Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde tutulan PAJK'lı tutsaklar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek için 2 Şubat 2006 tarihinde Medya Savunma Alanları'na bağlı Haftanin'de gerçekleştirdiği eylem sonucu yaşamını yitiren PKK ve YJA-STAR Meclis üyesi Viyan Caf 'ı (Soran) (Leyla Walî Huseyîn), eyleminin 9'uncu yılında avukatları aracılığı ile yaptığı yazılı açıklama ile andı.

Açıklamada, Şubat ayının Kürtler için kara bir ay olduğu belirtilerek, "Önder Apo Şubat ayından uluslararası bir komplo ile esir alınmıştır. Bu nedenle bizim için Şubat ayı kara bir ay ve lanet bir aydır. Hem acı veren hem de kendimizi sorguladığımız bir aydır. Viyan Heval toplumun yaşamını çok derin bir şekilde yaşıyordu. Heval Viyan'ın yaşamla olan ilişkisi çok güçlüydü. Yaşamın anlamını arıyordu. Acı ve üzüntüyü, heyecan ve coşkuyu da yüreğinin derinliklerinde his ediyor ve yaşıyordu. Uluslararası komployu nasıl boşa çıkaracağını arıyordu. Başta kendi kişiliğinde komployu boşa çıkarmaya çalışıyor ve tarihi bir cevap vermeyi istiyordu. Viyan Heval, bizi Kürt kadının büyütülmüş gücüne görev kıldı. Özgür kadının mücadele bayrağını Beritanlardan, Semalardan, Zilanlardan aldı. Simurg'un kuşu gibi özgür kadının yolunu uslanmayan iradesi ile yaşamak ve yaşatmak istedi. Ateşin aydınlığı ile yüreğimiz ve beynimizi kaplayan perdeyi yırtmak istedi ve mücadele yolunu aydınlatmak istedi" denildi. 

Özellikle Kuzey Kürdistan'da özyönetim alanlarında verilen direnişin altı çizilen açıklamada, AKP hükümetinin özel savaş güçleri ile halkın irade beyanına savaş ilan edildiğine işaret etti. Faşist güçlerin dünyanın gözü önünde Kürt halkını katlettiği ifade edilen açıklamada, şöyle devam edildi: "Devlet-iktidarın bu vahşeti karşısında Kürtler amansız bir mücadele içinde. Viyanların duruşu, dirilişin iradesidir. Özgür yaşamda ısrardır. Bizim ülkemiz üzerinde oluşturulmak istenen karanlık, özgürlük ateşi ile aydınlanmaktır. PAJK'li tutsaklar olarak, Viyan Soran şahsında bütün özgürlük kahramanları anıyor ve onların yolunda yürüyeceğimiz sözünü yeniliyoruz. Yine şu çağrıyı yapmak istiyoruz: İnsanlığı ve özgürlüğü seven kadın ve gençler, kesinlikle hendeklerin başında yerini almalı."