Komalên Jinên Ciwan Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük uluslararası komplonun yıl dönümü vesilesiyle yazılı açıklamada bulundu.
Açıklamada, İmralı tecridinin AKP-MHP iktidarının yıkılmasıyla kalkacağına vurgu yapılarak, "Kürt gençleri ve genç kadınları direniş çeperlerinde yerini alarak faşizme en büyük darbeyi vurabilir" denildi.

Komalên Jinên Ciwan Koordinasyonu'nun açıklaması şöyle:  

"Önder Apo’nun esir alınmasıyla beraber Kürt soykırımının başlatılmak istendiği 15 Şubat Komplosu'nun 23. yılına girerken bir kez daha tüm komplocu güçleri lanetliyor, bu komployu mücadeleleriyle boşa çıkaran gençlik öncülerimiz Evrim Demir ve Mustafa Malçok yoldaşlar şahsında tüm 'Güneşimizi karartamazsınız' eylemcilerini saygıyla anıyoruz.

'AKP-MHP KÜRTLERE SOYKIRIM PLANI UYGULUYOR'

Sömürgeci ve emperyalist devletler Önder Apo’yu rehin alarak Kürt halkını da imha edeceğini düşünmüştü. 15 Şubat 1999’dan beridir Kürt halkı için tekrardan bir soykırım planı devrededir. Bu planın bugünkü temel yürütücüsü de faşist AKP-MHP iktidarıdır. Faşist şef Erdoğan talimat vermekte, iktidarcı güçler de uygulamalarını pratiğe sokmaktadır. Bu iktidar dilimizi yasaklayarak, binlerce genci zindanlarda çürüterek, genç kadınlara yönelik taciz ve tecavüz karakterli ilişkileri devreye sokarak, topraklarımızın her bir alanını işgal ederek sosyal, siyasal, kültürel, fiziki soykırım uygulamaktadır. Faşizm halklara soykırımdan başka bir şey getirmemiştir. Bu faşist iktidar da bugün Kürt halkına, gençlerine ve kadınlarına bu soykırım uygulamalarını dayatmaktadır. İçte öğrenci gençlik direnişlerinin bastırılması, siyasi kimliğe sahip binlerce gencin zindanlara atılması, yine son olarak Gare’de yürütülen işgal saldırılarıyla bu uygulamalarının birkaçıdır. Komployla verilmek istenen imha mesajına karşılık Önderlik İmralı işkence sisteminde sergilediği direnişle bizlerin nasıl mücadele etmesi gerektiğini göstermiştir.

'KADINLAR İDEOLOJİSİ HEDEFLENDİ AMA SONUÇ ALINAMADI'

Yine bu komployla beraber Önderliğin 'yarım kalan projem' olarak tanımladığı kadın özgürlük mücadelemiz de hedeflenmiştir. Önderliği tanıyan binlerce genç kadın onun fikirlerinden etkilenerek yönünü mücadele saflarına çevirmiştir. Komplocu güçler genç kadınlara cins kırımını reva görürken Önderlik bizlere özgür yaşam yolunda yürümeyi öğretmiştir. Yurtseverlik değerlerimize bağlanıp işgale karşı durarak, özgür düşünce ve irademizle, örgütlü gücümüzle, kadınca mücadele etmeyi Önderlikten öğrendik. Bu nedenle erkek egemen sistem iradeleşen genç kadınlara da imha politikalarını dayatmak için Önderliğimizi esaret altına almıştır. Genç kadınlara da kendi celladına aşık olma, uyuşturucu ve fuhuşla yozlaşma, kültürel değerlerinden uzaklaşma dayatılmaktadır. 15 Şubat ile Önder Apo’nun tüm dünya kadınlarına ilham olan ve Kürdistanlı genç kadınların uyanışını sağlayan kadın kurtuluş ideolojisi hedeflenmiştir ama sonuç almamışlardır.

'AKP-MHP'Yİ PARÇALAMADIKÇA TECRİDİ YIKAMAYIZ'

Bir 15 Şubat’ı daha Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlayamamanın ağırlığı içerisinde karşılıyoruz. Genç kadınlar olarak artık bu soykırım uygulamalarına ve İmralı rehine sistemine tahammülümüz kalmamıştır. Bu faşizan uygulamaların bugün temel yürütücüsü olan faşist AKP-MHP iktidarını parçalamadıkça İmralı sistemini yıkmak da mümkün değildir.

 'DİRENİŞLERE KATILALIM, EN BÜYÜK DARBEYİ VURALIM'

15 Şubat vesilesiyle tüm genç kadınları ve gençliği faşizme karşı direnişe çağırıyoruz. Bugün zaten bu direniş çeperleri adım adım örülmektedir. AKP kayyumlarına karşı direnişe geçen Boğaziçi üniversitesi öğrencilerinin direnişi buna bir örnektir. Bu direnişe Kürdistan’daki tüm öğrenciler katılırsa faşizmin temelleri sarsılabilir. Yine Gare’de başlatılan işgal operasyonuna karşı gerilla direnişi adeta ilk günlerinden destan yazdı. Onurlu ve yurtsever Kürt gençleri ve genç kadınları bu direniş çeperlerinde yerini alarak faşizme en büyük darbeyi vurabilir.

Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü genç kadınların da özgürlüğüdür. Özgürlük ancak harekete geçerek kazanılır. Bu nedenle tüm genç kadınları faşizme karşı direnişe çağırıyoruz. Önderliğimizin de belirttiği gibi 'savaşan özgürleşir, özgürleşen güzelleşir.' Mücadelenin olduğu her alanda yerimizi alalım, 15 Şubat eylemlerinde radikal bir katılımla Kürt soykırım sistemini parçalayalım!"