleri kışın bile satıyoruz. Bahçelerimizde domates, biber, soğan; meyvelerden elma, erik, armut, üzüm, kaysı ve benzeri ürünler yetiştiriyoruz. Dağlarda topladığımız şifalı bitkilerinin bir kısmını satıyoruz, geri kalanları ise kendimize bırakıyoruz. Biz Kürt halkı olarak kendi kendimize yeteriz. Türk devletine ihtiyacımız yoktur. Hakkari her yönüyle çok zengin bir yer. Devlet bunu çok iyi bildiği için tüm gücüyle üstümüze geliyor. Yüzyıllardır Türk devleti burada başarılı olamadı. Bunda sonra da başarılı olamayacak. Çünkü buranı gerçek sahipleri bizi. Eninde sonunda onlar buradan gidecekler. Tarih boyunca burada biz vardık, gelecekte de biz olacağız.”