KCD-E’den 8 Mart mesajı

8 Mart’a ilişkin bir açıklama yapan KCD-E, “Kürt kadınları sadece Kürdistan toplumunda öncülük rolünü oynamamakta aynı zamanda tüm dünya kadınlarına öncülük etmektedir” dedi.

8 Mart’a ilişkin bir açıklama yapan KCD-E, “Yaşamın her alanında büyük bir direniş tarihi yaratan Kürt kadınları sadece Kürdistan toplumunda öncülük rolünü oynamamakta aynı zamanda tüm dünya kadınlarına öncülük etmektedir” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan KCD-E, 2016 yılının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı.

Yaşamın her alanını mücadele mevziisi haline getirmiş olan direnen kadınların yaratmış olduğu direniş destanlarına tanıklık edilen, tarihi günlerden geçildiği de vurgulanan açıklamada, “Başta Sakine Cansızların, Sêvê ve Pakize Nayırların yaratmış olduğu direniş çizgisi tüm Kürt halkına ve insanlığa öncülük yapmaktadır. Onları uğruna mücadele ettikleri değerlere bağlılığımızı yineliyor, umut ve özlemlerini somutlaştırmak için tüm cabamızla mücadeleyi yükselteceğimizi belirtiyoruz” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve salip olduğu yüce değerlerle birlikte 40 yıllık özgürlük mücadelesinde insanlık tarihine büyük kazanımlar bırakarak ilerlediğine de dikkat çeken KCD-E şunları vurguladı: “Bu süreç içerisinde Kürt halk Önderliğinin kadın özgürlük çizgisi, kadın ideolojisi ile kadının şahsında tüm ezilenlerin özgürlük tutkusu ve ulaştığı özgürlük gücü olmuştur. Bu anlamıyla tıkanan erkek egemenlikli sistem ve iktidar güçlerine büyük bir ideolojik darbe, özgürlüğe giden yolu ortaya koymuş, her türlü zulüm, katliam ve kırım politikalarına karşı direnmenin, özgürlüğe ulaşmanın adı olmuştur.

Kürt halkı olarak dört parça Kürdistan topraklarının demokratik ulusa doğru kendisini evrilterek demokratik bir yaşamı inşa sürecinden geçmekteyiz. Bu sürece Beritan, Zilan ve Sema Yüce gibi nice büyük kahramanın emeği ve direnişi ile gelinmiştir. Kadın özgürlük mücadelesinin öncüleri olarak kahramanların izinden giden Arin Mirkan, Sêvê Demir ve Pakize Nayır ile devam eden her adımı kahramanlıkla örülen, her gününde direniş destanlarının yazıldığı ve yazılmaya da devam edildiği bir dönemden geçiyoruz. Yaşamın her alanında büyük bir direniş tarihi yaratan Kürt kadınları sadece Kürdistan toplumunda öncülük rolünü oynamamakta aynı zamanda tüm dünya kadınlarına öncülük etmektedir. Bu öncülük başta ideolojik olmak üzere, siyasal, sosyal, toplumsal her alanda ortaya çıkan direniş kültürüyle kendisini göstermiştir.”

Kuzey Kürdistan’da gösterilen demokratik öz yönetim direnişleri içerisinde kadınların ortaya koymuş olduğu fedakarlık düzeyi, mücadele ruhu, özveri ve öncülük düzeyleri tüm erkek egemenlikli sistemlere vurulan en büyük darbe olduğunu da kaydeden KCD-E, “Bu darbe en başta da Türk devletine vurulan darbe olmaktadır. Bundandır ki Türk devleti her türlü gücünü kullanarak Kürt halkı üzerine yürümekte, Kürt kadınlarını katletmekte bununla da yetinmeyerek bedenlerini teşhir etme gericiliği ve insanlık dışılığını göstermektedir. Bu yaşanan vahşet Kürt kadınlarının mücadelenin gerisinde kalmalarına neden olmak şurada kalsın, daha güçlü mücadele etmenin gerekçesi haline getirebilmektedir. Bu yanıyla topluma öncülük yapmaktadır. Tıpkı topraklarını bırakıp gitmeyen, çocuklarıyla birlikte direnmeyi seçen Taybet Ana gibi. 8 Mart vesilesiyle de demokratik özyönetim direnişleri içerisinde hayatını kaybeden tüm direnişçi kadınları bir kez daha saygıyla anıyor, bizlere öğrettikleri özgürlük çizgisinin takipçisi olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü tüm direnen kadınlara kutlu olsun. Sadece bir gün değil. Tüm yaşamın özgürlük dolu olması, kadın şahsında tüm toplumun özgürlüğe kavuşacağı günler yakındır diyoruz” dedi.