Paris’te konuşan YPJ Komutanı: Rojava’da özerlik sistemi kazandı

Paris'de YPJ Komutanı Nesrin Abdullah'ın katılımıyla Rojava’da yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği panel gerçekleştirdi.

Paris'de YPJ Komutanı Nesrin Abdullah'ın katılımıyla Rojava’da yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği panel gerçekleştirdi. 

Fransız ve Kürtlerin yoğun bir şekilde katıldığı panel, Paris Demokratik Toplum Merkezinde yapıldı. Kürt Özgürlük Mücadelesi şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan panel Rojava’da inşa edilen özerklik ve kanton sistemi anlatıldı. 

Kuzey Kürdistan'da öz yönetim direnişlerini selamlayarak sözlerine başlayan Nesrin Abdullah şu anda üç kantonun durumu hakkında bilgi verdi.
 
Rojava’da Kürt kadınının direnişinin rolünün çok büyük olduğunu söyleyen Abdullah, “Bunu insanlık düşmanı DAİŞ' e karşı vermiş olduğu olağanüstü mücadele ile bütün dünya kamuoyuna kanıtladı.  Rojava’da özerklik sisteminde halklar demokratik anlamda sorunsuz bir şekilde yaşayabiliyorlar bu model tüm Ortadoğu'da uygulanabilir” dedi.
 
Şu an Rojava’daki zorluklara da dikkat çeken Abdullah, her üç kantona çok göç olduğunu, ihtiyaçların karşılanması noktasında yetersiz kalındığını da vurguladı.
 
Kuzey Kürdistan’daki öz yönetim direnişlerine de dikkat çeken Abdullah şunları ifade etti: “Nerede bir Kürdün yüreği acısa dört parçada Kürdün yüreği kanar Kürtlerin duygu ve düşünce birliği var, ondandır ki çizilmiş olan sınırların pek bir anlamı yok. Bugün Bakur’da halkımızın acısını en derinden his ediyoruz.  Biz kendi topraklarımızı savunmak, onurluca yaşamak için mücadele verdik ve direnmeye devam ediyoruz. Hiçbir halka düşmanlığımız yok. Birlikte yaşamaktan yanayız, fakat bunun için kimliğimiz, gerçekliğimiz ve rengimizin kabul edilmesi gerek şimdide YPG ve YPJ olarak demokratik Suriye güçleri içerisinde yer alıyoruz. Burada birlikte mücadele ederken Kürtler olarak özerklik ilan ettiğimiz Cizîr, Efrîn ve Kobanê kantonlarındaki demokratik özerk sistemin paradigmasının kabul edilmesi ve özgür ve demokratik Suriye’yi inşa etmek için mücadele veriyoruz.”
 
Güç birliğinde Suriye’nin tüm halklarının yer aldığını da vurgulayan Abdullah, “Suriye’nin gerçek temsil gücüdür. Cenevre 3'de yer almamamız bir tek anlama geliyor, DAİŞ'in yenilmesini istemiyorlar, Suriye’nin demokratikleşmesini istemiyorlar. Burada şunu da söylemek isterim: Fransa halkının çok önemli bir direniş geçmişi var, insani değerlere duyduğu saygıyla anılır. Şimdi sizler bir sorum olacak: Fransa devleti, yönetimi Fransız halkına, DAİŞ’e karşı mücadele eden tek güç olan Kürtlere karşı, siyasi ve ekonomik dengelerini kurumak için, ona düşmanlık yapan, hatta DAİŞ’i desteklediği bilinen güçlerin yanında da yer almasını nasıl açıklayacak? Paris’te katledilen mağdurların ailelerin bunu nasıl izah edecek” dedi.
 
Kürtlerin bu direnişte çok ağır bedeller verdiklerin, 3 bin şehit ve 4 bin yaralı olduğunu da söyleyen Abdullah, “Şimdi koalisyon ülkeleri size destek oldular mı” biçimindeki soruyu şöyle yanıtladı: “Evet bazı destekleri oldu. Havadan mücadelemize destek sundular, tabi ki son bir yılda bayağı faydalı oldu, ama bu desteği sadece bize değil kendileri içinde yaptılar, çünkü DAİŞ çeteleri sadece Rojava’da Kürtler için bir tehlike değil tüm dünya için tehlikedir. Fransa’daki saldırılar da buna örnektir.”
 
Kürt halkının, özellikle de Kürt kadınlarının çok büyük bedeller ödediğini de belirten Abdullah, kadınların bu mücadelenin çekim gücü olduğunu da sözlerine ekledi. Kararlıkla mücadele ettiklerini ve etmeye devam edeceklerini de vurgulayan Abdullah, “İrademizi tanımayanların kararlarını tanımamız beklenemez. Biz devrimi yaparken sisteminizi de paralel olarak inşa ettik ve Suriye'de yaşayan diğer halklar bizden örnek alarak öz yönetimlerini ilan ederek, meclislerini kuruyorlar. Bu da bir kez daha sistemimiz ve mücadelemizin ulus devletin tekçi zihniyetler karşı birlikte yaşamanın, alternatifi olduğunu bir kez daha doğruluyor” dedi.  Abdullah Rojava’da halkların kazandığını, Bakure Kurdistan’da da öz yönetimlerin kazanacağını belirtti.
 
Panel, YPJ komutanı Nesrin Abdullah'ın Fransız gazetecilerin sorularını yanıtlamasıyla sona erdi.