PAJK Koordinasyonu, Sema Yüce’nin şehadet yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklamada bulundu.
“Özgür kadın hareketimiz ve Kürdistan özgürlük hareketimiz açısından tarihsel süreçler yaşanmaktadır” denilen açıklamada, “Önder APO öncülüğünde gelişen özgürlük mücadelemiz gün be gün büyümekte ve kadınlar an be an özgürlüğe daha büyük bir iddia ile yürümektedir. Kuşkusuz bu özgürlük yürüyüşünün esas öncüleri olan Sema Yüceler, Zilanlar, Beritanlar, Gulanlar ve Armanclar gibi sembolleşen kadın devrimciler özgür kadın hareketimiz açısından çizgi anlamı taşımaktadır. Bu temelde 21. şehadet yıl dönümünde büyük özgürlük şehidimiz olan Ş. SEMA YÜCE yoldaşı bir kez daha tüm kadınlar adına büyük bir minnetle anıyor, aydınlattığı yolda elimize tutuşturduğu meşaleyi hayalleri olan özgür ülke ve özgür yaşam gerçekleşene dek elimizden düşürmeyeceğimizin sözünü bir kez daha tüm dünya kadınlarına veriyoruz. Sema Yüce yoldaşın yoldaşı olabilmek ve Önder APO çizgisinde başarıyı gerçekleştirmek ve faşizmi yıkıp ülkemizi özgürleştirmek için mücadelemizi her koşulda sürdüreceğimizi vurgulamak istiyoruz” diye belirtildi.
PAJK Koordinasyonu açıklamasında şu hususlara da dikkat çekildi:
SEMA YOLDAŞLARIN KAHRAMANLIKLARI EN ETKİLİ SALDIRILAR KARŞISINDA GELİŞMİŞTİ
“Günümüzde tarihsel bir süreçten daha geçilmektedir. Ortadoğu, Kürtler ve kadınlar belki de tarihlerinin en kritik aşamasını yaşamaktadırlar. Tarihsel saldırıların benzerlikleri, derinlikleri, amaçları ne kadar ortaksa tarihsel kahramanlıkların da benzerlikleri, derinlikleri ve amaçları aynı sonuçları doğurur. Bilindiği gibi Zilan ve Sema yoldaşların kahramanlıkları en etkili saldırılar karşısında gelişmişti. Günümüzde ki gibi düşman güçleri Rêber APO şahsındaki komployu derinleştirmiş, tüm Kürdistan halklarını ve kadınlarını da içine alan kapsamlı bir uluslararası komplo sürecini başlatmıştır. Özgür kadın şahsında tüm insanlığı hedeflemiş ve bunun da merkezine Önder APO’yu yerleştirmiştir. Bu açıdan kadınlar tarihlerine yaraşır bir şekilde insanlık onuruna ve özgürlük değerlerine sahip çıkarak Önder APO etrafında örülen komplo, ihanet ve tasfiye çemberini canları pahasına parçalamış ve özgürlük mücadelesinin önünü açmıştır. Bugün de karşı karşıya olduğumuz durum aynen budur. Uluslararası güçler eliyle gerici devlet ve güçlerin de yerel-karadan yardımlarıyla Ortadoğu topraklarında, Kürdistani devrimin öz suyu olan Önderliğimiz ve kadınlar soykırım saldırıları ile yüz yüzedir. Kapsamı ve şiddeti gün geçtikçe derinleşmiş bu benzer saldırılar, ancak benzer derinleşmiş kahramanlıklarla aşılabilir. Bu belki eylem biçiminin aynılığıyla olmaz, ama örgütsel-ideolojik-siyasi bir hamle ile moral-üslup etkinliği ile, başarı-zafer iddiası ile beyin-yürek bombası ve tutkusu ile, aşk ve özgürlüğe doğru politik bağlılık ile ve en önemlisi de kadınların esas hedefi olan demokratik ulusun, demokratik ve özgürlükçü onurlu öncülüğü ile gerçekleşecektir. Önderliğimizin esas hayali ve istemi olan halklara baharı getirecek demokratik ulus perspektifinin yaşama geçişi ile olacaktır. Sema Yüceler bunun yolunu açmış, canları pahasına bu hayalin gerçekleşmesi için karanlıklara meşale olmuşlardır. Tıpkı Sema Yoldaşın 21 yıl önce kızgın mücadele süreçlerinde kendini feda etmeye hazırlandığı bir an da son mektubu yazarken ifade ettiği gibidir. "Savaşta ZAFER, Yaşamda ÖZGÜRLÜK" olmadıkça Rêber APO şahsında Kürt gerçekliği ve kadın gerçekliği başarıyı elde edemeyecektir. Bunun nihai yolu mevcut savaşı zaferle sonuçlandırmak ve yaşamı özgürlükle taçlandırmaktır. Büyük şehidimiz ve özgürlük mücadelemizin öncülerinden biri olan Sema Yüce Yoldaş son mektubunda Önderliğimizin kadın özgürlük mücadelesi ve felsefesi için neyi ifade ettiğini ve bunun karşısında erkek egemen zihniyete ve kurumlarına karşı nasıl bir ele alışın olması gerektiğini şu şekilde ifade etmiştir. Nasıl ki, gökyüzünde iki güneş yoksa ve olmayacaksa, bir insan için, özgürleşmek isteyen bir kadın için, iki yaşam seçeneği, iki moral merkez olamaz. Bu satırları yazdığım AN kendimde düşünsel, moral ve yaşamsal açıdan Başkan Apo'yu tek merkez haline getirdiğim, kendimdeki tüm iç engelleri aştığım anıdır. Demektedir. Bu temelde kalbi özgürlük için çarpan tüm kadınlara sahte yaşam arayışlarından kurtulunması gerektiği çağrısını büyük bir eylem ile gerçekleştirerek Önder APO nun özgürlüğüne, güvenliğine ve yaşamına işaret etmiştir.
Güncel durum olarak da Önderlik, alternatif çözümü temsil ettiğinden kendisine ilişkin alınan her siyasi karar ve tutum sadece Türk devletinin yaklaşımı olmayıp uluslararası hegemon güçlerin, bölgesel ulus-devletlerin, yerel güçlerin ortak tutumu olarak şekillenmektedir. Bu anlamda Önderliğimiz üzerinde yürütülen tecrit, emperyalist güçlerin 3. Dünya Savaş planından, siyasetinden, Ortadoğu’yu yeniden yapılandırma projesinden, kadın özgürlük mücadelemizin yarattığı devrimsel gelişmelerden bağımsız değildir. Dikkat edilirse Arap Baharı adı verilen sürecin gelişmesiyle birlikte 2011’de başlayan tecridi, 8 yıldan bu yana kesintisiz sürdürmede ısrarcı oldular ve katı yaklaştılar. Bunun anlamı, Önderliği devre dışı bırakarak, Hareketimizi tasfiye ederek, kadın özgürlük mücadelemizi etkisizleştirerek, Kürt halkını rolsüz bırakarak ama aynı zamanda kullanarak engelsiz yürüme planıdır. Böylece, kadın özgürlük mücadelemizin öncülük ettiği halkların Demokratik Ortadoğu Devrimi’nin gelişimi engellenmek, etki düzeyi kırılmak ve tasfiye edilmek istenmektedir. Şu anda da bilindiği gibi işgal ve soykırım amaçlı TC önderlikli kapsamı genişletilmiş ancak parça parça yayılan işgal saldırıları Xaxurkê alanında cereyan etmektedir. Efrîn ile başlayan Kürdistanı işgal planı Xaxurkê’de devam etmektedir. Tüm kadınlar, gençler ve faşizm karşıtları bilmelidir ki bu işgal planına karşı sessiz kalmak soykırıma ve işgale ortak olmaktır. Sema Yücelerin ve kendisini ihanete karşı siper eden Gülnaz Karataş-Beritanların direniş kalesi olan Xaxurkê’nin savunulması hem büyük kadın özgürlük şehitlerimize karşı bir görevdir hem de uğruna binlerce canın verildiği özgürlük alanlarımızın korunma görevidir. Bu temelde Önderliğimizin özgürlüğü, ülkemizin savunulması kesinlikle kadınların öncülüğü ile mümkündür. Çünkü Sema Yüceler bu amaçla mücadele etmiş ve kendilerini feda etmişlerdir. Rêber APO, varlık-yokluk ikileminde tutulan Kürt’ün, eziyet gören Ortadoğu halklarımızın, sömürge kadınların Önderlik Kurumu olarak tüm ciddiyeti ve ağırlığıyla muhataptır. Bu anlamda Önderliğimizin yaşamı ve özgürlüğü, Kürdistan ve Ortadoğu sorunsallığına çözümdür. Önderliğimiz, çözümün kendisidir. Bu yaşanan sürecin bu şekilde herkes tarafından okunması ve buna göre eylemsel bir duruşla sürece katılması tarihi önemdedir.
Bu temelde şehadetini bir kez daha büyük bir eylem ve hamle ruhu ile karşıladığımız bu süreçte başta TC’nin planı olan Kürdistanı işgal planını bozacağımızı, Sema Yüce yoldaşın yoldaşları olarak Önderliğimizi özgürleştireceğimizi ve tüm kadınlara ve gençlere zafer ruhu ile öncülük yapacağımızı belirtiyoruz. Bu temelde tüm kadınları, genç kadınları ve sosyalistleri faşizm karşısında demokratik ulus mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz. Sema Yücelerin yaktığı meşaleyi tüm kadınlara ulaştırmaya çağırıyor ve mücadelelerinde başarılar diliyoruz.”