Konca: Rehin alınan arkadaşlarımızın tutumu bir direniştir

HDP Milletvekili Konca, Tuğluk ve Irmak'ın tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesine ilişkin, "Bu, Türkiye siyasetinin acizliğinin sonucudur. Bizim mücadelemiz ve rehin alınan arkadaşlarımızın tutumu bu siyasete karşı bir direniştir" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ve HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak'ın duruşmaları 8 Eylül'de görüldü ve tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek davalar ertelendi. Tuğluk'un duruşması 15 Aralık'a, Irmak'ın 3 Kasım'a ertelendi. Tutukluluğun devamına karar vererek ertelenen mahkemelere ilişkin değerlendirmede bulunan HDP Siirt Milletvekili Besime Konca, kadın iradesini güçlü bir şekilde ortaya çıkardıkları için vekillerin ve eş başkanlarının tutuklu olduğunu ifade etti.

Siyasetten eve, fabrikadan sokağa kadınların her yerde şiddet ile karşılaştıklarını dile getiren Konca, topyekûn bir mücadele stratejisi geliştirmek gerektiğini belirtti.

'KADIN İRADESİNE SALDIRI'

Aysel Tuğluk'un mahkemesine kendisinin de katıldığını belirterek konuşmasına başlayan Konca, son mahkemede savcının iddianameyi hazırladığını ve iddianamede Türkiye'nin nasıl demokratikleşeceği, DTK'nin Kürt sorununun demokratik çözümünde tarihsel misyonunun ve bu konuda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın görüşlerinin yer aldığını dile getirdi. Konca, DTK'nin yaptığı toplantı ve eylemleri iddianame olarak karşılarında gördüğünü belirterek, "Bu Türkiye siyasetinin acizliğinin sonucuydu. Selma arkadaşımız hakkında istinade edilen suçlar yine aynı şekildedir. Bugün kadın iradesine saldırı, Türkiye'de çözümsüzlüğün sonucudur, yıllardır değişmeyen devlet politikasının sonucudur" dedi.

'TÜRKİYE'NİN DEMOKRATİKLEŞMESİ İÇİN ÇABALADILAR'

HDP Kadın Meclisi olarak, Türkiye'de kadının siyasete ve kamusal alanda kadının özgürlük mücadelesine katılımı karşısında devletin kaygı duyduğuna dikkat çeken Konca, kadının hak ve özgürlük mücadelesi için emek alanından siyasete kadar çok fazla bedel ödediğini belirtti. Konca, "Kürt Kadın Hareketi ve Türkiye'de kadın mücadelesinin geldiği aşamanın sonuçları olarak bugün topyekûn saldırı ile karşı karşıyayız" diye konuştu.

Tuğluk ve Irmak'ın mahkemelerinin uzun bir tarihe ertelendiğini ve bunun rehin alma politikasının bir parçası olduğunu belirten Konca, tutuklu tüm kadınların Türkiye'nin demokratikleşmesi için büyük çabalar harcadıklarını belirtti.

Bu durumun kadın mücadelesine karşı devlet tarafından alınan bir tutum olduğunu belirten Konca, devletin bu hukuksuzluk ve adaletsizlikte ısrar ettiğini de dile getirdi. Konca, "Bunu mahkemeler yoluyla yapmak istiyorlar. Hazırlanan iddianameleri öyle gördük. Ama sadece bununla da sınırlı değil. Hükûmetin kendi partisinin geleceğini bir ülkenin geleceği ile eşleştirmesi Türkiye için büyük bir tehlike. Rehin tutulmalar, kayyumların atanması, emekçilere yaklaşım, darbe girişimi, OHAL… Toplumu kendi geleceğini belirleyeceği bir noktada tuttuğu için Türkiye büyük bir riskle karşı karşıyadır. Bizim mücadelemiz ve rehin alınan arkadaşlarımızın tutumu bu siyasete karşı bir direniştir. Bu tekçi zihniyete karşı bir direniştir" diye konuştu.

'HERKES ŞİDDETLEK KARŞI KARŞIYA'

Konca şöyle konuştu: "Bugün evinde şortla oturan kadını dahi bina yöneticisine ihbar eden, bununla rahatsız olan bir toplumla karşı karşıyayız. Artık özel alanı bile gözetleyen ve kadının yaşam biçiminden rahatsız olan bir ideolojik saldırı ile karşı karşıyayız, kadını düşmanlaştıran bir siyasi anlayış ile karşı karşıyayız. Samsun'da işçi olan Perihan Akın'ın katledilmesi, Nurcan Patak'ın yaralanması, işçilere yönelik geliştirilen ırkçı saldırılar, SİHA'lar ile sivillerin katledilmesi ile bütün farklılıklara, bu iktidarı desteklemeyen, demokrasi, barış, özgürlük isteyen herkesin şiddet ile karşı karşıya olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Eş başkanlarımız ve vekil arkadaşlarımız böylesi bir siyasi ideolojinin ürünü olarak rehin tutuluyorlar."

'NÖBETLERİ SÜRDÜRMEK ÖNEMLİ'

Dışarıda sürdürülen saldırıların cezaevlerinde de devam ettiğini belirten Konca, şöyle devam etti: "Sadece tutuklanmıyoruz. Tutuklandıktan sonra da yoğun hak ihlallerinin yaşandığını, ailelerin cezalandırıldığı, şiddetin uygulandığı, tek tip kıyafetin hazırlıklarının yapılarak provokasyonların geliştirilmeye çalışıldığı, yüz binlerin ise dışarıda ya adli kontrolle ya da ev hapisleri ile toplumun bir bütün olarak hapsedilmek istendiği bir süreç ile karşı karşıyayız. Onun için bizim Adalet ve Vicdan Nöbetlerimiz çok anlamlıdır. Bütün toplumu kapsayan bu faşizan tutumu her gün teşhir etmek, duyarlılık yaratmak, hukuk, adalet için nöbetlerimizi sürdürmek önemlidir. "

'TOPYEKÛN MÜCADELE TEMEK STRATEJİMİZ'

Eskiden askeri darbelerle dizayn edilen Türkiye’nin şimdi de 4 Kasım Darbesi ile dizayn edildiğini söyleyen Konca, “4 Kasım ile birlikte devlet ortaya çıkan demokratik mücadelenin, kadın mücadelesinin toplumsal ayağına, siyasi ayağına bir darbe yaptı. Arkadaşlarımız 7 Haziran seçimlerinin başarısının bir sonucu olarak rehin alındı” dedi.

HDP Siirt Milletvekili Besime Konca son olarak, "Bunun böyle gitmeyeceğini düşünüyoruz. Bizim kadın çalışmalarımız var. Artık sadece siyasal alandan doğru değil; evdeki kadının da, iş yerindeki kadının da, fabrikadaki işçi kadının da, mevsimlik işçi olan kadının da, evinde şortla oturan kadının da özgür olmadığı bir Türkiye var. O yüzden topyekûn mücadele temel stratejimizdir” diye belirtti.