GÖRÜNTÜLÜ

Kürt kadınlarının Duma'daki toplantısı sona erdi

Rusya Federasyonu’nda faaliyet yürüten Kürt kadın hareketi ve Adil Rusya Partisinden bazı milletvekilleri ile ortak girişimiyle Rusya Devlet Duma’sında “Ortadoğu’da radikal İslam’a karşı kadın mücadelesi" konulu toplantı gerçekleştirildi.

Rusya Devlet Duma’sın’da Adil Rusya Partisinin toplantı salonunda saat 14:30’da başlayan toplantıya parlamenterler Dmitri Zakharov ile Darya Sorokina, HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir, Rojava Kadın Kongeresi üyesi Maike Nack, DAIŞ elinden kurtulmayı başaran Êzidî kadın Ekhlas Bajoo, KJK Yürütme Konseyi Üyesi Çinar Tolhıldan, Duma Sosyal ve İnsani Yardım Komitesi Başkanı Olga İvanovna, Yeni Rusya Anneler Birliği Başkanı Yelena Viktorovna, Afganistan Kadın derneyi yönetim üyesi Nik Latifa, Rusya Kürt Kadın Hareketi Eşbaşkanı Khatun İsoyan ile bazı akademisyen ve aydın katıldı.

DAİŞ KÜRT KADINLARINA KARŞI YENİLDİ

Toplantı Adil Rusya Partisi Parlamenteri Darya Sorokina’nın açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında Kürt kadınların ortaya koyduğu mücadelenin önemine değinen Sorokina, “Dünyanın kaynayan bölgesi ve her geçen gün yeni gelişmelerin yaşandığı Ortadoğu’da son yıllarda Kürt kadınların ortaya koyduğu mücadele takdire şayandır. Kürt kadınının DAIŞ’e karşı verdiği mücadele tüm dünya tarafından dikkatle izlendi. Herkesin çekindiği DAIŞ Kürt kadınlarına karşı yenildi” dedi.  

KÜRTLERDE KADIN ERKEK TEMSİLİYETİ EŞİT

HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir ise şu değerlendirmede bulundu: ‘‘Kürt kadın hareketi Kuzey Kürdistan’da 40 yıla yakındır bir mücadele içindedir. Türk devleti tarafından hala Kürtlerin tüm hakları inkar ediliyor ve tanınmıyor. Kürt kadınları da Kürt Özgürlük Mücadelesi içinde mücadeleye başladı. Bu süreç içerisinde Kadınlar hem siyasi hem de toplumsal alanda çok büyük bir mesafe kaydetti. Şuan Kadınlar öncülüğünde yeni bir sistemin inşası için Kürtler mücadele veriyor. Kürtler arasında toplumun her alanında kadın ve erkek temsiliyeti eşittir. Örneğin belediyelerimizde eş başkanlık sistemi var. Kadınlar onları ilgilendiren tüm konularda kendileri karar veriyor. Şu an TBMM’de kadının en çok milletvekili olan parti bizim partidir. Kürt siyasi hareketi tarafından kadının bu kadar ön plana çıkması sistemi endişelendiriyor. Bunun için de Kürt kadınına yönelimler arttı. Onların yaklaşımına göre kadınlar evde çocuklara bakar onun siyaset ve diğer işlerde yeri yoktur.

Şu an Kuzey Kürdistan kentlerinde Türk devletinin uyguladığı savaşta çok sayıda sivil yaşamını yitirdi. Bu saldırılarda özellikle kadılar hedef alındı. Katledilen kadınların bedenleriyle oynanarak kameraya alındı ve sanal alemde yaydılar. Yine baskın yaptıkları evlerde çok kötü sözler kullanarak toplumu teşhir ediyorlar.

DAIŞ çetelerinin Şengel ve diğer yerlerde Kürtlere yaptığı saldırı sonucunda esir aldığı kadınları pazarlarda köle olarak satıyor. Bunun bir kadın karşıtı bir ideoloji olduğunu biliyoruz. Kadını bu kadar teşhir eden zihniyetin zihniyettin aynısı Türkiye’de de var. Buna karşı kadınlar öz savunmalarını geliştirdiler. Rojava’da YPJ örneği var. YPJ sadece askeri olarak değil aynı zamanda kadının her alanda kendini, öz gücüne dayanarak koruyabilen bir sistemi temsil ediyor. kadınlar kendini koruyabildiği ve kendi kendini yönete bildiği sürece özgür olacaklardır.”

KADIN ÖRGÜTLENMESİ ŞENGAL’DEKİ KADINLARA UMUT OLDU

Rojava Kadın Kongeresi üyesi Maike Nack ise yaptığı konuşmada şunları belirtti: “DAIŞ çetelerinin Şengal ve Rojava’ya saldırılarında en büyük zararı kadınlar gördü. Esir aldıkları kadınları köle pazarlarında sattılar, genç kızları tecavüz ettiler, çocuk yaştaki kızları da kendilerine cariye olarak aldılar. Kadınların yaşadığı bu tranva öyle kolay kolay atlatılamaz. Öncelikle kadınların kendi kendini yönetmesi ve iradelerini ortaya koyması gerek. Bunun için de başta Rojava’da kadın Meclis ve komünleri kuruldu. Bu komünlerde kadınlar öz iradesiyle kendini yönetebiliyor. Bu Meclis ve Komünler ile birlikte kadınlar toplumun farklı alanına kendini örgütleyip yaşama katılabiliyor.

Buna benzer meclis ve komünler Şengal’de de kuruldu. Orada da kadınlar kendini örgütlüyor. Bu konuda kadınlar ciddi bir yol kaydetti.  DAIŞ çetelerinin elinde esir olan kadınlar Rojava ve Şengal’de kadınların örgütlendiğini ve kendi öz gücüyle kendilerini yönettiğini görünce DAIŞ’in elinden kaçmaya başladı. Kadın oluşumu bu kadınlara da yaşam umudu olmuştur.

Suriye’de yaşayan halkların 19 Mart’ta Remalan’da toplanarak ilan ettikleri Kuzey Suriye Demokratik Federasyonunu ilan ettiler. Bu sistemin sadece Kürtler için değil Suriye’de yaşayan tüm halklar için de çok önemli olduğunu söylemek istiyorum.

Rojava ve Şengal’de kadın ve çocukların çok ciddi sağlık sorunları var. Özellikle uluslararası güçlerin bu konuda yardım kampanyası başlatarak kadın ve çocuklara yardım etmesi gerek. Bu kampanyaya kadınların öncülük etmesi gerek. Kadın dayanışması geliştikçe kadınlar daha çok özgürleşirler. Bunun için Rojava ve Şengal’e açılan bir koridorun açılması şart.”

Toplantıda konuşan KJK Yürütme Konseyi Üyesi Çinar Tolhıldan ise kadın sorunlarının kadar çözüm önerilerinin de ortaya konulması gerektiğini ifade ederek: “Yaşanan sorunlar sadece Kürt kadının sorunu değil tüm kadınların sorunudur. Bunun için tüm kadınların bu konuda mücadele içinde olmalıdır. Ortadoğu’daki kadınların şuan yaşadığı dram tabii dünyanın diğer yerlerinde yaşayan kadınlara göre daha çok ağır. Dinlerin kadınlar özerindeki etkisini tartışırken sadece İslam’ı değerlendirmemiz gerek. Tüm dinler kadınları ötekileştiren bir yaklaşım içerisindedir.

Toplum kadın etrafında şekillendi yani kadın demek toplum demektir. dinler kadını toplumdan soyutlayarak ele alıyor buda toplumun çarpık gelişmesine neden oluyor. Çarpık gelişen toplumların da ahlaki ve politik yönleri çok zayıf kalıyor.

Dünyada hiç bir sistem KJK kadar kadını özgürleştiremez. KJK sistemi kadını bir konuda değil bir çok konuda geliştirdiği gibi onu etrafına şekillenen toplumun daha da özgür kılıyor. Kendi öz gücüne dayanan kadınların yürüttüğü mücadele kadın özgürlüğü için ilk adımdır” dedi.  

DAIŞ elinden kurtulmayı başaran Êzidî kadın Ekhlas Bajoo da Ezidi kadınların Şengal’de neler yaşadığı şu sözlerle anlattı: “Êzîdîlerin yaşadığı dramı burada anlatmam tabii ki çok zor. Özellikle DAIŞ zulmünü yaşayan biri olarak benim için çok zordur. Bizi esir aldıklarında insanın aklına gelemeyecek uygulamalarla bize saldırdılar. Genç kızları tecavüz ettiler dinlerini değiştirmeyen erkeklerin hepsini gözümüzün önünde taradılar öldürdüler. Küçük çocukları alıp götürdüler onları eğitip sonra başka yere saldırtıyorlardı. Küçük çocukların kafalarını kesiyorlardı onların etini pişirip annelerine veriyorlardı. Anneler eti yedikten sonra bu çocuğunuzun etiydi diyorlardı. Bu kadar vahşi bu kadar insanlıktan çıkan bu yaratıklara karşı insanlarımız savunmasız. Babam yok annem yok kardeşlerim yok ki bizi korusun. Burada sizin huzurunuzda İslam olsun Hıristiyan olsun dini her ne olursa olsun onlara yalvarıyorum Şengal’daki Êzîdîlere sahip çıksınlar onları korusunlar. Orada insanlar aç, susuz, yetim ve kimsesizdir. İnsanlık adına onlara yardım elini uzattın.”

Toplantıya katılan diğer temsilciler özetle şunları belirtti:

Avrupa Kürt Êzîdîler Meclisi Başkanı Fikret İgre

DAIŞ çeteleri Türkiye, Qatar ve Suudi’nin dış desteğiyle Şengal’e saldırarak bir çok yerleşim alanı boşaltıldı. Bu saldırılarda yaklaşık 15 bin Êzîdî yerinden oldu ve bunların üçte ikisi katledildi. Geri kalanları ise Şengal dağına sığındı. Günlerce aylarca aç susuz kalan yaşlılar ve çocukların çoğu yaşamını yitirdi. 7 HPG militanı halkın yardımına yetişerek durumu ağır olan sivilleri Rojava’ya geçirdiler. Bu halkımız için ilk kurtuluş umudu oldu. daha sonra Şengal dağında bulunan Êzîdîler kendi meclislerini kurdu.

DAIŞ çeteleri her fırsatta Şengal dağındaki sivillere saldırdı bu saldırılara HPG ve YBŞ militanları onlara karşılık vererek çok sayıda çete üyesi öldürüldü. Daha sonra HPG ve YBŞ’nin başlattığı özgürlük hamlelerinde çok sayıda sivil özgürleştirildi.

Şengal HPG ve YBŞ’nin ortak operasyonuyla özgürleştirildi. Şuan Êzîdîlerin Şengale geri dönmesi için yerleşim alanının yeniden inşa edilmesi gerek. Bunun için herkesin Şengal Êzîdîlerine yardım elini uzatmasını istiyoruz.  

Duma Sosyal ve İnsani Yardım Komitesi Başkanı Olga İvanovna

“Kürt kadınların DAIŞ saldırılarına karşı verdiği mücadele tüm kadınları gururlandırıyor.  Kürt kadınlarının örgütlü duruşlarıyla ile bölgede ciddi bir güç konumuna gelmişler. Tüm dünya kadınları Kürt kadının mücadelesini kendine örnek almalı.”

Yeni Rusya Anneler Birliği Başkanı Yelena Viktorovna

“Aşırı dincilik tüm dünya genelinde giderek yayılıyor. Özellikle Ortadoğu coğrafyasında bu terör olaylarına varacak derecede korkunç bir boyuta varmış durumda. Bunun önünün alınması gerek ve bunun için şuan her ne kadar uluslararası güçlerin bir girişimi olsa da bunun yeterli olmadığını söylemek istiyorum. Aşırı dincilik en çok kadın ve çocukları etkiliyor. Kadınları yaşadığı sorunlar gün geçtikçe artıyor. Kürt kadınlarının bölgede verdiği mücadele bize kadınların da örgütlenerek bir şey yapabileceğini gösteriyor.”

Afganistan Kadın derneği yönetim üyesi Nik Latifa

“Afgan kadınlar emekçiliği ve bağlılıklarıyla bilinirler. Yaşadığımız bu yüz yılda tüm toplumlarda olduğu gibi Afgan kadınlar da şiddete maruz kalıyor. Özellikle son yıllarda erkeğin kadına karşı artan şiddeti kadınların daha çok birlik olmasını gerektiriyor. Kürt kadınların uzun bir mücadele geçmişi var ve şuan bulundukları her yerde hiç zorlanmadan kendilerini örgütleyebilecek niteliğe sahipler. Bu bakımdan Kürt kadınlar diğer halklardaki kadınlara cesaret veriyor.”

Toplantıya katılan akademisyen ve aydınlar da konu hakkında görüş ve önerilerini ortaya koydu. Yaklaşık üç saat süren toplantı sonrası kadınlar ortak bir deklarasyon yayınlayacak.