KJK: Kürt halkı ısrarla diline ve kültürüne sahip çıkmalı

Kürtçe Öğretmeni Mizgin Yalçın'ın hedef alınmasına tepki gösteren KJK, halka demokratik eylemlerini güçlendirme ve diline, kültürüne sahip çıkma çağrısı yaptı.

KJK Eğitim Komitesi, Amed’in Farqin ilçesinde Kürtçe Öğretmeni olan Mizgin Yalçın’ın hedef alınmasına karşı yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, Türk devletinin yüz yıldır inkâr, imha, asimilasyon politikalarını sürdürdüğü belirtilerek, faşist Erdoğan zihniyetinin saldırılarını artırdığı kaydedildi.
"Türk devletinin inkar ve asimilasyon siyaseti bu sefer de tahammülsüzlüğünü Amed’in Farqin ilçesinde Kürtçe Öğretmeni olan Mizgin Yalçın’a karşı linç saldırılarıyla gösteriyor" vurgusunda bulunulan açıklamada, şöyle devam edildi:
"Türk devleti, faşist yüzünü saklamak, Kürt halkına yönelik uyguladığı katletme, tutuklama, köy boşaltma, demografiyi değiştirme, içlerinde çocuk ve yaşlıların da olduğu yüzlerce Kürdün suçsuz yere tutuklanmasına yönelik açılan dosyaların üzerini kapatmak için, 26 Ocak 2011'de Kürt dili ve edebiyatı dersini onaylamıştı. Mizgin Yalçın, görevi başında öğrencilerine Kürt şehirlerinin isimlerini tanıtırken şovenist ve anti-demokratik saldırıya maruz kaldı. Kuzey Kurdistan’ın bazı fakültelerinde açılan Kürdoloji bölümünde her yıl yüzlerce Kürt dili öğretmeni adayı mezun oluyor. Fakat, şimdiye kadar bu yüzlerce öğretmen adaylarının içinde, Kürtçe eğitim görme başvuruları olmasına rağmen, herhangi bir öğretmen tayin edilmemiştir. Atanan öğretmenler de tıpkı Mizgin öğretmen gibi görevleri başında iken saldırılara maruz kalıyorlar."

'ANA DİLİMİZ İÇİN EYLEMLERİMİZİ VE ISRARIMIZI BÜYÜTELİM'

Kürtçe düşmanlığına değinilen açıklamada, şunlar da belirtildi:

"Önder Apo’nun oluşturduğu hareket ile bilinçlenen, hareket sahibi olan Kürt halkı, direniş ve mücadelesiyle Türk devletinin siyaset ve saldırılarını boşa çıkarttı.

 (...)

Başta kadın-anne, toplumumuz bu asimilasyonist-katliamcı zihniyete karşı sessiz kalmamalı. Mücadelesini daha büyütmeli ve genişletmelidir. Her zamankinden daha fazla kendi diline, kültürüne ve kültürüne sahip çıkılmalı. Güneşin her bir halkası gibi her Kürt kürtçe konuşmalı, Kürtçe yazmalı, Kürtçe düşünmeli ve yaşamın her alanında insanın onuru olan varlık ve kimliğine sahip çıkmalı. Başta tüm kadın öğretmenler, emekçiler, dil, edebiyat merkezleri ve Kürt aydınları kendi toplumunun haklarına sahip çıkmalı. Türkiye'de ana dil hakkının kesinlik kazanması için, tüm engellerin ortadan kaldırılması için ulusal bir görev olarak, aralıksız demokratik eylemlerini güçlendirmeli, büyük bir ısrar, kararlılık ve güçle diline ve kültürüne sahip çıkmalı."