PAJK yürütme toplantısını gerçekleştirdiğini yazılı bir açıklama ile duyurdu. PAJK Yürütme Kurulu açıklamasında, “Kadınlara, Kürt halkına, Ortadoğu halklarına, insanlığa yeni bir umudu ve özgürlüğü müjdeleyen bu anlamda tarihsel-toplumsal bir başlangıcın ifadesi olan Önder APO’yu en derin bağlılıkla sevgiyle, saygıyla selamlıyoruz.  Bu anlamda tarihsel doğuş olan 4 Nisan’ı bu yıl da büyük bir heyecanla, sevinçle karşılıyor, devrim coşkumuzla, direniş andımızla kutluyoruz” denildi. 

‘TESLİMİYETE HAYIR DİRENİŞE DEVAM DİYEN ŞEHİTLERİMİZ PKK-PAJK’IN RUHU OLMUŞTUR’

Kadınlar ve demokratik ulus bölge halkları açısından tarihsel direnişlerin ve gelişmelerin yaşandığı önemli bir süreçte PAJK yürütme toplantısını gerçekleştirerek önemli kararlara ve planlamaya ulaşıldığı belirtilen açıklamada,  “Toplantımız öncelikle şehadetleriyle mücadeleye öncülük eden kahraman yoldaşlarımızın büyük eylemlerine cevap olma ve şehitler çizgisini en üst düzeyde temsil etme, pratikleştirme temelinde yapılmıştır.  Fedai eylem, salt bir askeri eylem olmayıp sömürgeci ulus devletlerin faşizmine, kapitalist modernite güçlerine ideolojik, felsefik, siyasal olarak özgür yaşamda ısrarın tarihsel bir cevabı olmuştur. Ekin Van, Sêvê Demir, Fatma Uyar, Ronas yoldaşlar, halk öncülerinden Pakize Nayır, Taybet Ana, Mehmet Tunç arkadaşlarımız özgürlük kararlaşmasıyla sonuna kadar ‘teslimiyete hayır, direnişe devam’ sözleşmesiyle halklaşan, toplumsallaşan PKK-PAJK ruhu olmuştur.  Kahraman yüce şehitlerimiz şahsında bir kez daha devrim şehitlerimizi ve katledilen yurtsever insanlarımızı minnetle, saygıyla anıyor, anılarına bağlılık sözümüz katliamcılardan hesap sormak ve özgür yaşamı bahar gibi yeşertmek olacaktır” ifadelerine yer verildi.

KARARLAR VE PLANLAMA

PAJK Yürütme Kurulu açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekildi:

“PAJK Yürütme toplantısında Önderliğimiz ekseninde tüm siyasi, askeri gelişmeler,  topyekün saldırı konseptine karşılık topyekün direniş süreci, ideolojik mücadelenin militandaki öncülük düzeyi, rolü, partinin demokratik ulus-demokratik Ortadoğu Konfederasyonu projesinin örgütlenmesindeki kurmay rolü, dokuz boyutta kadınların, toplumun örgütlenme düzeyi, meşru savunma güçlerinin kadın kurtuluş ideolojisi temelinde nitelik ve nicelik olarak büyütülmesi dört parça Kürdistan ve yurt dışı sahaları bakımından kapsamlıca değerlendirilmiştir.  Toplantımız önemli kararlar alarak planlamaya gitmiştir.

* 4 Nisan özgürlük doğuşuna layık olma iddiasıyla yaptığımız parti yürütme toplantısında PAJK’lı kadınlar olarak 4 Nisan’a verilecek en büyük anlam Önderlik gerçeğini daha derinden anlama, katılma ve öz gücümüze, öz irademize dayalı, öz eylemimizi, öz örgütlenmemizi, öz savunmamızı büyüterek kadın kurtuluş ideolojisi temelinde  ‘Varlığını Koruma ve Özgürlüğünü Sağlama’ stratejik mücadele dönemini kadın öncülüğünde başarıya ulaştırmak ve İmralı esaretine son vermektir. Bu bağlamda Önderliğimiz şahsında kadınları, Kürt halkını ve Ortadoğu halklarını özgürlüğe kavuşturmaktır. 

* Sömürgeci, hegemonyacı bölgesel ve küresel güçlerce geliştirilen stratejik imha-inkar ve tasfiye konsepti Kuzey ve Rojava Kürdistan’ı başta olmak üzere tüm parçalarda daha özelde ve esas olarak Önderliğimiz üzerinde yürütülmektedir. Kişiye özel hukuk dışı yasalarla yönetilen İmralı’da ağır tecrit, baskı, izolasyon, tehdit politikaları üst düzeyde uygulanmaktadır. İmralı sistemine karşı, tüm mücadele sahalarında tecrit-izolasyon-işkence politikaları karşısında etkili mücadele, hamlesel düzeyde yürütülecektir. Daha özelde 4 Nisan kutlamaları tüm parçalarda ve yurt dışında kadınların, gençlerin öncülüğünde görkemli kitlesel eylemliliklerle karşılamaya, Amara yürüyüşüne güçlü katılmaya çağırıyoruz. 

* Kuzey Kürdistan direnişi, özerk Kürdistan-Demokratik Türkiye Cumhuriyet inşasıdır. Halklarımızın güçlerini birleştirerek özgür-demokratik-barışçıl bir yaşamın tesisi için örgütlemeye, eyleme geçerek Halkların Birleşik Devrim Hareketini büyütmesi esastır.  Dönem,  halklarımızın kendi çözümünü kendi öz gücüne dayanarak gerçekleştireceği stratejik mücadele dönemidir.  Geçici, taktiksel yaklaşımların aşılarak stratejik mücadele döneminin tarihsel görevleri yurtsever, demokrat, ilerici ve insanlıktan yanayım diyen herkesin önündedir.

* Kürdistan Kadın Özgürlük Hareketi olarak kadın devriminde aldığımız mesafeyi, öncülük rolümüzün gereklerini yerine getirme düzeyini gelişmeler temelinde değerlendiren toplantımız, dört parça Kürdistan’ı ve Ortadoğu’yu kapsayan stratejik mücadele döneminin başarıya ulaşmasında parti öncülüğü, tüm parti militanlarının devrimci rolünün belirleyiciliğini ortaya koymuştur. Tüm partili militanların tarihsel mücadele görevlerini Apo’cu fedai ruhla, ekip tarzıyla, parti birliği temelinde gerekçesiz, engelsiz yerine getirmesi kaçınılmazdır. Tüm yoldaşlarımızın parti çizgisi temelinde eleştiri-özeleştirel bir yaklaşımla pratik süreci değerlendirerek değişimi, çözümü kendisinden başlatarak mücadele ve çalışma alanlarına yönelecektir. 

* Toplantımız daha özelde kuzey direniş sürecini tüm yönleriyle değerlendirmiştir. Destansı direniş, düşmanı kahretmiş, iradenin zaferini ortaya koymuştur. Tüm vahşi yakma, yıkma, yok etme saldırılarına karşılık kazanan özgürlük iradesi olmuştur.  Toplantımız, tarz, taktik, sevk, örgütlenme, öncülük konularında önemli bir irdelemeyi yaparak eleştiri-özeleştirinin yenileyici ve ön açıcı gücüyle direniş şehitlerimizin çizgisine layık pratikleşme kararlılığını yenilemiştir. 

* Rojava Kürdistan’ında kazanımların savunulması, özerklik sisteminin kalıcılaşması, kadınların uluslar arası müzakere sürecine taraf olarak dahil olması, kadın devrimine dayalı toplumsal devrimin güçlendirilerek yürütülmesi, Rojhilat’ta kadın özgürlük çalışmalarının öz savunmaya dayalı büyütülmesi, açılım sağlanması, Başure Kürdistan’da kadın devrimi temelinde demokratik değişime öncülük edilmesi için toplumsal örgütlenmenin kapsamlı yürütülmesi, baskılara karşı eylemlerin yaygınlaştırılması kararına gitmiştir. Stratejik topyekün direniş sürecinde yurtdışı sahalarının da üzerine düşen görevlerin gereğini daha etkili yerine getirmesi esastır. 

* Kapitalist modernitenin ulus-devlet iktidarları, önce kadını hedefleyerek toplumun gücünü dağıtıp teslim almayı amaçlamaktadır. Çok yönlü, planlı, sistemlice örgütlü kadına ve kadın şahsında topluma karşı kültürel endüstriyalizm, ekonomik sömürgecilik, kadın soykırım politikaları ideolojik olarak yürütülmektedir. Ulus-devletler, resmi, gayri meşru paramiliter örgütlerle ve sivil kurumlarıyla, ordu ve polis gücüyle, şiddet, fuhuş, cinayet, tecavüz ve toplu katliamları bizzat organize ederek kadına saldırmakta ve toplumsal cinsiyetçiliğin tüm gerici uygulamalarını normalleştirmektedir. Başta Türkiye, İran, Suriye olmak üzere Kürdistan üzerinde sömürgeci devletler,  işbirlikçi Kürt oluşumları,  Arap ulus-devlet gericiliği varlığının farkına varan, farkını, reddini özgürlük eylemine çeviren büyük bir uyanışı yaşayan kadın devrimine yol açan gelişmeyi darbelemek, baskılamak, önünü almak, evin, erkeğin, devletin kölesi olarak tutmak için tüm gücünü seferber etmektedir. Buna karşı ulus-devletle ve toplumsal cinsiyetçilikle mücadele yükseltilecektir. Özgür kadın çizgisi toplumsal bir güç olmuştur.  Demokratik Konfederasyon Sistemi içinde parti öncülüğüne, öz savunma gücüne sahip kadın yenilmezdir.  Dört parçada dokuz boyutta örgütlenmeyi daha güçlü geliştirmek ve Ortadoğu gerçeğine dönüşünceye kadar mücadele etmek kesintisiz yürütülecektir.

* Dünyanın çeşitli yerlerinde kadın özgürlüğü için verilen mücadeleler ve emek kadın özgürlük tarihine yazılmış büyük kazanımlardır. Görkemli kadın direniş tarihimizden ve günümüzde de verilen bedellerden, mücadelelerden büyük bir güç alarak kadın paradigmasıyla demokratik toplum sistemini inşa zamanıdır. Yaşamı yok eden, dünyayı zifiri karanlığa çevirmek isteyen kararmış, çılgınlaşmış, hiyerarşik, tahakkümcü, hegemonyacı, soykırımcı erkek aklına, faşizmine, erkek paradigmasına karşı kadın aklını ayaklandırma, kadın ruhuyla, zengin dünyasıyla yaşamı örme zamanıdır. Savaşa karşı barışı öz savunmaya dayalı tesis etme, öldürmeye karşı yaşatma, ulus-devlet çıkmazına karşı, demokratik ulus çözümünü hayata geçirme zamanıdır. Gerçek adaletin, barışın, eşitliğin, özgürlüğün öznesi, temsilcisi olarak kendimizi, toplumumuzu, yarattığımız maddi-manevi tüm değerleri savunma zamanıdır. Bu anlamda toplantımız kadın birliğinin, dayanışmasının Kürdistan, Ortadoğu ve dünya çapında en üst düzeyde örgütlenmesi için üzerine düşen görevleri 2016 yılının mücadele karakterine denk belirlemiş, yerine getirmeyi önüne koymuştur.

* Özel olarak Kuzey Kürdistan direniş sürecine ve Kürdistan’ın diğer parçalarında öncülük düzeyinde katılan Kürdistan gençliği, toplumsal mücadelede en dinamik devrimci bir güç olarak yerini almıştır. Kapitalist modernite sistemi özel olarak gençliği hedefleyerek toplumsal mücadeleden kopartmaya, öncülerini Cizre’de, Sur’da olduğu gibi katlederek etkisizleştirmeye, ezmeye, her türlü kirli politikalar uygulayarak silik, amaçsız, bunalımlı, sistemin bir dişlisi olması için en uysal bir nesneye dönüştürmek istemektedir. Ronas yoldaş şahsında ortaya çıkan irade ve öncülük düzeyi gençliğin direniş ve mücadele çizgisindeki yürüyüşünü garantilemiştir. Genç kadın, özgün örgütlenmesini derinleştirerek kadın özgürlük mücadelesindeki öncülük rolünü oynamada ulaştığı kararlılık düzeyi mücadelenin başarısını her açıdan belirleyecektir.”