Nergis Muhammedi, İran'da kadınların başörtüsü takma zorunluluğuna ve idam cezasına karşı mücadelesinden dolayı 2021 yılından bu yana Tahran'daki Evin hapishanesinde tutuluyor.
Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Nergis Muhammedi’nin Oslo’ya giderek ödülünü almasına izin verilmedi.
Oslo Belediye Binası'ndaki törende, 2015'ten bu yana Fransa'da sürgünde yaşayan 17 yaşındaki ikizleri Ali ve Kiana, Nergis Muhammedi’nin hücresinden iletmeyi başardığı mesajını Fransızca okudu.
Nergis Muhammedi, bu mesajı “bir hapishanenin yüksek ve soğuk duvarları ardında” yazdığını belirterek, "Ben Ortadoğu'dan, zengin bir medeniyetin mirasçısı olmasına rağmen şu anda savaşın tuzağına düşmüş, terörün ve aşırıcılığın alevlerinin kurbanı olan bir bölgeden gelen bir kadınım" dedi.
Son yıllarda defalarca tutuklanan ve hüküm giyen 51 yaşındaki aktivist, İran'daki "Jin jiyan azadî" isyanında öne çıkan yüzlerden biriydi.
Nergis Muhammedi, mesajında, "Hükümet tarafından dayatılan zorunlu başörtüsü ne dini bir zorunluluk ne de kültürel bir modeldir, aksine tüm toplumu kontrol etme ve boyun eğdirme aracıdır" dedi.
İranlı kadınların başörtüsü takma zorunluluğunu bir "hükümet ayıbı" olarak tanımlayan Nergis Muhammedi, "esasen 'halkına' yabancı" bir İslam Cumhuriyeti portresi çizerek, “zalim ve kadın düşmanı dini rejimi” kınadı.
Özellikle baskı, yargı sisteminin boyunduruk altına alınması, propaganda ve sansür, adam kayırma ve yolsuzluğu da kınayan Nergis Muhammedi, "İran halkı azimle baskı ve otoriterliğin üstesinden gelecektir" dedi ve ekledi: "Bundan şüphe etmeyin, bu kesin.”
Nobel Ödülü'nün yüz yılı aşkın tarihinde Nergis Mohammadi, Alman Carl von Ossietzky, Birmanyalı Aung San Suu Kyi, Çinli Liu Xiaobo ve Belaruslu Ales Beliatski'den sonra tutuklu bulunduğu sırada barış ödülünü alan beşinci isim oldu.
Nobel Komitesi Başkanı Berit Reiss-Andersen, "Nergis Muhammedi'nin mücadelesi (...) Güney Afrika'daki apartheid rejiminin sona ermesinden önce 30 yıldan fazla süren Albert Lutuli, Desmond Tutu ve Nelson Mandela'nın (hepsi de Nobel Ödülü aldı) mücadelesiyle karşılaştırılabilir" dedi.
Reiss-Andersen, "İran'daki kadınlar 30 yılı aşkın bir süredir ayrımcılığa karşı mücadele ediyor. Daha parlak bir gelecek hayalleri eninde sonunda gerçekleşecek" ifadelerini kullandı.
Nergis Muhammedi’nin sekiz yılı aşkın bir süredir annelerinden ayrı olan ikizleri, onu bir daha canlı görüp göremeyeceklerini bilmediklerini söylüyorlar.
Kızı Kiana cumartesi günü "Şahsen ben oldukça kötümserim" derken, kardeşi Ali "çok çok iyimser" olduğunu söyledi.