Konca: Nöbet eylemi tarihseldir, herkes katılmalı, destek sunmalı

Tahliyesinin ardından nöbet eyleminde yerini alan HDP Milletvekili Konca, nöbet eyleminin tarihsel bir hamle olduğunu belirterek, herkesi 'Vicdan ve Adalet Nöbeti' eylemlerine destek vermeye davet etti.

HDP Siirt Milletvekili Besime Konca, tutuklu bulunduğu Kandıra Cezaevi’nden daha önce yattığı hapis cezasının mahsup edilmesi üzerine 29 Temmuz akşamı tahliye edildi. Tahliyesinin ardından Amed’de devam eden Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne katılan Konca, tahliyesi, nöbet eylemi ve kadın mücadelesinin bu süreçte önemine ilişkin ANF’ye konuştu.

‘TAHLİYELER OLUMLU ADIM DEĞİLDİR’

Tahliyesinin arkadaşları tarafından “Sen daha önce cezanı yattın” esprisi ile karşılandığını anlatan Konca, KCK ana davasında yattığı cezanın mahsup edilmesi ile tahliye edildiğini söyledi.

Hukuksuz bir şekilde gözaltına alınarak tutuklandıkları için sonuçlardan da bir hukuk beklemediklerini belirten Konca, tutuklama ve gözaltıların kendilerini sindiremeyeceğini, tahliyelerin de herhangi olumlu bir adım olarak değerlendirilmemesi gerektiğini dile getirdi.

‘NÖBET EYLEMİ AÇIK CEZAEVİ ALANI GİBİ’

Konca, nöbet eylemine ilişkin olarak da “Bugün de buradayız, Vicdan ve Adalet Nöbetimiz devam ediyor. Muhalefetimizi, mücadelemizi hiçbir zaman normal koşullar altında sürdürmedik. Bütün eylemlerimizi, bütün sözlerimizi, abluka altında söyledik” dedi. Kapalı cezaevinden çıkıp, açık cezaevi ortamına geldiğini dile getiren Konca, bu koşullar altında direndiklerini ve direnmeye devam edeceklerini kaydetti.

‘MECLİS, DEVLET GÜVENLİK MAHKEMESİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’

Meclisin de açık cezaevine dönüştüğünü belirten Konca, demokrasi için yasa çıkartmayan, şiddetin üst düzeyde yaşandığı bir Meclis ile yüz yüze kaldıklarına dikkat çekti. Konca, artık kendisini cezaevi ve gardiyan gibi gören bir iktidar karşısında bir parlamento gerçeği yaşadıklarını belirterek, İç Tüzük Yasası'nın Meclisi Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne (DGM) dönüştürdüğüne dikkat çekti.

‘SÖZ SÖYLEMEK İÇİN ALTERNATİF ALANLAR YARATMALIYIZ’

Mevcut koşullarda Parlamento'da söz söyleme koşullarının kalmadığını aktaran Konca, halkın içerisinde olmanın dışında bir yol kalmadığını söyledi. Konca, “Artık meydanlarda olacağız, parklarda, sokaklar da evler de olacağız, söz söylemek, düşüncelerimizi aktarmak için yeni kanallar yaratacağız” dedi. Anti demokratik rejim karşısında halkı örgütleyerek, rejimin yüzünü teşhir etmenin kendileri açısında önemli olduğunu vurgulayan Konca, nöbet alanının iki boyutlu barikatla Amed halkından izole edildiğini belirtti.

‘BARİKATLAR HAKLILIĞIMIZI GÖSTERİYOR’

Devletin Amed, halkı ve vekilleri arasına ördüğü barikatların mücadelelerinde ne kadar haklı olduklarını bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyen Konca, şunları söyledi:

“Bu abluka, binlerce polisin varlığı yapılan eylemin ne kadar doğru ve gerekli olduğunu bir kez daha eylemin ne kadar meşru ve gerekli olduğunu ortaya koyuyor.”

Nöbet eylemlerinin İzmir, İstanbul ve Van’da devam edeceğini hatırlatan Konca, parlamento kapalıysa, parkları, sokakları, meydanları meclis alanı haline getireceklerini kaydetti.

‘TEKÇİ ANAYASA DEĞİL, DOĞRU SÖZÜMÜZ VE MÜCADELEMİZ ESASTIR’

Cezaevlerinde bulunan milletvekilleri ile kadınların dayanışmasının önemli olduğunu söyleyen Konca, Türkiye halkları ve kadınlarının kendilerine yönelik dayanışması için teşekkür ettiğini söyledi. Önemli olanın tekçi anayasa olamadığını, doğru söz ve mücadelenin esas olduğunu sözlerine ekleyen Konca, çürümüş siyaset ve hukuka karşı kendi yaşamlarını kuracaklarını, halkların birliği temelinde yeni bir demokratik sistemi inşa edeceklerini belirtti.

‘AKP REJİMİNİN HUKUKUNU TEŞHİR ETTİK’

Tutuklanmaları ile birlikte mahkemelerde AKP rejimini teşhir ettiklerini ifade eden Konca, gazetecilerin tutuklanması, Cumhuriyet Gazetesi davası, insan hakları aktivistlerinin tutuklanma şekillerinin AKP rejimin yüzünü bir kez daha ortaya koyduğunu dile getirdi. Bu davalar ve yapılan savunmalar, tutuklanmaların sistemin tüm faşizan ve çürümüş halini ortaya koyduğuna dikkat çeken Konca, artık sözünü söyleyen ve demokrasi isteyenin sadece kendileri olmadığını, kuşatma altına tüm halkların ve toplumun demokrasi istediğine işaret etti. Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşünün de bu çerçeve de ortaya çıktığına değinen Konca, yürüttükleri Vicdan ve Adalet Nöbeti'nin de bu temelde geliştiğini aktardı.

‘NÖBET EYLEMİ TARİHİDİR’

Abluka altında sesleri sansür edilse de abluka altına alınarak halktan izole edilse de eylemlerinin tarihsel olduğuna işaret eden Konca, eylemlerinin 1 Eylül’e doğru daha da büyüyeceğini ve bundan sonra tüm Türkiye halklarının ortak eylemine dönüşeceğini ifade etti. Konca, adalet yürüyüşüne katılan halkların duyarlılığını Vicdan ve Adalet Nöbeti için de beklediklerini belirtti. Mücadelenin kolay olmadığını iktidarın faşizan tutumunda ısrar edeceğini anlatan Konca, AKP’nin çürüdüğünü ve çöktüğünü, bunun da üzerini örtmeye çalışmasına rağmen başaramadığını belirterek, "Kazanan biz olacağız" dedi.

‘KADINLAR ÖNCÜ ROL OYNAYACAK’

Kadınların faşizme karşı sokağı hiçbir zaman terk etmediklerine işaret eden Konca, nöbet eylemi ile birlikte daha aktif biçimde 1 Eylül’den 25 Kasım’a uzanan süreçte öncü bir rol oynayacaklarının altını çizdi. Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin vicdani olarak, tarihsel boyutu ile daha fazla kadınları ilgilendirdiğini belirten Konca, kadının bu nöbet eylemi ve bundan sonra geliştirilecek sürece daha aktif biçimde katılması çağrısında bulundu. Konca, kadınların bu süreci büyük bir kararlılıkla yürüterek sonucu halklar ve demokrasi lehine sonuçlandıracağına olan inancını da paylaştı.