Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) öncülüğünde kadınlar, Şırnak’ın Silopi ilçesinde Güney Kürdistan'da yaşanan gerilim ve Kürt Ulusal Birliği’nin sağlanması için bir araya geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Silopi ilçe binası önünde aralarında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP milletvekilleri Ayşe Acar Başaran, Fatma Kurtalan, Şevin Coşkun, Ayşe Sürücü, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Remziye Tosun, Semra Güzel, Hasan Özgüneş, TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın da bulunduğu partililer, Habur Sınır Kapısı’na yürüyüş gerçekleştirmek istedi. Ancak parti binasının etrafı TOMA, zıhlı araç ve çevik kuvvet ekipleri tarafından abluka altına alınarak, yürüyüşe izin verilmeyeceği belirtildi.

Bunun üzerine kitle, parti binası önünde toplandı. “Em jin şer naxwazin, yekîtîya netewî dixwazin” pankartı açan kadınlar, “Bijî Aşîtî”, “Bijî berxwedana zindana” ve “Bimre İxanet” dövizleri taşıyarak, ulusal birlik, cezaevlerindeki açlık grevleri ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan lehine sloganlar attı.

'DÖRT PARÇAYA SESLENİYORUZ...'

Ardından parti binası önünde açıklama yapıldı. TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan, sözlerine HDP binası etrafında oluşturulan polis ablukasını kınayarak başlarken, oluşturulan ablukanın AKP-MHP rejiminin görüntüsü olduğunu söyledi. Kürdistan coğrafyasının 4 ülkenin sınırları içinde parçalanmasının sebebinin karşı karşıya kaldıkları abluka zihniyeti olduğunu ifade eden Gökkan, “Dört parça Kürdistan’a sesleniyoruz. Biz Kürdistan’ı parçalanmış şekilde kabul etmiyoruz. Saddam, Güney Kürdistan’a saldırdığında Şırnak ve Hakkari’de herkes Pêşmerge olup Saddam’a karşı mücadele etti. Qamişlo’da katliam olduğunda Nusaybin’in yarısı feryat etmeye gitti. DAİŞ Kobanê’ye saldırdığında Kürdistan’da kadınlar birlik olup, Kobanê’de yan yana geldiler. Biz bugün bu ruhla Silopi’de bir araya geldik. 60 devletin ordusu, NATO’nun orduları orada bir arada ama DAİŞ’i bitiremediler. Kürt kadınlar zılgıtlarıyla alkışlarıyla DAİŞ’e karşı direniş gösterdiler. ‘Yaşasın Kürt kadınlar’ diyenler, DAİŞ yenildikten sonra bu kadınları illegal ilan ettiler” şeklinde konuştu.

“Kürdistan 4 parça değildir, tektir” diyen Gökkan, bütün Kürt öncülerine çağrıda bulunarak; “Kürtlerin birliği, Kürtlerin özgürlüğüdür. 100 yıl önce Kürdistan 4 parçaya ayrıldığından Kürt kadınlar 8 parçaya ayrıldı. Kürt liderlerinin hepsi bilsin ki; bu 8 parça bir oldu, DAİŞ’i gönderdi. Şengal Katliamı, Efrin Katliamı, Mahmur Katliamı’nda Kürt kadınlar bir araya gelerek, Kürt halkına rehberlik ederek, DAİŞ’in sonunu getirdi. Ulusal birlik için tüm liderlerin Kürt kadınların bu mücadelesini görmesi gerekiyor. Hepsine çağrıda bulunuyoruz” diye belirtti.

'BİR ARAYA GELİNMEZSE HEPİMİZ KAYBEDERİZ'

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 20 yıl aradan sonra ilk defa telefon görüşmesi yaptığını ve Mesut Barzani'ye çağrı yaptığını belirten Gökkan, Öcalan’ın çağrısıyla Barzani’nin misyonunu oynaması gerektiği vurgusu yaptığını hatırlattı. Kürtlerin önde gelenlerinin bir araya gelmemesi durumunda hepsinin kaybedeceğinin altını çizen Gökkan, Kürtlerin her yerde tek talebinin birlik olduğunu söyledi. Dönemin Kürtlerin birliğinin sağlaması dönemi olduğunu belirten Gökkan, aksi durumda Kürtlerin yok olacağını dile getirerek, TJA’nın bu tehlikeye karşı uyarı yaptığını ifade etti. Geçtiğimiz gün tutuklanan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in daha önce Efrîn’e dönük saldırılara karşıki tutumu nedeniyle tutuklandığını ve açlık grevine girdiğini hatırlatan Gökkkan, Güven’in bugün yine direnmeye devam ettiğini söyledi. Egemen güçlerin Kürtlere dönük politikalarının değişmediğini ve bugün Eyn Îsa ile Mahmur’a dönük saldırıların sürdüğünü dile getiren Gökkan, “Nerede bir Kürt görseler boğmak istiyorlar. Ama kadınlar bunların ellerinin üzerimizde olmasını istemiyoruz” dedi.

Kürt güçlerinin ve önde gelenlerinin ulusal birlik için seferber olması çağrısında bulunduklarını belirten Gökkan, 2015 ve 2016’da Kürt kentlerinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarının yıl dönümde aynı uygulamaların uygulanmak istenildiğini kaydederek, “Bugün Kürdistan’ın tamamının göçebe olmasını istiyorlar” diye vurguladı. Gökkan, sözlerini Kürt bilgesi Cigerxwîn’in “Eğer bir olmazsanız, tek tek yok olacağız” sözleri ile bitirdi.

Ardından Barış Anneleri Meclisi adına söz alan Nafiye Yiğit, Barış Anneleri'nin beklentisinin tarafların ellerini taşın altına koyarak, kan akmasının engellenmesi olduğunu belirtti, Mesut Barzani’ye ulusal birlik için misyonunu oynama çağrısında bulundu.