‘Özgürlük kolay olsaydı Ronahi ve Bêrîvan kendini yakmazdı’

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Elif Ronahi, Kürt özgürlük hareketinde bedenlerini birer özgürlük meşalesi olarak ateşe veren Newroz şehitlerine ilişkin konuştu.

‘Mücadelemizde yeni günün dirilişini temsil eden Newroz şehitlerimizden; Mazlum, Zekiye, Rahşan Ronahi ve Bêrîvanları minnetle anıyor anıları önünde saygı ile eğiliyorum’ diyerek sözlerine başlayan Elif Ronahi, Newroz şehitlerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu “1982 yılında Amed zindanı’nda dayatılan teslimiyet ve ihanete kendi kimliğine sahip çıkanlara yapılan işkenceler, umudun zerresini bile bırakmayan cinstendi. Bu koyu karanlığı bir kibrit çöpü ile aydınlığa dönüştüren Mazlum Doğan arkadaş ‘yaşamak direnmektir’ şiarıyla tarihsel eylemini gerçekleştirerek direniş ruhunu sadece cezaevlerine yansıtmamıştır, bu ruhu gerillaya da taşırmıştır. Kürtlerin varlık ve özgürlük mücadelesi parti mücadelesinin ruhu olmuştur. Mazlum direnişçiliğini devralan Zekiye Alkan da her türü köleliğe karşı en anlamlı eylemiyle Newroz’un direniş ruhuna yeni bir anlam katmıştır. Kürt halkına dayatılan korkuya eylemiyle panzehir olmuş, kadın öncülüğünde gelişen serhildanların temel taşı olmuştur.”

‘NEWROZ ŞEHİTLERLE SÖNMEZ BİR ÖZGÜRLÜK ATEŞİ OLARAK GİTTİKÇE GÜRLEŞMEKTE’

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Ronahi, Newroz şehitlerinden Rahşan Demirel’e ilişkin de “İzmir’e savrulan halkımızın içinde yaşamış olduğu utanç verici koşulların kabul edilmesi mümkün değildi. Burada da Rahşan Demirel halkımıza dayatılan kimliksizleştirme, soykırım politikalarına karşı, ruhuyla, bedeniyle Newroz meşalesini yakmıştır. Eylemiyle metropollere sürgün edilen halkımızın ülkeye taşınmasında köprü rolü oynamış aynı zamanda yüzlerce Kürt kadının ve erkeğinin gerillaya katılmasının yemini olmuş ve devraldığı Newroz direniş mücadelesinde hak ettiği tarihsel yerini almıştır” değerlendirmelerinde bulundu.

‘YA BİTECEK YA BİTECEK’ SİYASETİ NEWROZ ATEŞİ İLE KARŞILIK BULDU

1994 Newroz sürecini hatırlatan Ronahi, Avrupa’da bedenlerini yakarak Newroz’u karşılayan Berivan ve Ronahi’yi hatırlattı. Elif Ronahi, tanık olduğu süreci şu ifadelerle anlattı: “1994 yılı Kürt halkına yoğun saldırıların olduğu bir yıldır. T.C devletinin geliştirdiği faili meçhullerle Kürtleri bir soykırımdan geçirme politikası idi. Aynı zamanda PKK hareketini tasfiye etme planları her yönüyle üst düzeyde devredeydi. Avrupa devletleri bu konuda T.C devletinin uyguladığı politikalara sonuna kadar destek veriyordu. Almanya Türk ırkçılığına tam destek veriyordu. Demirel-Güreş-Çiller kliniğinin “ya bitecek ya bitecek” sözlerine çok bel bağlanmıştı. Onun için tankları silahları çekinmeden veriyordu. O yıl Cizre’de, Şırnak’ta Amed’te uygulanan vahşette Alman devletinin büyük bir sorumluğu vardı. Alman devleti yaptıklarıyla insanlık suçu işlemiştir ve bunun hesabını mutlaka vermelidir. Saldırılara Kürt halkı dört parça Kürdistan’da ve Avrupa’da topyekûn direnişle karşılık veriyordu. Türk Devletinin günümüzde de dayatıldığı soykırım politikalarına karşı Kürt Kadınları varlık ve özgürlük mücadelesini en üst düzeyde yürütmektedir” dedi

‘BU SÖZLER BİZİ BİR ADIM DAHA EYLEME YAKINLAŞTIRDI’

Dönemin Alman hükümetine ve Avrupa sistemine karşı büyük bir analiz ve tahlil sonucu eylemlerinin gerçekleştirdiklerini ifade eden Ronahi, eylem tarzlarına ilişkin de şunların altını çizdi: “Ronahi ve Berivan arkadaşlar bu dayatılan imha politikalarını görüyor ve analiz ediyorlardı. Mektuplarında yazdıkları şu cümle çok çarpıcıdır “Alman içişleri bakanı Manfred Kanther’in bundan sonra PKK’ye karşı tavrımız çok sert olacaktır. PKK’liler şunu çok iyi anlamalıdır ki, her yerde serbest hareket edemezler” sözleri kararımıza bizi bir adım daha yakınlaştırdı. Halkımıza ve Kürt kadınlarına dayatılan devletçi- dinci- cinsiyetçi sahte özgürlük politikalarına karşı sonuçlarını kestirebilen tarihsel bir karar ve eylemi hayata geçidiler. Ronahi ve Berivan arkadaşların eylemlerini çok iyi okumamız gerekiyor. Her şeyden önce emperyalist güçlerin Kürdistan’daki soykırım politikalarına güçlü bir darbe vurdular” dedi.

RONAHİ VE BERİVAN KAYNAĞA DÖNÜŞ ÇAĞRISI YAPTILAR

Elif Ronahi: ‘’Amed zindanlarında üç kibrit çöpü ile Kürt halkına çıkış yolunu gösteren Mazlum Doğan gibi Avrupa’da yaşayan halkımızın ruhsal birliğini ve mücadeleyi ülkeye taşırmalarını sağladılar. Avrupa’daki halkımızı kararlı ve kesintisiz yeni bir mücadele sürecine taşırdılar. Yüzlerce Kürt gencinin Avrupa’nın yaşam tarzından kopup gerillaya katılmasını sağladılar. Onlar devrimci militanlığın özüydüler.

Onları tanımanın onurunu yaşayanlardan biri oldum diyen Ronahi,  Ronahi ve Berivanların yaşam ve kişiliklerine dair ise şu vurgularda bulundu “Ronahi ve Berivan arkadaşların görkemli eylemine sahip çıkan Kürt kadının görkemli direnişine de tanık oldum. Ronahi ve Berivan arkadaşın ortak noktaları çoktu. Bu yönler Newroz meşalesinde ortak olarak bedenlerini yakmaya da götürdü. Kendi kişiliklerini özgürleştirmeyi tutku düzeyinde ele alıyorlardı. Bilinçlenmeyi, Önderlik Gerçeğini tanıma çabaları, önderlikle doğru yoldaş olmanın büyük coşkusunu yaşadılar. Yaşamlarıyla da eylemleriyle de önderliğimize yoldaş olmayı başardılar. Avrupa’nın sahte özgürlük anlayışına kapılmadılar. Tam tersine güçlü sorguladılar. Sade, dürüst, özlü ve özgür kadın kimliğinden taviz vermediler. Dayatılan teslimiyete özgür kadın militanlığını dayattılar. Özgürlüğün kolay olmadığını bunun büyük bedeller istediğinin bilincinde olarak bu bedelleri de çekinmeden verdiler. Kürt toplumunda Kürt kadının da birçok halkın devrimci-sosyalist kişilerde karşılık buldu. Birçok devrimcinin beş bin yıllık erkek egemenlikli ideolojiyi ve bunun sistemine karşı mücadele etme ve erkek egemen sisteminden kopmanın ilham kaynağı oldular. Gerici-ilkel-milliyetçi önderliklerin halkların mücadelelerinde en büyük tehlike ve ayak bağı olarak görme ve tahlil etmelerinde önemli bir tespittir. Devrimci-sosyalist Önder APO’nun etrafında halkın toplanmasının mesajını çok güçlü olarak halka verdiler. Bu yoldaşlarımızın gerçeğini tanımak onların yoldaşlığını hak etmek başta biz kadınların özgürlük mücadelesini doğru yürütmekle mümkündür. Mazlum Doğan, Dörtler, Zekiye, Rahşan, Ronahi, Berivan ve Evrim yoldaşlarımız bu mücadelenin temel köşe taşları olmuşlardır. Mücadelemizin geldiği aşamanın öncü parti militanları olarak bu mücadelenin zaferle taçlandırılmasının garantisi oldukları tartışmasızdır.”

ÖZGÜRLÜK ÖLÇÜSÜ RONAHİ VE BERİVAN

Ronahi, Kürt Halk Önderinin Ronahi ve Berivan’ın eylem tarzını değerlendirirken ise şu örneği verdi: “Önderlik Ronahi ve Bêrivan arkadaşın ortak yazdıkları mektubu okuduğunda şu belirlemede bulunmuştur “özgürlük kolay olsaydı Ronahi ve Bêrivan kendisini yakmazdı. Varlığı kabul edilmeyen bir halka mensup olmak ve kadın olmak kendi başına tarihsel bir mücadeleyi gerektirir. Bu yoldaşlarımız bunu en güçlü başaranlardır.”

Son olarak tüm kadınların Newrozlaşarak özgürlüklerini elde edeceklerini vurgulayarak tüm kadınların yaşamın her alanında direnişi yükseltmesi gerektiğine dikkat çekti ve Ronahi “Yeni bir Newroz’u karşılarken Kürdistan’ın her alanında Demokratik Ulusun inşası gerçekleşmektedir. Ortadoğu’da Demokratik Konfederalizm perspektifi halkların mücadelesinde esin kaynağı olmuştur. Kürt kadının geliştirdiği mücadele keza Ortadoğu kadının da temel güç kaynağı olmuştur. Bu mücadelemizin geldiği düzey Ronahi, Bêrivan, Zekiye, Rahşan ve nice şehit düşen yoldaşlarımıza borçluyuz. Bunun bilinci ile mücadelemize yüklenerek başaracağımız kesindir. Bir kez daha tüm Ortadoğu halkları ve Kürt halkının diriliş bayramını kutluyor büyük şehitlerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyorum. Önderliğimizle Kürt halkıyla özgür koşullarda buluşturmanın sözünü veriyoruz” dedi. 

...